logo

McKinsey faslı kapandı


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Borç yiğidin kamçısıdır” sözüne atalarımız söyledi diye itibar edersek yanılabiliriz.

“Borç yiyen kesesinden yer” de öyle.

Bunlar sanki borcu teşvik etmek için söylenmiş.

Bazı durumlar için isabetli. Olağanüstü bir kabiliyetin var, paran yok.

Suyun akışını sağlamak için bir miktar ‘ser-maye’ye ihtiyaç duyabilirsin. Tulumbanın çekmesini sağlamak için başlangıçta pistonu azıcık ıslatırsın ya, işte o kadar.

Atalarımız, tıpkı başkalarının ataları gibi, her duruma uygun sözler söylemiş olabilirler.

Atalarımızın bir sözünü hatırlayıp öteki sözlerini unutursak yanılabiliriz.

“Aç kalmak borçlu olmaktan yeğdir” de demiş atalarımız.

Burada kamçı mamçı geçmiyor.

“Borçlu ölmez, benzi sararır” da demiş.

“Borçtan korkan kapısını büyük açmaz” ne güzel nasihat.

“Arpacıya borç eden ahırını tez satar.”

Bu da güzel.

“Borçlunun dili kısa gerek.”

Yani her duruma uygun söz var atalarımızda.

Bizim durumumuza uygun olanı seçmeye dikkat etmemiz lazım.

Bugünlerde Duyunu Umumiye lafı çok yaygın.

Ben de Tunus, Mısır ve Osmanlı’nın dış borçlarının başlarına açtığı işlerden bahseden bir pasajı birkaç hafta önce okumuştum. (Eugene Rogan, Araplar, Pegasus.)

Tunus 1869’da Avrupa devletlerinden iki yüz kırk milyon kuruşluk (Otuz dokuz milyon Dolar) bir borç almış. Sonunda kendisini uluslar arası bir mali komisyona teslim etmiş.

Mısır da 1862-1873 yılları arasında 376 milyon dolar borca girmiş.

Hıdiv İsmail borçları ödeyebilmek için bazı düzenlemeler yapmış ama fayda etmemiş.

Sonunda dış borcun faizlerini ertelemeyi denemiş.

Rogan, “Bu bir iflas beyanı sayılırdı ve uluslararası ekonominin repocuları Mısır’ın üzerine çekirge sürüsü gibi çöktüler” diyor.

Devam ediyor:

“1876-1880 yılları arasında Mısır’ın maliyesi İngiltere, Fransa, İtalya, Avusturya ve Rusya’dan gelen ve öncelikli olarak yabancı alacaklıların çıkarlarını düşünen uzmanlara teslim edildi.”

Bir nevi Mısır Duyunu Umumiyesi.

1878’de Hıdiv, iki Avrupalı komisyon üyesini kabinesine almış.

İngiliz ekonomist Charles Rivers Wilson Maliye Bakanı, Fransız Ernest-Gabriel de Bligniers de Bayındırlık Bakanı olarak atanmış.

Osmanlı’nın başına gelenler de aşağı yukarı öyle.

1875 yılında Osmanlılar’ın imzaladığı on altı borç sözleşmesinin miktarı 1,21 milyar dolara ulaşmış. Ardından Rusya’yla savaşa girmişiz. Sonunda, 1881’de Duyunu Umumiye İdaresi’ni kabul etmek zorunda kalmışız.

Duyunu Umumiye’yi alacaklı devletlere ilaveten bir de Osmanlı üyeden oluşan 7 kişilik bir komisyon yönetiyor.

(Alacaklı devletler, İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya-Macaristan, İtalya ve Hollanda.)

Eloğlu senin yüzüne gülüyor. Borç istiyorsun veriyor. Ödeyemediğin zaman da o gülen yüz cellat kesiliyor, tepene çöküyor.

Ya da daha nazik ifadeyle, borç ilişkisi reel-politikte bir çeşit tahakküm ilişkisine tahvil edilebiliyor.

Bunlar, korkunç hatıralar.

Şu anda, bilhassa ekonomik olarak sözünü ettiğimiz yılların çok uzağındayız.

Belki son yüz elli yılın en iyi ekonomik şartlarını idrak ediyoruz.

Dünyada kabul edilmiş mali kriterlere göre de iyi durumdayız.

‘İyi durumdayız’ demek, her şey dört dörtlük demek değil.

Karşı karşıya kaldığımız ekonomik sıkıntılar yönetilebilir durumdadır, gereken tedbirler alınırsa aşılabilir demek.

Piyasalardaki ‘Duyunu Umumiye’ ve IMF mugalatalarına şu meşhur McKinsey anlaşması sebep oldu.

Gerçekten bir anlaşma var mıydı yoksa bir karar veya niyet mi söz konusuydu emin değilim.

Çok yankısı oldu McKinsey’in.

Müdafaa edenler, tenkit edenler.

Muhtemelen faydalı tarafları vardı. Sakıncalı ve çelişkili tarafları da.

Niye Amerikalı şirket? Neden ecnebiler? Tabanda çok tartışıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan düne kadar kamuoyuna açık bir tepki vermemişti.

Demek ki izledi, nabız tuttu.

Sebep olduğu ‘fitne’nin faydasından ziyade olduğunu düşündü.

Sonunda, dün, McKinsey meselesini kapattı.

“Tüm arkadaşlarımıza söyledim. Bundan sonra fikri danışmanlık bile almayacaksınız dedim. Gerek yok, biz bize yeteriz.”

Benim tabiatım ‘olanda hayır vardır’ demeye müsait.

Kapanır mı McKinsey faslı?

Bir ‘iş’ olarak kapanır.

Ama tartışması bitmez.

(KARAR)

Etiketler:
Share
379 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...