logo

21 Aralık 2018

‘İdeolojik İslam’ algısı ile çağı anlamak mümkün değil


Mehmet Ocaktan
m.ocaktan@gmail.com

Bugün Müslüman dünyada yaşanan problemlerin önemli bir bölümünün, Müslümanların tarihsel tecrübesiyle İslam’ın aynileşmesinden kaynaklandığı kanaatindeyim. Öncelikle bu konuda zihinlerimizin bir berraklığa kavuşması gerekiyor. İslam, Allah’ın vahiy yoluyla peygambere gönderdiği dinin adı. Müslümanlık ise, Kur’an ve sünnetin getirdiği mesajın farklı zaman ve farklı coğrafyalarda, farklı toplumlar tarafından hayata geçirilen yaşama biçimidir.

***

Yüzyıllar içinde yaşanan tarihsel tecrübeyi dinin kendisi gibi değerlendirmek doğru değildir ama, dini tümüyle tarihsel tecrübenin dışında görmek de aynı şekilde yanlıştır. Müslüman coğrafyalarda yaşanan tecrübeleri İslam’dan sapma olarak göremeyeceğimiz gibi, bunu İslam’la özdeşleştiren gelenekçi bakışı da kabul edemeyiz. Kaldı ki günümüz Müslümanlığı da bu tecrübelerin bir devamıdır. Bu çerçevede şunu da kabul etmek gerekiyor ki, yüzyıllar içinde oluşan farklı tonlarda ve renklerdeki Müslümanlık anlayışları, kaçınılmaz olarak zaman zaman İslam’ın ana kaynağından sapma örneklerini de ortaya çıkarmıştır. Önemli olan bu tür yanlışların, sapmaların Kur’an ve Sünnet ışığında sürekli çek edilerek sıhhatli bir güncellemenin sağlanabilmesidir.

Öncelikle şunu belirtelim; günümüz Müslümanlarının dini anlamada, dinin temel naslarını bilme konusunda bir sorunu yok. Esas mesele dinin ‘kurucu metinleri’nin modern zamanlara nasıl taşınacağı ve ilahi mesajın hayatla nasıl buluşturulacağıdır. Böyle bir durumda devreye sokulan ilk önerme: “Müslümanların temel sorunu İslam’ı yeterince yaşayamamasıdır” şeklinde ortaya çıkmaktadır. İlk bakışta çok masum bir bakış açısı gibi görünmekle birlikte, aslında farklı kesimlerin kafalarındaki İslami anlayışı dayatmayı öngören çok açık ve de ideolojik bir mühendislik projesine işaret etmektedir. Çünkü bu tür ideolojik bakış açısı, dinin esaslarına aykırı bir şekilde kutsallıkların üretilmesine yol açmakta ve bunun sonucunda da dini kavram ve değerleri farklı ideolojik grupların, hatta şiddet örgütlerinin hoyratça istismarını doğurmaktadır.

Maalesef günümüz İslam toplumlarında Kur’an’ın ve sünnetin önüne bir bakıma perde çeken bu ‘ideolojik İslam’ algısı rahmete vesile olmadığı gibi çatışmacı bir iklim doğurmuş bulunmaktadır. Bu yüzden de günümüzde “İslam” ve “terör”kavramlarının yan yana kullanılır hale gelmesi, ne yazık ki bütün dindarları derinden yaralamaktadır.

Şu anda İslam ülkelerinin içinde bulunduğu dramatik görüntünün sorumluluğunu bahaneler üreterek ve de suçu Müslümanların dışındaki dünyaya atarak sorumluluklarımızdan kurtulamayız. Çünkü insanların huzur, güven, adalet ve özgürlük içinde yaşadığı bir tek İslam ülkesi gösterebilecek durumda değiliz. Artık şunu kabul edelim, modern dünyada sunacağımız bir İslam ülkesi yok. Oysa Allah kitabında “En yüce sizsiniz” diyor.

Galiba öncelikli olarak, İslam’ın evrensel davetini anlamaya çalışırken dini yaşadığımız çağın değişim ve dönüşüm dinamiklerinden, akli gerçeklikten, toplumun tecrübe ve geleneklerinden kopararak fazlaca idealize edilmiş, anlaşılması mümkün olmayan sırlarla dolu, hayali bir İslam tasavvurunun bir tarafa bırakılması gerekiyor. Çünkü bu hayali tasavvurun sonucu, ne yazık ki Asr-ı Saadet dönemi yaşanması, erişilmesi mümkün olmayan standart bir hayat modeli olarak tarif edilmeye başlanmıştır. Oysa Asr-ı Saadet’i soyut bir model olarak değil, Hz. Peygamber’in rehberliğinde bir inancın, bir aşkın o günün şartları içinde somutlaşmış bir tezahürü olarak görmek gerekiyor.

Eğer niyetimiz İslam’ın adalet, merhamet, hakkaniyet ve özgürlük esaslarının rehberliğinde yaşanabilir bir dünya kurmaksa, soyut “İslam devleti” hayalleriyle insanları efsunlamak yerine, dinin evrensel mesajını modern dünyada insan hakları temelinde ortaya çıkan hukukun üstünlüğü ve demokratik değerlerle birlikte düşünmek zorundayız. Aksi taktirde dini bir talimatlar bütünü olarak algılamaya devam ettiğimiz sürece, İslam’ı tarihin belli bir dilimine hapsetmiş oluruz.

Etiketler: » » » » » » » »
Share
474 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...