logo

Maskelerin indiği yıl: 2018!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

2018’de neler yaşadık, neler gördük?

Amerika’nın Türkiye’yi, aklı sıra terbiye etmek için çıkarttığı vize sorununu gördük, solcuların Amerikan sevdasını gördük.

ABD vize sorunu çıkarttığında, “Senden vize isteyen, sana gelen; senin gibi olsun” demelerini beklediğimiz solcuların..

ABD ile birlikte tempo tuttuklarını gördük: “Şimdi yandın Türkiye”.

Dersiniz ki, ekmeğimiz, suyumuz ABD’den geliyordu. Vize sorunu çıkınca, artık yiyecek ekmek, içecek su bulamayacaktık!..

Bu görüntüyü verdiler..

O havayı soluttular..

Bu vesile ile biz de öğrendik ki….

Solcularımız, gerçekte naylon solcular..

Öğrendik ki; Amerika’ya karşıt olduğunu iddia edenler, numaradan ABD karşıtlığı yapıyorlar..

Afrin olayını yaşadık..

“Tam bağımsız Türkiye” diye meydanlarda slogan atanlar.

Bir de baktık ki, ABD’den gelen talimatları, bağımsızlığımızı ihlal eden bir unsur olarak görmüyorlar..

Harfiyyen uyulmasını istiyorlar..

“Ne işimiz var Afrin’de” diyorlar..

“Afrin’e girersek, çıkamayız” diyorlar..

Afrin’e girdik.

Elhamdülillah, istediğimiz zaman da çıkacak güçteyiz..

Ama iyi oldu..

Öğrendik, “Bağımsız Türkiye” sloganı atanların, midelerinin nereye bağlı olduğunu..

Ulusalcı generallerin..

FETÖ’cü generallerin tasfiyesi sonrasında, sınırdışı harekatta nasıl başarılı olduğumuzun, açık bir kanıtı idi, Afrin!

Afrin başarısı sonrasında, milletvekili, cumhurbaşkanı seçimlerini yaptık, 2018’de..

Hem nasıl seçim?

“2017 referandumunda, evet ve hayır oyları adeta yarı yarıya çıktı.. Artık AK Parti için geri sayım başladı” propagandalarının zirve yaptığı dönemde girmiştik, bu seçimlere..

Elma ile armutu toplayıp, hesap yapılamayacağını hatırlattığımız muhataplarımız, gerçek tablo ile karşı karşıya kalınca, geceyarısı “Adam kazandı ya” demek zorunda kalmıştılar..

Nasıl demesinler..

Parti oylarına bakarsak..

AK Parti % 42 alırken. En yakın rakibi CHP % 22 almış.

İki tane CHP’yi koyun üstüste..

Ancak bir tane AK Parti ediyor..

Yani başa baş falan değil.

Yarı yarıya bir oran var..

Cumhurbaşkanı seçimleri mi diyorsunuz.

Tayyip Erdoğan % 52.6 almış. En yakın rakibi Muharrem İnce ise, sadece ve sadece % 30.6..

Hani yarıya yarıya olmasa bile..

Ona yakın bir fark..

Bir defa daha teyid edildi, öyle yalılardan Boğaz’daki gemileri seyredip, “Geri sayım başladı.. Artık AK parti seçim kazanamaz” tahmini yapmakla olmuyor bu işler..

Sahaya inmek, halkın içine karışmak, sadece seçim öncesi cuma namazlarına gitmekle yetinmeyip, her daim halkla içiçe olmak gerekiyor..

24 Haziran seçimleri, bir defa daha gösterdi, sol jargonun medya gücü ile seçim kazanılmıyor..

Çarpıtmalarla, sahte anketlerle, kamuoyu araştırmaları ile seçim kazanılmıyor..

“Tayyip Erdoğan’ın masasındaki ankette, cumhurbaşkanı seçimleri ikinci tura kalıyor” yalanları ile seçim kazanılmıyor..

“Asena geldi, Türk siyaseti değişiyor.. Meral Akşener, ilk turda asgari % 25, ikinci turda ise Cumhurbaşkanı” söylemi ile kimse sandıktan çıkmış olmuyor..

Sandıklar açılınca, görüyoruz, kimin saçı ak, kimin saçı siyah..

24 Haziran akşamında da, gördük, “Asena”ları..

Gördük, şişirilen Muharrem İnce’leri..

Gördük, dip dalgası beklentisi içine giren Temel Karamollaoğlu’nu..

Sahi..

Bir de “dip dalgası” maceramız vardı, 2018’de..

20 yıldır Fenerbahçe’nin başkanlığını yürüten Aziz yıldırım devrilmiş, Ali Koç başkan seçilmişti.

Hem de.

Aziz Yıldırım’a dört misli oy farkı atarak..

Bu dip dalgası ile; beklediler ki, milletvekili seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de, 16 yıldır iktidarda olan AK parti alaşağı olsun..

Olmadı..

Onlar için daha kötüsü oldu..

Dip dalgası ile Fenerbahçe Başkanlığı’na oturan Ali Koç’un daha ilk yılında, takımı dip yaptı..

Düşme hattına çakıldı, kaldı..

Seçimleri atlattıktan sonra, bu sefer de döviz kuru saldırısına muhatap olduk.

Kimisi “Cari açık ortada. Ne bekliyordunuz?” dedi.

Kimisi “Yatırımları, mali sorunları çözememiş Türkiye’nin bu sonla karşılaşması kaçınılmazdı. Sürpriz değil” dedi..

Bekledik ki, solcular meydana çıksın..

Kapitalizme, emperyalizme rest çeksinler..

“İdeolojik farklılığımıza rağmen, mevcut iktidarın, ABD’ye karşı mücadelesinde arkasındayız” desinler..

Demediler. Diyemediler..

Tam aksine..

Onlar da ABD’de pişirilen söyleme, ortak oldular..

1968’de, 6. filoya karşı açtıkları “Go Home” pankartları unuttular..

Emperyalizmin oyunlarını, ayakta alkışladılar..

Maskeleri indi, itibarları sıfırlandı..

Sonra ne oldu?

Çok değil, iki üç ay içinde..

Aynı yatırım miktarı ile.

Aynı üretim ile..

Eylül’de 7 TL’yi bulan dolar, şimdi 5,3’lere düştü..

7 TL’ye çıkan dolar kuru üzerine, solcular, “dolar kurundaki düşmeler, emperyalizmin oyunlarıdır” diyemediler..

Şimdi de..

5,3’le düşmesi üzerine, ağızlarını açamıyorlar..

Bundan sonra da, açamayacaklar..

Çünkü maskeler indi..

Kimin Amerikancı, kimin Amerikan karşıtı olduğu, net olarak ortaya çıktı..

Halkın ekmeği ile oynayanların kimler olduğu, ortaya çıktı..

“Ekmeğe zam yapılmazsa, 15 gün içinde, fırınlar birer ikişer iflas edecek” açıklamalarını yayınlayan solcu gazeteler..

Emekçiden yana olduğunu iddia edenler..

Ekmekteki fiyat sabit tutulduğu halde, hiçbir fırının iflas etmediği tablo karşısında..

Kafayı yediler..

Depresyona girdiler..

“Ecza depolarında 15 günlük ilaç kaldı” diyen meslek odaları.. Onların bu açıklamalarını yayınlayan sol gazeteler..

O haberlerinin üzerinden 3 ay geçtiği halde, tıkır tıkır işleyen ilaç sistemi karşısında, şok geçirdiler..

2018, maskelerin indiği yıl oldu..

İnşallah, 2019’da tekrar, farklı maskelerle karşımıza çıkmaya, cesaret edemezler..

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » » » » » »
Share
601 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...