logo

10 Nisan 2019

* İstanbul’da seçim artık yolsuzdur, meşru değildir * Şu ana kadar tespit edilen “hırsızlık” bile seçimin iptali için yeterli kanıt sunuyor. * YSK bu tehlikeyi görmeli. * Seçim yeniden yapılmalı.


İbrahim Karagül
i.karagul@gmail.com

Artık bu seçimlere “şaibe, hırsızlık” karıştığı kesinleşmiştir. Artık bu ayıbın üstü örtülemez.

Şaibe değil tam anlamıyla “örgütlü bir müdahale” olduğu kesindir. Artık İstanbul’da seçimler yolsuzdur, meşru değildir.

Yıllarca sınav sorularını çalıp haksız yere adamlarını devletin en mahrem yerlerine yerleştiren yapı, benzer bir ince işçilikle etkin bir şekilde operasyonun merkezindedir.

BU BİR MÜDAHALEDİR VE TÜRKİYE’NİN SORUNUDUR

Tartıştığımız şey; kimin kazandığı, kimin kaybettiği değildir. AK Parti veya CHP de değildir.

Kimin belediye başkanı olup olamayacağı değildir. Çok daha ötesi bir gerçeğin üstündeki örtüyü kaldırmaya çalışıyoruz.

Tartıştığımız şey, bir müdahaledir ve bu bütün Türkiye’nin ortak sorunudur. İçeride yürütülen, dışarıda planlanan, bugüne kadarki müdahalelerde kullanılan çevreler üzerinden kurgulanan müdahaledir.

Sadece AK Parti seçmenine değil, CHP seçmenine de oyun kurulmuştur. Ekrem İmamoğlu üzerinden CHP’ye de müdahale edilmiştir.

Türk demokrasisi yara almıştır, bir el demokrasiye müdahale etmiştir. O eli 15 Temmuz’da kullananlar, İstanbul üzerinden ilk adımı atmıştır. Planlamaları sadece İstanbul değildir, sonraki adımların neler olabileceği az çok ortadadır.

ŞU ANA KADAR TESPİT EDİLENLER BİLE SEÇİMİN İPTALİ İÇİN YETERLİ..

Tutanaklardaki kaydırmalar, geçersiz oylar bile binlerce oyun AK Parti’den çalındığını ortaya koydu. Hiçbir şey olmasa bile, on beş bin tane oyun çalındığı ortaya çıkmışsa, bu seçim yolsuzdur.

Sadece bu değişiklik bile şaibeyi, vicdanları yaralayan hırsızlığı, örgütlü müdahaleyi açık etmektedir. Bütün oyları düşünün bir de, başka neler olabileceğini tahmin edin. Belki binlerce oya müdahale edildi. Şu haliyle bu kuvvetle muhtemeldir.

Sadece şu ana kadarki gerçekler bile bir seçimin iptali için yeterli sebeptir. Hiç kimse bunları masum yanlışlıklar olarak gözlerden ırak tutmaya kalkışmasın, zira bu mümkün değildir.

YSK BU TEHLİKEYİ GÖRMELİ

Bu yüzden İstanbul’da yeniden seçim yapılması bir zorunluluktur. Kamu vicdanı yaralanmıştır. YSK bu tehlikeyi görmelidir yoksa bu seçimler tarihe şaibeli seçim olarak geçecektir.

Ekrem İmamoğlu, bu gerçeklere rağmen, bu haliyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğuna otursa bile hiçbir zaman meşru olmayacaktır, olamayacaktır.

“Çalınan oylarla başkan olan biri”tarihe geçecektir. Çünkü açık biçimde İmamoğlu için oy hırsızlığı yapılmıştır. Kendisi lehine sandıklara müdahale edildiği açığa çıkmıştır.

ONU KİM ADAY YAPTI, KİM DAYATTI? FETÖ ORGANİZASYONUN NERESİNDE?

Şahsen İmamoğlu’nun CHP adayı yapılması, kampanyasının yürütülmesi ve son olarak oy hırsızlığına kadarki sürecin didik didik edilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sadece sandıktaki hırsızlığın değil, seçim öncesi organizasyonların, nasıl ve kimler üzerinden bu planlamaların yapıldığının, FETÖ’nün bu işin neresinde rol üstlendiğinin didik didik edilmesi gerekiyor.

Aday olarak belirlenmesi kimin iradesi, kimlerin iradesi, projesiydi? CHP’ye bu ismi kimler dayatmıştı?

NEDEN GEZİ ŞANTAJI YAPTILAR? TÜRKİYE’Yİ KİM TEHDİT EDİYOR?

Onu aday yapanların seçim öncesi çalışmaları, organizasyonları nasıl yürütüldü?

Onu aday yapanlar sandık kurulu başkanları listesine nasıl müdahale etti, nüfus kaydırmalarını nasıl organize etti?

Onu aday yapanlar, seçim yolsuzluklarının açığa çıkacağı endişesiyle Gezi benzeri isyan şantajını nasıl öne çıkardı, Gezi dönemi sosyal medya ağlarını nasıl yeniden inşa etti?

Ekrem İmamoğlu’nun FETÖ’cü yapılanma ile geçmişte, bugün bir ilişkisi olmuş mu? İmamoğlu ne kadar CHP’li, yoksa bir başka ajanda için proje olarak mı buralara kadar getirildi?

Burada İstanbul’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’nin alması değil, daha öte bir şey planlanmış ve uygulanmış. CHP seçmenini bile şokedecek gerçekler çıkabilir ortaya…

BUNDAN DAHA BÜYÜK KANIT OLUR MU?

AK Parti dün İstanbul seçiminin yenilenmesini istedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçimin yenilenmesini istedi..

Gerçekler daha da ortaya çıktıkça kamu vicdanı harekete geçecektir. Şimdilik bunu sadece CHP ve oy zannedenler bakalım o zaman ne diyecekler?

Tekrar edeyim: İstanbul’daki “örgütlü hırsızlık”ta şu ana kadarki tespitlerde on beş bin civarında oyun çalındığı netleşti. Bu bile bir ilde seçimin meşru olmadığının, kesinlikle iptal edilmesi gerektiğinin kanıtıdır.

YSK için bundan daha büyük kanıt olur mu?

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
265 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...