logo

31 Ekim 2019

Lübnan


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Cumhurbaşkanının Hıristiyan, başbakanın Sünni Müslüman, meclis başkanının Şii Müslüman olmasını ve her bir dinî ve mezhebî grubun mecliste ve bakanlar kurulunda -nitelik bakımından değilse de nicelik bakımından- layıkıyla temsil edilmesini anayasal kurala bağlamak, dinî ve mezhebî gruplar arasındaki çatışmaları sona erdirmeye veya bu çatışmaların yeniden alevlenmesini önlemeye yaramış olabilir; ama Lübnan halkını mutlu ve müreffeh kılmaya yaramadı.

‘Devletin tepesinde ve mecliste cemaatimizin mensupları boy gösteriyor ya, gerisi önemli değil’ diyen kimse yok; ne Sünnilerde ne Şiilerde ne Hıristiyanlarda ne de Dürzilerde.

Devletin tepesinde ve mecliste yer alanların alayını protesto edenler ise rejimi sarsacak ve hükümeti düşürecek kadar çok; hem Sünnilerde hem Şiilerde hem Hıristiyanlarda hem de Dürzilerde.

***

Ekmek kavgası ortak, yolsuzluğa tepki ortak, siyaseti esir alan oligarşik zümrelere öfke ortak…

Ve milletin ekmeğine el uzatanları, yolsuzluğa bulaşanları, oligarşiler kurarak halkın ensesinde boza pişirenleri ‘Bizimkiler, ötekiler’ diye ayırmadan külliyen hedef alıyor her kesimden protestocular.

Sünni protestocu, Şii, Hıristiyan ve Dürzi siyasetçilerin yanı sıra Sünni siyasetçileri de protesto ediyor.

Şii protestocu, Sünni, Hıristiyan ve Dürzi siyasetçilerin yanı sıra Şii siyasetçileri de protesto ediyor.

Hıristiyan protestocu, Sünni, Şii ve Dürzi siyasetçilerin yanı sıra Hıristiyan siyasetçileri de protesto ediyor.

Dürzi protestocu, Sünni, Şii ve Hıristiyan siyasetçilerin yanı sıra Dürzi siyasetçileri de protesto ediyor.

Bir ağızdan haykırıyorlar meydanlarda:

“Eşşaab yurid ıskat’an-nizam” / “Halk bu düzenin yıkılmasını istiyor”

***

Farklı kesimlerden Lübnanlıların sergilediği bu ortak tavır, dinî ve mezhebî kutuplaşmaya dayanan devlet yapısının değiştirilmesini gündeme getirir mi?

‘Siyasetçiler cemaat kontenjanlarına değil halkın esenliğine yönelik fikir ve projelerine güvenerek siyaset yapsınlar, seçmenler cemaatlere hapsedilmesinler, şu veya bu cemaatten seçmenler fikirlerini ve projelerini beğendikleri bir siyasetçinin mensup olduğu cemaatten bağımsız olarak ona oy verebilsinler, iktidarı cemaat aidiyetleri değil siyasi duruşlar belirlesin’ diyenler öteden beri var; bunlar, sistemin ciddi olarak sorgulanmasını ve değiştirilmesini sağlayacak kadar çoğalır mı?

Protesto gösterilerindeki beraberlik, Lübnan halkının böyle bir değişime hazır olduğu şeklinde yorumlanabilir mi?

Bu yöndeki beklenti yahut ümitleri şimdilik paylaşmamakla beraber, Lübnan’daki ‘devrim’ atmosferinin mevcut cemaat siyasetlerinde iç depremlere yol açabileceğini zannediyorum.

***

Sünni siyasete, Şii siyasete, Hıristiyan siyasete, Dürzi siyasete on yıllardır büyük ölçüde hakim olan aileler / sembol siyasetçiler (Hariri, Berri, Avn, Canbolat) bu ayaklanmanın altında kalabilir; dinî ve mezhebi cemaatlere ait -veya o cemaatleri kendine ait kılan- siyasi yapılar yıkılabilir, ağalık sistemine benzeyen o yapıların yerini çoğulcu demokratik yapılar alabilir.

Hadi hayırlısı…

‘ONU TUTUKLAMA, BUNU TUTUKLA!’

Canan Kaftancıoğlu bazı sosyal medya mesajlarında “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni alenen aşağılama”, ‘’kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’’, ‘’cumhurbaşkanına hakaret’’, ‘’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik” ve ‘’terör örgütü propagandası” suçlarını işlediği gerekçesiyle mahkumiyet aldığında ‘İfade özgürlüğü nerede?’ diye isyan edenlerin birçoğu şimdi “Atatürk”le ilgili bir tweet’i yüzünden Fatih Tezcan’ın “Atatürk’e Karşı İşlenen Suçlara Dair Kanun”a istinaden tutuklanmasını istiyor (Twitter’da “Fatih Tezcan tutuklansın” etiketiyle mesaj paylaşanlar on binleri buldu).

Bıktım kardeşim bu çifte standarttan! İkisi de tutuklanmasa olmuyor mu? ‘Ekstrem’ bir dille de ifade edilse, farklı görüşlere savcı ve polisi yardıma çağırmadan karşı çıkmayı öğrensek artık.

(KARAR)

Etiketler:
Share
398 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...