logo

İşkencecinin oğluna oy verenler, işkenceci cenazesinde şov yaptı!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Ay yesinler sizin kibarlığınızı..

Ne imiş?

“Raci Tetik’in cenazesinde protesto” imiş..

Nasıl bir protesto?

Cenazenin başına geçip, cenaze namazı bile daha kılınmadan, yakınlarının yanında, ölmüş adama “İşkenceci” demişler..

Yetinmemişler..

“Cehennemde ateşi bol olsun” demişler..

Daha ne hakaret sözcükleri..

Daha bir hafta bile olmadı..

Bir şehit cenazesinde, CHP Genel Başkanı’nın yaşadığı protesto üzerine..

Bize din dersi vermeye kalkanlar. Bize adap, erkan öğretmeye kalkanlar..

Şimdi cenaze falan demeden..

“Burası cami avlusu.. Burada böyle şeyler olmaz” demeden..

Geçmişler tabutun başına..

Hem şov yapıyorlar.. Hem de yakın tarihte sergiledikleri samimiyetsizlikleri örtmek için, farklı bir kimlikle görüntü vermeye kalkışıyorlar..

Olay ne?

Olay, 1980 darbesinden hemen sonra..

Sıkıyönetim Askeri Savcılığı koltuğunda Nurettin Soyer’in oturduğu tarihte..

Nurettin Soyer’in sorumlu olduğu Mamak Askeri Cezaevi’nde..

Bir de işkenceci albay varmış.

Raci Tetik adında..

İki gün önce öldü..

Dün de cenazesi kaldırılacaktı..

Mamak Askeri Cezaevi’nde görevli iken, hem solculara hem de ülkücülere yapılan işkencelerden sorumlu tutuluyor.

Solcular, “2010 anayasa değişikliği ile işkenceciler yargılanamaz” diye önce referanduma karşı çıktılar..

Sonra da..

Raci Tetik sanık sandalyesine oturtulacağı sırada, onların referandum öncesindeki savunmaları esas alınıp, “Zamanaşımı vardır. Davanın düşürülmesine” kararının verilmesine sebep oldular..

Yani kendi işkencecilerini, kendileri kurtardılar..

Oysa AK Parti ile el ele verip.. Anayasa değişikliğine destek verip, “İşkenceciler değişiklik olsa bile yargılanamaz” söylemini dillendirmeseydiler..

Raci Tetik şimdi belki de..

İşlediği suçlardan dolayı mahkumiyet almış bir kişi olarak toprağa verilecekti..

Ama bu solcular böyledir..

Ağlarlar..

Ağlaşırlar..

İşkenceden şikayet ederler..

İşkencecileri yargılanmaktan, yine onlar kurtarırlar..

Bu bir yana..

Dünkü cenaze namazı öncesinde de..

İyi Parti Milletvekili Ahmet Çelik ve grubu çıktı sahneye..

Raci Tetik’in işkenceci olduğunu haykırarak, haklarını helal etmediklerini söylediler..

Solcuların, cenaze namazları ile pek işleri olmadığı içindir ki..

Solaklardan protestocu kimse yoktu..

Kendilerini ülkücü olarak tanıtan, İyi Partililer gelmişler, cenaze namazında işkenceciyi protesto etmeye..

Oysa biz bu arkadaşlara, 31 Mart seçimleri öncesinde, nerede ise yalvarıyorduk.

“Etmeyin, eylemeyin.. Dindar insanlar da 12 Eylül darbesinde zarar gördüler ama.. Mamak’ta işkenceye yatırılanlar en başta ülkücülerdi.. Ülkücüleri işkenceye yatıran Nurettin Soyer’in oğlu Tunç Soyer’e, siz İzmir’de nasıl oy vereceksiniz? Eliniz, kendi işkencecinizin oğluna oy vermeye nasıl gidecek” diye sorduk..

Tınlamadılar bile..

Emir büyük yerden gelmiş olmalı ki..

İşkencecinin oğlu, “Babamın yaptıklarını kabul edemiyorum” bile demeden..

İşkenceye yatırılan ülkücülerin de oyunu alarak..

İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkanı oldu..

İşkencecinin oğluna çıt çıkartamayan Ahmet Çelik’ler..

Şimdi gelmişler, başka bir işkenceci Raci Tetik’in cenazesinde, şov yapıyorlar..

“Bu adam bize işkence yapmıştı” diyorlar..

Nurettin Soyer ne yapmıştı?

Cezaevinde size gül mü dağıtmıştı?

Hatta ben daha ağırını söylerim..

Raci Tetik işkence yapmıştı..

Raci Tetik’in yargılanması için, Nurettin Soyer’in harekete geçmesi gerekiyordu.

Çünkü savcı o idi..

Ama o, işkencenin üstünü örtmüştü.

Yıllar sonra kendisine sorulduğunda, “Haydi sen bizzat kendin işkence yapmadın diyelim.. İyi de, işkence yapan Raci Tetik’e niye dava açmadın” diye sorulduğunda..

“Raci Tetik gururlu adamdı. İstifa ederdi” diye cevaplamış…

Dam üstünde saksağan.. Vur beline kazmayı..

Soyer’ler için.. Tetik’ler için..

İşkence bu kadar sıradan.. Bu kadar önemsiz şeylerdi..

Ama İyi Partili ülkücüler..

Cenaze namazına gelip, protesto edecek kadar nefret ettikleri bir işkencecinin suçlarını örtbas eden bir başka işkencecinin..

Oğlunu belediye başkanlığı ile ödüllendirmekten geri durmamışlardı.

Şimdi sormak hakkımız değil mi?

Siz işkenceye gerçekten karşı mısınız?

Yoksa..

CHP’nin ve partinizin, HDP ile işbirliğini örtbas etmek için mi, Raci Tetik’in cenazesinde olay çıkarttınız?

Öyle ya..

Daha bir hafta olmayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde aldığı protestolar hafızamızda dururken..

“Nefret dilini bırakalım” söylemleri ile..

“Kutuplaştırmayalım” söylemleri ile, 2 gün önce askerlerimize sıkılan kurşunları bile unutturmaya çalışırken..

4 askerimizin şehadetini hafızalardan silmeye çalışırken..

Şimdi, 39 yıl önceki bir işkenceciyi hatırlamaya, onun üzerinden nefret dili ile, kutuplaştırıcı söyleme ne gerek vardı?

Tabii ki işkenceci Raci Tetik’i savunmuyorum..

Raci Tetik’in avukatı, hiç değilim..

Kendisini tanımazdım..

Dünya görüşlerimizin de hiçbir şekilde örtüşeceğini sanmıyorum..

Devamında..

“Benim için Nurettin Soyer ne ise.. Raci Tetik de o” diyorum..

Ama..

Nurettin Soyer’i işkenceci olarak görmeyenleri..

Oğlu da olsa..

“Babam bir işkenceci idi. Allah günahlarını affetsin.. İşkenceye uğrayanlardan babam adına helallik isterim” diyemeyenlerle kol kola girenlerin.. Hatta kol kola girmeyi bile boşverin..

Onlara oy vererek koltuklara oturtanların..

Raci Tetik’in cenazesinde, “Bu işkencecidir. Cehennem ateşi bol olsun” demeleri karşısında..

“Riyakarlık yapmayın” diyorum..

“Halkı kandıramazsınız” diyorum..

“HDP ile yaptığınız işbirliğinin üstünü örtemezsiniz” diyorum..

Bir çift söz de, Cumhuriyet’e..

Bize akıl veriyordunuz..

“Ölülerin ardından konuşmayınız” diye..

Hadisi şerifi de, sanki ayetlerle amel ediyormuşsunuz gibi, önümüze koyuyordunuz..

Raci Tetik’i, niye “İlhan Erdost’un katili” olarak tanıtıyorsunuz?

Ölülerin ardından, niye konuşuyorsunuz?

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
365 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...