logo

24 Nisan 2019

Kılıçdaroğlu tutuklandı tutuklanacak


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Atılan işaret fişeğiyle paralel bir kampanya başladı medyada. Saldırgan Osman Sarıgün’ü sevdirme, saldırıya uğrayan Kılıçdaroğlu’ndansa nefret ettirme kampanyası…

Başsavcılık, saldırganların terör ve organize provokasyon bağlantılarını soruşturuyordu. Sonucunu, paralel güdümlü medya açıkladı.

Buna göre provokasyon bulgusu yok, terörle ilişkilendirilmesi kabul edilemez, planlı ve organize bir eylem değil, spontane gelişmiş doğal tepki, Sarıgün’e saldırgan demek bile saygısızlık, kelepçeli fotoğrafı vicdanları yaraladı, Kılıçdaroğlu suçu kendinde arasın, mesajı alsın ve halkın rahatsızlığını gidermeye yani kendini affettirmeye baksın, seçim öncesi söylem ve ittifaklarını hazmedemedi millet, anayasal protesto hakkını kullandı, maksadı aşsa da saldırıyı yapan protestocu halktı, bu toplumsal öfkeyi karalamak yerine anlamaya çalışması lazım, kızgın bir grup marjinal denilemez, münferit olay değil, organize suç çetesi de değil, terörist muamelesi kesinlikle yapılamaz vesair…

Araya şiddetin asla tavsip edilemeyeceğine dair ama’lı cümleler de sıkıştırılıyor tabii, yasak savma kabilinden.

“Partimizi ve arkadaşlarımızı gizli fail ve azmettirici gibi göstermeye kalkışmasın kimse…Akkuzulular sert insan, ‘ne geziyor burada, köye sokmayın’ denmişse…Arkasında provokasyon, oyun, tuzak, organize tertip varsa hiçbir şey gizli kapaklı kalmamalıdır” demiyor muydu oysa Bahçeli?

‘Sokmayın’ diyen bir gizli failden, bir azmettiriciden, bir organize provokasyondan, bir örgüt bağından şüphelenmeye yer var demek ki.

SALDIRAN MELEK, SALDIRILAN ŞEYTAN

‘Osman amca’, bir anda fiili saldırganlıktan ortak hislere tercüman olan milli bir kahramanlığa terfi ettiriliyor. Tezahürat ve alkış gırla!

Kılıçdaroğlu’nun, maruz kaldığı suça zemin hazırlamak ve saldırganları üzerine saldırtmaktan niye hala tutuklanmadığını sorgulatmalarına ramak kaldı. Ha bugün ha yarın…

Şimdilik neden bunu hak ettiğini kendine sormaya, şapkasını önüne koyup düşünmeye çağrılıyor CHP lideri.

Sevimlileştirilen cici saldırgan Osman Amca’nın ne demeye tutuklandığı, bu zulme sessiz kalınamayacağı çığlıkları da işitilmeye başlandı zaten.

Gözaltına alınanlara yöneltilen suçlama ‘suça teşvik’. Fakat yanlış tarafa yöneltiliyormuş bu suçlama. Manipülasyonlarla, çarpıtmalarla, suni algı aldatmacalarıyla gerçek tersyüz ediliyormuş. Halkımız artık bu kurgulara kanmıyormuş.

Yani kışkıranları kışkırtarak suça teşvik eden Kılıçdaroğlu’nun kendisi. Acısına yenilen ve terörle siyasi işbirliğini yediremeyen masum ve hassas bir vatanseverden başkası değilmiş ‘Osman Amca’…

Halbuki Osman Amcaları, ifadesinde ağzıyla söylüyor, “Kılıçdaroğlu’nu terör destekçisi gösteren haberlerden etkilendim” diye…

Dün o haberlerden biri daha çıktı Yeni Şafak’ta. “Terör örgütü PKK elebaşı Duran Kalkan, CHP’nin HDP desteğiyle kazandığını söylerken işbirliğini daha ileriye taşımalarını istedi” spotuyla anons edilmişti.

Ama açıp okuduğunuzda, HDP ile ittifak yapmadığı için Kalkan’ın CHP’yi kıyasıya uyardığını ve yerdiğini görüyorsunuz. “CHP niye HDP ile ittifak yapmıyor? HDP’nin bir marazı mı var? Yasalara göre kurulmuş bir parti” şeklinde hariçten gazel okuyor.

GERÇEK YALANLA SIVANABİLİR Mİ?

Sonuna kadar haklılar, algı çarpıtmaları tutmaz, nafile! Gerçeği istediğiniz gibi olduğundan farklı sunun, er veya geç foyası çıkıyor ortaya.

Ha, ondan önce algı operasyonlarınızdan etkilenen birileri çıkarsa emelinize ulaşmış olursunuz, o ayrı. Kışkırtma sorumluluğunu da hedef gösterdiğiniz kimsenin üstüne yıktınız mı, sıyrılıverirsiniz provokasyonun içinden.

Milleti birbirine kırdırtmadan rahatlamayacaklar demeye dilim varmıyor. Ama seçtikleri kurbanı tutuklatmadan rahatlamaları zor, onu söyleyebilirim.

(KARAR)

Etiketler:
Share
519 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...