logo

26 Eylül 2019

Ilıcak’ın isteği KHK’lıların da dileği


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Üç yıldır cezaevinde yatıyor, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu ve bir yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazdığı ortaya çıktı.

Nazlı Ilıcak’ın “Yargıda bulamadığım adaleti sizde arıyorum, beni bu kuyudan çıkarabilir misiniz” ricasına şu pişmanlık sözleri de eşlik ediyor: “Size haksızlık ettim, özür dilerim, FETÖ size kumpas kurdu, ben de bu tuzağa düştüm…”

Cumhurbaşkanı’nın bu af dileğine ne tepki verdiğini bilmiyoruz ama FETÖ’nün canını yaktığı kumpas mağdurlarından tepki var.

Özrü, önce hayatı karartılan FETÖ mağdurlarından dilemesi gerektiğini söylüyorlar. Haklılar da…

Kumpas davalarının önde giden savcısı Zekeriya Öz’le kartopu oynadığı günleri hatırlatıyor ve asıl, hayatına kastedilenlerin affına sığınması gerektiğini söylüyorlar. Haksız da değiller…

‘Alet olurken düşünecektin, hiç suçumuz yokken haksız yere ne çektiğimizi anladın mı şimdi, ama çok geç’ diyenler var. Yalvarsa yakarsa da acımayacak, gözünün yaşına bakmadan hiçbir zaman affetmeyecek olanlar…Kim ne diyebilir?

Fakat hepsi ‘ne hali varsa görsün, oh olsun, beter olsun, müstahak, az bile, yaptığı yanına mı kalacaktı’ katılığında değil.

Rövanş yerine adalet isteyen, intikamcı yaklaşmayanlar da çıkıyor. ‘İçerde çürümeye terk edilsin, bir daha gün yüzü göremesin’ hıncına kapılmayan, zor da gelse öfkesini bastıran, ‘hak yerini bulsun ama adil yargılansın, hukuk çiğnenmesin’ görüşünü savunanlar…

FETÖ zulmüne uğrayanlardan Ahmet Yavuz Paşa mesela. Twitter’dan izliyorum.

“Keşke bu mektubu Türkan Saylan’a, Ali Tatar’a, Cem Aziz Çakmak’a yazsaydı! Darbeci ya da FETÖ’cü olmayabilir ama işbirlikçi! Ve elbette adil yargılanmalı” demeye varıyor dili. Takipçilerinden destek de görüyor sağduyusu.

FETÖ’yle, yalnızca suçluların cezalandırıldığı tavizsiz bir mücadeleyi savunurken ‘bırak yanarsa yansın, su veren itfaiyenin…’ toptancılığına yenilmeyen bir tiviti de şu:

“KHK ile atılanlar arasında suçsuzluğu kanıtlanmış olanlara hakları iade edilmelidir. Bu kişilere yapılan haksızlık FETÖ’nün ekmeğine yağ sürmektir. Suçsuzları açlığa mahkûm etmek bir mücadele yöntemi olamaz. Yarınların sorun yumağını büyütür.”

Suçluyla suçsuzun ayırt edilmesine, kurunun yanında yaşın da yakılmamasına çağrı, toplumu intikam sarmalından çıkaracak hayati bir duyarlılık.

Sadece KHK mağdurları için değil. Bu ayrımı yapmayan, suçla ceza arasındaki orantıyı kaçıran, somut suç yerine afaki yorum ve kanaatlere dayanan yargı kararları için de geçerli…

İstanbul KHK’lılar Platformu’ndan bir heyet, dün gazetede görüşmeye geldi. Geçen hafta Karacaahmet’te eylem yapma fikrinin nereden çıktığını anlattılar.

Hepsine ‘diri diri toprağa gömüldükleri, yaşayan ölülere döndürüldükleri’ hissi hakim. Mezarlık metaforunu düşünerek bulmamışlar o yüzden, kendiliğinden gelişmiş.

Ölüme terk edilmişlik dışında, Ilıcak’la buluştukları bir duygu daha var. Yargıdan aldıkları takipsizlik ve beraat kararları bile mağduriyetlerini gidermeye yetmediği için, adaleti siyasetten bekliyorlar.

Özür, af dilemek açısından tabii ki benzer değil konumları, Ilıcak’tan ayrılıyorlar. Fakat OHAL Komisyonu’nda bulamadıkları şeyi, onlar da siyasi iradede arıyor.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’yla görüşmüşler. İktidar partisinden de kulak verecek, suçsuzları bu kuyudan çıkarmak için ellerinden tutup Cumhurbaşkanı’na götürecek bulunmaz mı!

(KARAR)

Etiketler:
Share
376 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...