logo

08 Mart 2019

Mesaj gruplarıyla imtihanımız


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

“Sünnet” diye grup kurmuş. Telefon rehberinde kim varsa eklemiş. Hepsine oğlunun sünnet davetiyesinin fotosunu gönderiyor. “Hepinizi bekliyorum” diyor altına da.

Sonra onlarca kişinin cevabı düşüyor gruba. “Allah hayırlı etsin… Bereketli olsun… Maşallah Maşallah…”

O daha bitmeden, ‘düğün’ diye bir grup çıkıyor ortaya. “Cahit ile Ayşe’nin en mutlu gününde sizleri de aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız. Kalender düğün salonu Ümraniye…”

Ve altına onlarca mesaj yine yağıyor. “Hayırlı uğurlu olsun Abdullah abi… Vay kerata Cahit bu kadar büyüdü mü ya… Yaşlanıyoruz Abdullah, yaşlanıyoruz… Abi o gün şehir dışındayım kusura bakma ne olur…”

Böyle devam edip gidiyor…

Bir de toplu mesaj grupları var.

Cuma, kandil, bayram mesaj grupları bunlar. Oradan, bir yerlerde hazırlanmış capsleri hiç sektirmeden gönderiyorlar. Onlarca mesaj alt alta sıralandığında bakıyorsunuz, hepsi birbirinin aynısı. Kopyalayıp yapıştırmışlar gruba:

“Bayramın bayram olsun, şeker gibi ömrün olsun… Eller semaya, kalpler huzura, başlar rükuya, Cumanız mübarek ola…” Bir de perşembe gününden başlayarak cuma mesajları gönderenler var, en orijinali onlar…

Whatsapp mesajı geldiğinde öten mesaj sesi biraz durulunca, bu kez SMS mesajları başlıyor: “Silivri şaha kalkacak. Belediye başkan adayımız söz verdi… Arnavutköy Belediye Başkan adayı fişmekanca diyor ki… Kandiliniz mübarek olsun Çorum Milletvekili…”

İstanbul’da bu ilçelerde oturmuyorum ama her gün onlarca seçim mesajı yine de geliyor. En sempatik olanı da Sakarya’nın ilçelerinden: “Akyazı kazanacak… Hendek zincirlerini kırıyor…”

Seçim öncesi normal diyorum, sabır diyorum.

Ama diğer mesajlar durmuyor bu kez…

“Oylat kaplıcalarında olay… İki gün kalana kese köpük bedava.”

“Paslanmaz çelik tencerede fırsatı kaçırmayın…”

“Olay olay olay… Kış biterken biz de bitiriyoruz… Kışlık faniladan iki alana, iki tane içlik bedava…”

“Emniyet Genel Müdürlüğü’nden uyarı… Kandırılmayın, emniyet kemerinizi takın…”

“Sayın Öztürk, elektrik faturanızı ödemediyseniz, elektriğinizi keseriz…”

“Dün aradığınız numara şimdi açtı, hemen arayın, kaçırmayın…”

Böyle devam edip gidiyor mesajlar…

Bunlardan reklam olanları istemiyorsanız, bilmem nereye mesaj atınca durduruyorlar. Bu kez de ‘özoylat kaplıca’ diye başka bir numaradan mesaj gelmeye devam ediyor.

Bunlarla boğuşurken bu kez mail, Twitter, İnstagram, Faceebook gruplarından mesaj yağmaya başlıyor.

“Sayın Öztürk, demleme çay araştırmalarında fişmekanca marka çayın kalitesi ispatlandı…”

“Protez dişte olay, iki dişini çektir, implantta % 50 indirim kazan…”

“Kaplumbağa sevenler derneğinin genel kuruluna davetlisiniz…”

“Kızımız Müberra ve oğlumuz Harun sizleri kına gecesine davet ediyor gelmeyecekseniz LCV …”

“Ahmet Yıldız size bir bağlantı gönderdi… neden kuru soğan yemeliyiz, uzmanlar açıkladı…”

Bitmiyor, bitmiyor, bitmiyor…

Sosyal medyadan yazıp laf sokanları, hakaret edenleri daha yazmıyorum.

Her gün bana Whatsapp’tan haber linkleri gönderen birine dedim ki, “lütfen beni grup listenizden çıkartır mısınız?”

“Ne o Reis’in haberlerinden rahatsız mı oldun?” diye cevap yazdı. Bir de böyle dengesizler var arada.

Anlayacağınız cevap yazmazsanız burnu havada oluyorsunuz. Gruptan çıkmak isteseniz Reis karşıtı oluyorsunuz. Bloklasanız eleştiriye (hâlbuki küfür ediyor) tahammülsüz oluyorsunuz…

Bazen ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz anlayacağınız.

İletişimin işkenceye döndüğü zamanlardan geçiyoruz, bu yüzden yazdım. Bugün kandil. Onlarca aynı mesajın, farklı kişilerden geldiği bir atmosferde yazıyorum bu yazıyı.

Eminim okurken hepiniz, ‘aaa aynısı bana da oluyor’ diyorsunuzdur.

Çare bulmamız lazım.

Yoksa dumanla haberleşmeye geri döneceğim bu gidişle!

“Bin günden hayırlı olan cumanız mübarek olsun. Dualarda buluşalım!”

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » »
Share
472 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...