logo

Mor Çatı’dan, 13 yaşındaki çocuklara ‘cinsel istismarda nelere dikkat etmelisiniz’ tavsiyesi!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

İfadelere bakar mısınız?

“Flört şiddeti”..

Bir adım ilerisi: “İlişkin güvenli mi?”

Sonra başlıyor döktürmeye..

“Sevgilin şöyle yapıyorsa: …”

“Sevgilin böyle yapıyorsa …”

“Sevgilin öyle diyorsa ….”

Peki, tüm bunları kime hitapla söylüyor?

Mor Çatı Derneği’nin kendi internet sitesindeki anlatımı bire bir alıntılayarak vereyim:

“Flört şiddeti, flörtün yeni yeni başladığı 13-23 yaş döneminde romantik ilişkilerde yaşanan şiddete işaret ediyor.”

Yanlış okumuyorsunuz..

13 yaşındaki çocukları karşılarına alıp, “Flört şiddeti” diye başlıyorlar..

“İlişkin güvenli mi?” diye sorup, bilgilendirme yapıyorlar..

“13 yaşındaki çocuk, ne ilişkisi yaşayabilir ki?” diye sormuyor Aile Bakanlığı..

Sormuyor savcılık: “13 yaşındaki kız veya erkek, ilişki yaşıyorsa, bu ilişki kanunun cinsel istismar dediği suçtur.. Bunu normal gibi göstermek, suçu övmek demektir.. Buyrun ifadenizi verin.. Gereğini yapalım…”

Sormuyor Adalet Bakanlığı: “Suçu övme de, suça tahrik de, suçu normal gibi göstermek de suçtur.. Tüm savcılarımızın dikkatine.. 13 yaşındaki çocukların ilişki yaşamalarını normal gibi gösteren tüm internet siteleri, tüm medya organları, ‘Haydar abi.. 14 yaşındayım.. Sevgilimle …’ türünden sayfalarında suç anlatımlarını yapan tüm gazeteler hakkında cezai soruşturma açılmalı ve iddianameler düzenlenip, Adalet Bakanlığı’na bilgi gönderilerek takibi sağlanmalıdır..”

Sormuyor İçişleri Bakanlığı:

“Dernekler Masası.. Denetlemiyor musunuz siz, şu Mor Çatı’yı.. Baksanza ne haltlar yiyorlar. Dernekse, dernekliğini bilsin.. Dernekler, Türk Ceza Kanunu’ndaki suçları meşrulaştıramaz. Suç niteliğindeki fiilleri normal gibi gösteremez… Suç olarak düzenlenen fiilleri, suç değilmiş gibi anlatımlar yapamaz.. Hatırlatmıyor musunuz, bu derneğe, ‘13 yaşındaki çocuklara yönelik olarak ‘İlişkin güvenli mi?’ sorusu.. Buna yönelik anlatımları.. ‘Sevgilin böyle yaparsa’ diye sorular.. Onlara sevgilileri bazı hareketlerde bulundukları takdirde onlara ne yapmaları yönünde tavsiyelerde bulunma.. Eğer söylenilen yanlışları yapmayan sevgililerle birlikte iseler, sanki yaptıkları suç değilmiş gibi anlatımlarda bulunma.. Bunların hepsi suçtur.. Dernekler suç niteliğinde faaliyetlerde bulunamazlar…. 7 gün içinde dernek adına ve ayrıca tüm yönetim kurulu üyeleriniz adına hazırlanacak savunmanın getirilmesi.. Sürenin sonunda evrakların direkt savcılığa gönderileceği’ ikazını yapmıyor musunuz?”

Onlar sormayınca..

Meydan da..

13 yaşında nasıl flört edilir..

Flört edilirken nelere dikkat etmek gerekir?

Sevgilisi neler söylerse, onla ilişki güvenli değildir..

Sevgilisi neler söylerse, o ilişkide sorun yoktur..

Buna ilişkin sözde bilgilendirme yapan Mor Çatıcılara kalıyor..

Mor Çatıcılar da..

Fırsat bu fırsat..

Devlet uyuyor..

Millet uyuyor.. Medya uyuyor..

Diyor ve devam ediyor, faaliyetlerine:

“Bu dönemde (13-23 yaş dönemi), flört etmek ‘gizli’, ‘ayıp’, ‘saklanması gereken’ bir konu olarak görüldüğü için ilişki içinde şiddetle karşılaşsan bile hiç kimseyle konuşamıyor ve yalnız hissediyor olabilirsin.”

Nasıl ama?

Açık açık söylüyor..

“13 yaşındaki kızım.. 13 yaşındaki oğlum.. Bu dönemde, flört etmeniz, toplumda, ailenizde genelde ‘gizli-ayıp-saklanması gereken’ bir konu gibi gösterilir.. Siz bakmayın onlara.. Siz yolunuza devam edin.. Ama biz, bu yola devam sırasında, sizi tehlikelerden (13 yaşında yaşanan ilişkinin bizzat kendisi, başlı başına tehlike değilmiş de) korumak için, tavsiyelerde bulunacağız” demiş oluyorlar..

Küçük çocukların, olayların farkında olmayacağını ima ederek, “Şiddet, genç ya da yetişkin çoğu kadın için kafa karıştıran ve baş edilmesi zor olan bir deneyim. Bu nedenle, şiddetin uyarı sinyallerini tanıman, şiddetin ipuçlarını yakalaman büyük önem taşıyor” diyerek, küçücük çocukları, sözüm ona bilinçlendirme adı altında, flörte teşvik ediyor..

“Bizim dediklerimizi dinlerseniz, uyarılarımıza dikkat ederseniz, flörtte sorun yok” demeye getiriyorlar..

Açık açık da bunu söylüyorlar:

“Bu sinyalleri tanıyarak, kendini şiddetten koruyabilirsin.”

Yani, şunu söylemiyor: “13 yaşındaki küçükler.. Aman dikkat edin.. Kanuna göre 13, 14, 15 yaşındaki çocuklar cinsel birliktelik yaşayamazlar.. Cinsel birlikteliğin hazırlayıcısı konumundaki öpüşmeler ve devamındaki fiiller kanuna göre suçtur.. Karşınızdaki de sizin yaşınızda ise, sizin yaptığınız da suçtur.. Aman, suçtan uzak durun” demiyor..

“İlişkin güvenli mi, öğrenmek istiyorsan, aşağıdaki soruları kendi kendine yanıtla” diyor..

Yani bu soruları sorup, kendi kendine yanıtlarsan..

İkaz edilen durumlar yoksa..

“İlişkin güvenli” demektir..

İkaz edilen durumlar varsa..

“İlişkin güvensiz” demektir. Hemen o ilişkiyi kes!

Peki..

13 yaşındaki, 14 yaşındaki, 15 yaşındaki küçüklerin rızaları olsa bile, cinsel her türlü yakınlaşmalarının suç olduğuna dair düzenleme ne oldu?

Onun hiçbir önemi yok mu?

O düzenleme, flört dışındaki ilişkiler için mi geçerli?.

Taraflar evlenmek istiyorlarsa, “yassak kardeşim” demek için mi konuldu o madde, kanuna?.

Taraflar, flört etmek istiyorlarsa..

Evlenmeden, evliymişler gibi yaşamak istiyorlarsa..

Sadece sorun, “İlişki güvenli mi? Bu flört edilen, yarın sana şiddet uygulayabilir mi?” noktasında mı düğümleniyor?

İşi o kadar ileri götürmüşler ki..

Sadece 13 yaşında sevgililik değil..

Bir de..

LGBTİ sapkınlığı da küçücük beyinlere dikte edilmeye çalışılıyor..

Onun için de şu soruyu soruyorlar, 13 yaşındaki küçüklere:

“Sevgilin LGBTİ (lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks) bireylere karşı saldırgan ve ayrımcı bir tutum sergiliyorsa, ilişkinde şiddetle karşı karşıya kalabilirsin.”

Ne diyelim bu soytarılara?

Yok yok..

Onlara bir şey demeye gerek yok..

Onlar kendilerine verilen “toplumun ahlakını bozma” görevini yerine getiriyorlar..

Biz devlet yetkililerine soralım..

Görmüyor musunuz, bu soytarılıkları?.

Ne diyorsunuz, bu ahlaksızlıklara?

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
288 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...