logo

20 Ekim 2018

Kütahya’nın Pınarları, Alev Alatlı, Türk Kahvesi


Ayşe Böhürler
a.bohurler@gmail.com

Yarın nasipse TvNet ekranlarında yeni bir programa başlıyoruz. İsmi ‘Türk Kahvesi’…

Gün içinde illa ki bir kahve arasına çok ihtiyacımız olur. Kahveye en yakışan ise tatlı sohbetlerdir. “Türk Kahvesi”nde bu tatta sohbetler yapmayı hedefliyoruz. Türkiye’de bir değer üretmiş isimlerle hem kendi hikâyelerini hem de ülkenin hikâyesini konuşalım istiyoruz.

Samimi ve sıcak bir atmosferde gündemin gerilimli konularından uzak ama hayatın içinden sorularla karşınızdayız. Öyle çok ciddi, ağır bir program yapma derdimiz de yok. Ama samimiyet iddiamız var. Sizleri de kahvelerinizi alıp ekranlara bekliyoruz. Kahve tabii ki bahane maksadımız gerçek bi sohbet yapmak ve bir çınar ağacı gibi olan ülkemizin köklerini ve geleceğini konuşmak. Barındırdığı değerleri tanımak ve tanıtmak. Ama hayatın olağan akışı içinde! Bekliyoruz…. Programın isim babası yayın yönetmenimiz İsmail Halis oldu. İçeriği de birlikte hazırlıyoruz. Tabii ki arkamızda koca bir ekip var.
İlk programda konuğum ise Alev Alatlı. Onunla ‘Kütahya’nın Pınarları’nı konuşacağız. Nasıl mı?

POZ POZ KANDIRMACA

Sosyal medya toplumun aynası oldu. Sosyal beğeniye verdiğimiz önemin de adeta göstergesi oldu. Dudaklarını uzatarak poz verenlerin aldığı ‘like’ sayısı öyle cazip geliyor ki en olmayacak hanımefendilerde bile o pozlara rastlayınca ‘Hay Allah!’ demekten kendimi alamıyorum. Medya bize kesit verir. İnstagram ise kesitin kesitini. Hayatın bütününe bakmak, gerçeği her yanıyla görebilmek giderek zorlaşıyor. Bırakın dışarıyı insanın kendini görmesi bile zorlaşıyor.

İşin bir başka boyutunda da şu ‘genç görünerek genç kalınabileceği’ iddiası var ki o da ayrı bir tuhaf durum ve görünüm ortaya çıkartıyor. Hele de internette herkes yaşımızı başımızı bir tuşla öğrenebilecek imkâna sahipken bu kadar genç görünme arzusunun hiçbir anlamı yok. Mesela şu dudak uzatma pozlarını toplumun beğenisine açarken neyi dışavurduğumuza bakmak gerekiyor. Bakımlı olmak, sağlıklı ve güzel görünmek için yaşımıza uygun çaba göstermeyi önemli bulurken bu genç görünme sevdasının abartılmasını anlamakta zorlanıyorum. Üstelik buna kimse inanmıyor, kendimizi kandırmaktan başka faydası yok. Ha bir de konunun ‘elâlem’ tarafı var ki; eh ahali sevse de sevmese de böyle pozları ‘like’larken bir tür ikiyüzlü nezaket sergileniyor.

Sizi bilmem ama ben anne ile kızının aynı görünme çabasını tuhaf buluyorum. İstesek de istemesek de yaşlanıyoruz, imkânsızın, kaybettiklerimizin peşine düşmektense kazandıklarımıza bakmanın, hayat tecrübemizle hayatı güzelleştirmeye çalışmanın, görüntümüzü değil tecrübemizi paylaşmaya odaklanmanın daha akılcı olduğuna inanıyorum. Bu gözlemim elbette sadece kadınlara yönelik değil! Erkekler de bu furyada genç görünme yarışında hiç gerilerde değil. Her iki cins için de kanaatim, en mükemmel cerrahi operasyon olsa bile gençleşmek mümkün olmuyor. Ayrıca da genç görünmeyi insan niye niye bu kadar tutku haline getirir?

Sosyal medya klasik medyadan daha çok bize ayna oluyor.

Burada eleştirdiğimiz her şeyi kendimiz yaparken görüyorum.

Galiba kendimize karşı hiç dürüst değiliz!

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
426 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...