Son Dakika
Yeni Zelanda’da gerçekleştirilen kanlı infazda savunmasız 50 Müslümanı Cuma namazı öncesinde iki camide katlederek şehit eden İskoç asıllı Avustralya vatandaşı cani Brenton Tarrant’ın sadece tabanca taşıyan iki polis tarafından yakalanması kafaları karıştırdı. Sosyal medyada yayılan yakalama görüntülerinde sadece tabanca taşıyan iki polisin Tarrant’ı arabasında yakaladığı görülüyordu.
Polisler, Tarrant’ın kaçmaya çalıştığını ve gözaltına direndiğini belirtmişlerdi. 50 masum insanı çoluk çocuk demeden ibadet etmek için gittiği camilerde alçakça öldüren üstelik ölmediğinden şüphelendiği kurbanlarına tekrar tekrar ateş ederek test atışı yapan, insanlıkla zerre kadar ilişkisi olmayan bu alçak provokatör neden güvenlik güçleri ile çatışmaya girmemiş veya sadece direnmiştir? Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, Brenton Tarrant’ın gözaltına alındığı sırada hareket halinde olduğunu ve aracında pek çok silah bulunduğu açıkladı. Ardern, saldırganın çok daha fazla insanı öldürebileceğini belirterek “kesinlikle saldırılarına devam etme niyetindeydi” demişti. Araçta pek çok silahın olmasına rağmen terörü aşan bir katliam eylemini gerçekleştiren cani özellikle polislerle çatışmaya girmeme yönünde kendisine verilen talimata uygun hareket etmiş olabilir. Bu saldırganın devlet içi ve dışı aktör veya bu aktörler ile irtibatlı bir eylemci olması güçlü bir olasılıktır. Bu durumda onlarca insanı sırf Müslüman olduğu için katleden bu alçağa gerek yargıda gerekse poliste yardım eden devlet görevlilerinin olması da kaçınılmazdır. Aslında gerek eylem öncesinde gerekse eylemlerin gerçekleştirildiği dakikalarda ve eylem sonrasında bilhassa yakalanma anında polisten yardım aldığı açıkça anlaşılmaktadır. Bana göre yakalanma olayı açık bir mizansendir.
CANİ TARRANT İNTERNET ORTAMINDA MÜSLÜMANLARA YÖNELİK SALDIRIYI DEŞİFRE ETMİŞ
Pazartesi günkü yazımda; Yeni Zelanda emniyet yetkililerinin “Bu eylemi gerçekleştiren ve organize eden saldırgan Tarrant ve arkadaşlarının hiçbirinin istihbarat ve güvenlik birimlerinin arşivlerinde kayıtlarının olmadığı” açıklamasının bana hiç inandırıcı gelmediğini söylemiştim. Zira saldırgan Brenton Harrison Tarrant isimli cani, internet ortamında adeta ayan beyan Müslümanlara yönelik saldırıyı deşifre etmiş. Katliam öncesi Müslümanlara şiddeti öven mesajlar ve görseller yayınlamıştı. Katliamdan iki gün önce Çarşamba günü katliamda kullandığı yarı otomatik silahın fotoğrafını üzerinde yazan ırkçı ve İslam karşıtı söylemlerle birlikte açıklamıştı. Ayrıca başka bir internet sitesinde eylemi açıkça deşifre edebilecek çok sayıda paylaşım yapılmıştı. Cuma günü saldırı öncesi isimsiz bir kullanıcı internet sitesindeki gruba, “işgalcilere saldırıp, saldırıyı da Facebook’tan yayınlayacağını” yazmıştı. Cani saldırganın internet sitelerinde yaklaşık bir hafta Müslümanlara yönelik eylemi neredeyse detaylarıyla deşifre ederek açıklaması karşısında istihbarat veya güvenlik güçleri bu kadar açık bir eylemi neden önleyememişlerdi. Olayda istihbarat zafiyeti dışında eylemi görmezlikten gelen eylemci ile işbirliği yapılan bir zafiyet mi söz konusuydu? Cani neden bu kadar vurdumduymaz ve kimliğini açık ederek bu katliamı gerçekleştirmişti. Zira bu katliam bireysel bir eylem değil örgütlü bir eylemdi. Kısaca bir devlet veya devletler konsorsiyumu-üst akıl terörüydü. Cani eylem öncesinde açıkladığı gibi işgalci olarak nitelendirdiği Müslümanlara yönelik katliamı gerçekleştirirken saldırı anını da Facebook’tan canlı yayınlamıştı.
BU KATLİAMI KINAYAMAYANLAR, KATLİAMIN ARKASINDAKİ AZMETTİRİCİLER VE ASIL FAİLLERDİR
50 masum Müslümanın çoluk çocuk denmeden katledildiği görüntülerin yayınlanması bu eylemi arka planda planlayan azmettirici emperyalist devletlerin tüm dünya Müslümanlarını ve dünya barışını tehdit ederek dinler arası savaş çıkarma hedeflerini açık etmesi açısından önemlidir. Tıpkı katliamı gerçekleştiren cani gibi bu emri veren devletler konsorsiyumundaki üst aklı oluşturan devletlerin de geçmişte yaptıkları gibi kendilerini gizlemeye çalışmadıklarını görüyoruz.
1’inci Dünya Savaşı yıllarında Yeni Zelanda ve Avusturalya Osmanlı’ya karşı savaşan ‘Anzak’ askerlerinin genel adıydı. Bugün geçmişte olduğu gibi “Genel Valilik Rejimiyle” yine Birleşik Krallık toprakları içinde bulunan bu iki ülkenin devlet reisleri Birleşik Krallık Kraliçesi’dir. Kraliçe’nin, Trump’ın, Netanyahu’nun Yeni Zelanda katliamını kınamamaları 49 Müslüman’ın katledilmesine destek verdikleri anlamına gelir. Organize terör saldırısı örtüsü giydirilmiş İslam’a ve Müslümanlara açılmış yeni bir savaşın içindeyiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye’nin cani Tarrant tarafından hedef alınması olayı şüphesiz NEOCON-SİYONİST- EVANJELİST sapık ideolojisiyle birebir uyuşmaktadır. Erdoğan bu sapık cephenin Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma ve ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma projesini son derece diplomatik ataklarla akim kılmış, BM Genel Kurulu’nda bu şer cepheyi ağır bir yenilgiye uğratmıştı. SİYONİST EVANJELİST şer cephesinin bu kez İsrail’in menfaatleri doğrultusunda hazırlanan “Yeni Filistin Devleti Planı’’ önünde engel gördükleri ERDOĞAN’ı ve Türkiye’yi Yeni Zelanda katliamcısına hazırlattıkları manifestoda tehdit ettirmeleri Ayasofya ve İstanbul üzerinde hak iddiasında bulunmaları açık bir kışkırtmaydı. Netanyahu’nun oğlu “Tüm dünyanın göz bebeği olan İstanbul’a ‘Konstantinapol’ ifadesini kullanmıştı. Zira bu katliamı kınayamayanlar insanlık suçu işlerken bu katliamın arkasındaki azmettiriciler ve asıl faillerdir. Hedef İslam’a ve Müslümanlara yönelik nefreti teröre dönüştürerek bu saldırıları Avrupa ve dünyaya yaymak ARMEGEDDON savaşına zemin hazırlamaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale’de 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yılı töreninde yaptığı konuşmada, “Tıpkı 104 yıl önce olduğu gibi Çanakkale’nin toprağını da suyunu da düşmana mezar etmekten çekinmeyiz. Dedeleriniz geldiler burada olduğumuzu gördüler. Kimi ayaklarıyla, kimi tabutlarıyla geri döndüler. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan şüpheniz olmasın. İstanbul’u Konstantinapol yapamayacaksınız” mesajını verdi.
(YENİ ŞAFAK)
Etiketler: 18 Mart Şehitleri Anma Günü » Anzak » ARMEGEDDON » Avusturalya » Birleşik Krallık Kraliçesi » Brenton Tarrant » Bülent Orakoğlu » Çanakkale Zaferi » EVANJELİST » İslam » İstanbul » Jacinda Ardern » katliam » Konstantinapol » müslüman » Neocon » Netanyahu » Osmanlı » siyonist » Yeni ZelandaYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Mart 2020 YAZARLAR
02 Mart 2020 YAZARLAR
04 Ocak 2020 YAZARLAR
03 Ocak 2020 YAZARLAR