logo

11 Nisan 2019

İsrail seçimleri


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

İsrail işgal rejiminin parlamentosu durumundaki Knesset’in yeni dönem üyelerinin belirlenmesi amacıyla 9 Nisan 2019 Salı günü genel seçimler yapıldı. Knesset’in aritmetiği kurulacak yeni hükümetin formülünü de belirleyecek.

Netanyahu ve ailesi aleyhine açılmış olan yolsuzluk davalarının onun liderliğini yaptığı Likud Partisi’nin başarısını olumsuz yönde etkileyeceği yönünde tahminlerde bulunulmuştu. Ancak Netanyahu bu davaların neden olduğu olumsuz havanın etkisini ortadan kaldırmak ve arkasındaki kitlesel tabanın desteğini sağlamak amacıyla çeşitli yollara başvurdu.

Siyonist işgal rejiminde seçim propagandasının en önemli malzemesi Filistinlilere yönelik baskıların ve saldırıların dozunu artırmaktır. Netanyahu bu amaçla seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte Gazze’ye yönelik saldırıların dozunu artırdı. Ancak Filistinli direniş gruplarının işgal rejiminin saldırılarına karşılık vermesi üzerine Gazze’ye yönelik saldırılar vasıtasıyla yürütülen propaganda faaliyeti etkisini kaybetti. Çünkü Netanyahu, bu bölgeye geniş çaplı bir saldırı düzenlemesi durumunda nasıl bir sonuçla karşılaşacağını tahmin edemiyordu. 2014’teki saldırıya karşı sergilenenden daha güçlü bir direnişle karşılaşması ihtimalini gözden uzak tutamadı. O durumda hem savaşı hem de seçimleri kaybetmesi ihtimali vardı. O yüzden Mısır’daki Sisi yönetiminin devreye girmesini sağlayarak ateşkesi kabul etmeyi tercih etti. Bazı radikal partiler onun bu tutumunu aleyhine propaganda aracı olarak kullanmak istedi ve “Netanyahu artık Hamas’a yenildiğini açıkça itiraf etmelidir” şeklinde açıklamalar yaptılar.

Netanyahu’nun Filistinlileri hedef alan propaganda uygulamalarından biri de işgal zindanlarındaki esirlere yönelik baskı uygulamalarını seçimlere doğru ciddi şekilde artırması oldu. Ama esirler buna karşı toplu bir mücadele başlatarak cezaevleri yönetimlerini zorladılar. Cezaevleri yönetimleri hükümetlerinin bu konuda fazla kayıp vermemesi için esirlerin istekleriyle ilgili pazarlıkları seçimlerden sonraya bırakmayı tercih ettiler. Ama işgal hükümetinin ciddi bir esir direnişiyle karşı karşıya kalması sebebiyle buradan da seçim yararına bir prim çıkarabildiği söylenemez.

Ama bizim gördüğümüz kadarıyla, Netanyahu’nun imdadına yetişen işgal rejiminin en büyük destekçisi ABD Başkanı Trump oldu. Onun tam seçimlere doğru Golan Tepeleri üzerindeki İsrail hakimiyetini resmen tanıması Netanyahu’ya önemli bir prim kazandırdı. Ayrıca Netanyahu’nun seçimden sonra Batı Yaka’daki yahudi yerleşim merkezlerini “İsrail”e ilhak edeceği vaadinde bulunması ve Trump’ın bunu da tanımasının muhtemel olduğuna dair sinyaller vermesi de siyonist tabanda ona oy kazandırdı veya en azından kendi destekçi kitlesini arkasında tutmayı başarmasını sağladı.

Bununla birlikte Netanyahu’nun seçimlerden başarıyla çıktığı da söylenemez. Kendisine rakip durumdaki Mavi Beyaz İttifakı’yla hemen hemen aynı miktarda oy aldı. Oy sayımlarından çıkan en son rakamlara göre 120 üyeli Knesset’te Likud Partisi de Mavi Beyaz İttifakı da 35’er sandalye kazanmış durumdaydılar.

Netanyahu’nun avantajı kendisiyle koalisyona girebilecek durumdaki diğer aşırı siyonist radikal partilerin aldığı sandalye sayılarıyla Likud Partisi’nin sandalye sayısının toplanması durumunda yüzde elliyi aşması. Radikal ve sağcı siyonist kategorisine dahil edilen partilerin elde ettikleri toplam sandalye sayısının 65’e kadar ulaştığı söyleniyor. Bu durumda yeni koalisyon hükümetini de yine Netanyahu’nun Likud Partisi’nin kurmasına güçlü bir ihtimal olarak bakılıyor.

Burada şunu da ifade edelim ki siyonist işgalin sağı ile solu Filistinliler açısından fazla bir fark taşımamaktadır. Aralarındaki ihtilaf kendi siyasetleriyle ve stratejileriyle ilgilidir.

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
301 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...