logo

07 Eylül 2019

Mugabe’nin ölümü üzerine


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Afrika’nın güneyindeki Rodezya, yerleşimci / işgalci beyaz azınlığın siyah çoğunluğa amansız zulüm yoluyla hükmettiği bir İngiliz sömürgesiydi.

1965’te ırkçı beyaz azınlık yönetimi Rodezya’nın bağımsızlığını ilan etti, fakat İngiltere’nin itirazı yüzünden bu karar uluslararası toplum tarafından tanınmadı.

1972’de yerli halkın yiğit çocukları beyaz despotlara karşı ayaklandı.

Sekiz sene süren zorlu bir devrim mücadelesinin sonunda yönetim demokratik seçimler yoluyla yerli halkın temsilcilerine geçti ve ülke Zimbabve adıyla tam bağımsızlığa kavuştu.

Devrimin 1 numaralı kahramanı ve Zimbabve’nin kurucu lideri, Robert Mugabe idi.

***

1980’de başbakan, 1987’de devlet başkanı olan Mugabe, 2017’ye kadar iktidarda kaldı.

İktidarının ilk 20 senesinde İngiltere ve diğer Batılı ülkelerle iyi geçindi.

Öyle ki, Batı’ya göre Mugabe “Afrika’da bir istikrar ve demokrasi abidesi” idi.

Mugabe yönetiminin tarım ve ekonomi politikaları uluslararası ödüllere layık görülürdü.

Amerikan üniversiteleri Mugabe’ye eğitim, ekonomi, hukuk ve uluslararası ilişkiler gibi sahalarda fahri doktorluk unvanı vermek için birbiriyle yarışırdı.

Batı medyası “bütün Afrikalı liderler tarafından örnek alınması gereken” Mugabe’yi övmek için hiçbir fırsatı kaçırmazdı.

Batılıların gözbebeğiydi Mugabe.

Derken, birdenbire, ‘Bu adam bir bozguncu, yolsuzluğa batmış kanlı bir diktatör, bir cani’ demeye başladılar.

“Afrika’nın Hitler’’i” ilan ettiler Mugabe’yi.

Boykot kararları aldılar.

Bununla da yetinmeyip, Güney Afrika’yı Zimbabwe’nin üzerine salmaya çalıştılar.

Neden mi?

Çünkü Mugabe, elmas zengini Kongo’nun İngiliz işbirlikçisi Ruandalı ve Ugandalı milisler tarafından işgal edilmesini önlemeye matuf Afrika Gelişme Birliği inisiyatifinin başını çekti ve bunun rövanşını Zimbabwe’deki toprak reformu için ayırdığı destek fonunu iptal ederek alan İngiltere’nin restini görüp 11 milyon nüfuslu Zimbabwe’nin ekilebilir topraklarının yüzde 70’’ni ellerinde tutan 80 bin beyaz çiftçiyi istenmeyen adam ilan etti; vaktiyle yerli halktan gasp edilmiş olan o toprakları beyazların elinden alıp yerli halka geri verdi.

Çünkü Mugabe, uzun müddet katlandığı İMF ve Dünya Bankası dayatmalarına sonunda isyan etti.

Çünkü Mugabe, 1980 devrimiyle resmen sona ermiş olan sömürgeciliği fiiliyatta da sona erdirmeye kalkıştı.

***

Ne yazık ki Mugabe’nin şanlı istiklal savaşçılığı zamanla gerçekten de yolsuzluk, muhalefete tahammülsüzlük, işkence ve siyasi cinayetlerle gölgelendi.

Üstelik, Zimbabve zengin doğal kaynaklara sahip olduğu halde ülke halkının ekseriyeti hâlâ sefalet içinde; 37 senelik Mugabe iktidarı bu sorunu çözemediği gibi, çözme perspektifi de sunamadı.

Afrika’nın parlayan yıldızı iken, onun makus talihinin sembollerinden biri oldu Mugabe.

Yazık oldu.

(KARAR)

Etiketler:
Share
578 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...