logo

21 Eylül 2018

Mahalli seçimler ve Hazret-i Ömer


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Mahalli seçim erkene alınır mı?

İsterse alınmasın; artık seçim sath-ı mailinine girdik sayılır.

Öyle olmasaydı, kimi belediyeler için seçim ittifakı kuruluması konusu bu kadar çok konuşulmazdı.

Siyasetçilere, bürokratlara, bilhassa mahallî idarecilere kibirden, gösterişten, debdebeden uzak durmaları gerektiğine dair telkinlerin artması da seçim sath-ı mailine girdiğimize delalet.

Bu, tam Hazret-i Ömer’e (radıyallahu anh) göre bir konu.

***

Ümmet-i Muhammed’in tarihinde -başka birçok hususiyeti ile beraber- ‘devlet idaresinde kurumsallaşmanın temelini atan halife’ olarak da öne çıkan Hazret-i Ömer, bu kurumsallaşmanın devlet ile halk arasında bir mesafe oluşmayacak şekilde gerçekleşmesi için azami gayret gösteriyor, halka ‘caka satan’ idarecilere behemehal hadlerini bildiriyordu.

Nasıl mı?

Meselâ, kendileri için yaptırdıkları köşkleri yıktırarak ve onlara bir müddet çobanlık yaptırarak.

Hintli Müslüman tarihçi Allame Şibli Numani (1857-1914), “Bütün Yönleriyle Hazret-i Ömer ve Devlet İdaresi” adlı eserinde, Hazret-i Ömer’in, halifeliği döneminde memurlara hitaben yaptığı bir konuşmada şöyle dediğini nakleder:

“Biliniz ki, sizi halkı baskı altına almak ve onlara zulmetmek için atamadım… Kapılarınızı onların yüzlerine kapamayınız ki, içlerinde kuvvetli olanlar zayıf olanları yemesin. Ve onlardan üstünmüşsünüz gibi hareket etmeyin, çünkü bu onlara tahakküm etmek demektir.”

Aynı kitaptan öğreniyoruz ki, Hazret-i Ömer’in halifeliği döneminde her memurun “Türk atına binmeyeceğine, ince-zarif (ipek) elbiseler giymeyeceğine, elenmiş un yemeyeceğine, kapısında kapıcı bulundurmayacağına ve kendisine muhtaç olanlara kapısını her zaman ardına kadar açık tutacağına söz vermesi zorunluydu.”

Burada geçen “Türk atı”nı lüks makam aracı, “ince-zarif elbiseler”i pahalı marka giysi, “elenmiş un”u şatafatlı sofra olarak okuyabiliriz; kapıda kapıcı bulundurmamak ise halka mesafeli durmamayı ve bürokratik engeller çıkarmamyı ifade ediyor olsa gerek.

***

Bu vesile ile, sözünü ettiğim kitabı -henüz okumadıysanız şayet- okumanızı tavsiye ederim.

(BÜTÜN YÖNLERİYLE HAZRET-İ ÖMER VE DEVLET İDARESİ, Allame Şibli Numani / Türkçesi: Prof. Dr. Talip Yaşar Alp / Mahya Yayıncılık, İstanbul 2015)

TAZİYE
İçimizi yakan bir haber: Türkiye’de yaşayanAzerbaycanlı işadamı İtimat İsmailov, Çarşamba gecesi İstanbul Florya’daki yazıhanesinde katledildi.

Rahman ve Rahîm Allah ganî ganî rahmet eylesin.

İtimat Bey, can kardeşimiz ve meslektaşımız -Star yazarı- Sevil Nuriyeva’nın eşiydi.

Cenab-ı Hak, üzerine sabır yağdırsın Sevil kardeş. (KARAR GAZETESİ)

Etiketler:
Share
249 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...