logo

21 Eylül 2018

Kerbela hüznü


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Zihnimizde dağınık, bulutsu bir halde duran bir kavramı daha güvenilir bir mevkie raptetmek için sözlüklere bakmak faydalıdır.

Bazen, zihnimizde yeri çok sağlam olan kavramlar, kelimeler için de sözlüğe bakabiliriz.

Acaba lügatte ne yazıyor?

Benim bu kelime hakkındaki bilgim doğru mu?

Lügat, yeterince isabetli bir tarif getirebilmiş mi?

Aşure için sözlüğe baktım.

Aşureyi biliyorum.

Üstelik, kelimenin bende de bir hikayesi, seyrü süluku var.

Ama bakayım, sözlükteki kelimeyle bendeki kelime ne kadar birbirine benziyor.

Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde şöyle yazıyor:

Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı, alaca aş.

Arkasından, cümle içinde kullanımına bir örnek.

“Aşure yiyen İhsan, Orhan’ı görünce kaseyi ve kaşığı birdenbire elinden bıraktı.”

Bir başka internet sözlüğünde ikinci bir tanım yapılmış.

“İçinde birbirine aykırı değişik öğeler bulunduran karışım.”

Bu tanımın altında tırnak içinde fakat sahibi belirtilmemiş bir örnek cümle yer alıyor.

“Osmanlıca gibi bir aşureden özleşmeyle kurtulduk.”

Cümle kime aitse, herifin derdi kelime falan değil. Laf sokuyor.

Ne kadar kurtulduysan dilin o kadar fakirleşti haberin yok!

Bırakalım tırnağın içindeki arkadaşı. Aşure’ye dönelim.

Aşure kelimesinin benim hayatımdaki seyr u sülukunu şöyle özetleyebilirim.

Çocukluğumda, bir İstanbul kışında kelimeyi işitmeye başladım.

Sonra, Aşure tatlısını tanıdım.

İçinde her şey var.

Babam da bu durumu izah ediyor. Nuh’un gemisinde erzak tükenmeye yüz tutmuş. Eldeki malzemenin herhangi birinden gemideki efrada yetecek kadar yemek yapılamıyor.

Bunun üzerine, eldeki malzemenin tamamından bir yemek pişirmişler. ‘Aşure’ geleneği o zamandan kalmış.

(Bazı İngilizce sözlüklerde Aşure’ye Noah’s Pudding karşılığı verilmesi, herhalde yabancılar kolay anlasın diyedir.)

Sonraları Muharrem’in Hicri takvimde başlangıç ayı olduğunu öğrendim.

Yani Muharrem’in 1’i hicri yılbaşı.

Bu arada, İslam Medeniyeti’nin Batı’dakine benzer bir yılbaşı kültürü üretmediğini not edelim.

Daha sakin, daha ruha dönük bir Muharrem’imiz var. Oruç tutacaksın. Başka törensel bir şey yok.

31 Aralık’ta Mekke fethinin miladi yıldönümünü alternatif yılbaşına dönüştürmek de biraz zorlama.

İçindeki ‘gösteri’ saiki fark ediliyor.

Aşure’nin ‘onuncu’ anlamına geldiğini ve bundan Muharrem’in onuncu gününün kastedildiğini de çok geç olmayan bir zamanda öğrendim.

Sonra bir rivayet.

Nuh’un gemisi Aşure günü Cudi Dağı’na inmiş. Kızıldeniz, Aşure günü yarılmış. Yakub ile Yusuf Aşure günü kavuşmuş. İsa Aleyhisselam Aşure günü göğe yükseltilmiş.

Büyüklerimizden de Muharrem orucunu işitiyoruz. Tutuyorlar, sessiz sessiz bir şeyler ediyorlar. Henüz bize öğretmiyorlar.

Buraya kadar, ne İmam Hüseyin var, ne Kerbela.

Bu bir eksiklik değil mi?

Bizler, İmam-Hatip’te İslam Tarihi okuduğumuz için, Aşure’nin ‘öteki’ anlamından haberdar olduk. Yine hiç yoktan iyi.

İran İslam Devrimi sürecinde kulağımıza bir şey çalındı.

“Küllü yevmin Aşura

Küllü Arzin Kerbela.”

Her gün Aşure’dir. Her yer Kerbela’dır.

Merak ettik. Eğildik. Baktık. Orada, bizim toplumumuzun yeterince öğrenmediği, üzerinde yeterince durmadığı bir “Aşure” olgusu var.

Tamam, biliyoruz Yezid’in kötülüğünü.

Biliyoruz, Hz. Hüseyin’in şehadetini.

Seviyoruz Ali’yi Hüseyin’i…

Bu kadar mı?

Geçiştirilebilir bir mesele midir Kerbela?

Geçiştirilebilir bir gün müdür Aşure?

Aşure, bizim tarihimizdeki en büyük kırılmalardan birisinin günüdür.

Kötülüğün iyiliği, kötünün iyiyi katlettiği gündür.

Gözü dönmüş vahşetin Peygamberimiz’in gözbebeği Hüseyin’ine ve evlatlarına kıydığı gün.

Tarihimizin utanç günüdür.

Acı bir gündür.

Hz. Hüseyin, tarihimizin en büyük mazlumudur.

O günden, o kötülükten, o zulümden alınacak çok derslerimiz var.

Aşure geleneğimiz güzel. Ama, ‘Aşure’yi bir ‘tatlı’ ismine indirgemek hiç güzel değil.

Aşure bilinci, olmazsa olmaz.

Ve Kerbela hüznü.

Olmazsa olmaz.

(KARAR GAZETESİ)

Etiketler:
Share
381 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...