logo

24 Ocak 2019

Hıyar hakkı!


admin
yeryuzubasin@gmail.com

Başlıktaki kelimeyi özel isim sanıp “küçük harfle yazmış”, imlâ hatası yapmış, diyenler çıkabilir!

İmla hatası veya yazım yanlışı, artık çok önemli sayılmıyor. Ayrı yazılacak de’ler, da’lar ile birleşik yazılacakları tefrik edebilecek Türkçe bilgisi artık üniversitelilerde bile yok. Bağlaç ki’nin durumu ise başlı başına bir mesele! “Yarın-ki”deki ki ile Yahya Kemal’in şirinde geçen (Baktım ve anladım ki o ejderdi canlanan) ki’nin farkı anlaşılabiliyor mu? Ruşen Eşref’in kitabının ismindeki ki (Diyorlar ki)’nin anlamı ayırd edilebiliyor mu?

Sözlüklerimizde hâlâ iki “hıyar” var! Biri farsçadan geçmiş meşhur bitkinin meyvesi. Bu “hıyar” kaba addedilir, hatta hakaret maksadıyla kullanılır ve umumiyetle “salatalık” ve hatta “bâdem” olarak söylenir. Buna rağmen nedense “Langa hıyarı” ve “Çengelköy bademi” deyişi yaygındır. Galiba ikincisi biçimi itibarıyla böyle isimlendirilmiştir. Büyücek bir bademe benzer de! Belki lezzeti de andırır! Şimdi ne Langa’da bostan kaldı, ne de Çengelköy’de! Dolayısıyla piyasada satılan Çengelköy bademleri nereden gelir, onu da İstanbullular düşünsün!

İkinci “hıyar” artık kullanımdan düşmüştür. Arapçadan geçen bu kelimenin akrabalarından “ihtiyar” hâlâ yaygın olarak kullanılıyor; kendimizden biliyoruz! Muhayyer ise en azından makam olarak biliniyor! Onda da seçme, tercih anlamı var. Ya muhtar? O da hyr kökünden. Seçilmiş demek! “Asla, olmaz mânasına gelmeyen “hayır” da bu kökten. İlk manası: Seçkin. Ama bizi onu “iyilik” olarak biliyoruz.

***

“İhtiyar”da bir karışıklık oldu her halde, diyenler olabilir. Eskiden koca dediğimiz, şimdi yaşlı olarak karşıladığımız ihtiyar esasında seçilmiş demek! Sanmayın ki muhtarın yanındaki ihtiyar heyeti yaşlılardan oluşur. Onlar da seçilmiştir, ama şimdi bu anlamda kullanana rastlayamazsınız. Kök dili arapçada da bu anlamda kullanılmaz. Çünkü onlar bizim “ihtiyar” dediğimize “şeyh” derler! Biz ise her ihtiyara “şeyh” demeyiz!

Malumatfuruşluk yapmak değil derdimiz. Bilenle bilmeyenin farkına işareti hatırlatmak istiyorum. Bilmen bilmeyenden üstündür!

Muhtar “seçilmiş”tir. 1830’dan beri muhtar seçiyoruz. Bizde doğrudan demokrasi örneği budur ve neredeyse iki asırlık tarihi vardır. Bütün köy veya mahalle ahalisi seçme yaşına gelince muhtar seçimine katılabilir. Aza da seçebilir. Onlar da ihtiyar, yani “seçilmiş”tir.

Yine kaybolan kavramlardan birine işaret etmek istiyorum. Hakk-ı hıyar. Eskiden hukukçular çok kullanırdı. Bunun düz Türkçesi “seçme hakkı”dır.

Önümüzde seçim var. Hakk-ı hıyarımızla seçeceğiz, muhtardan başlayarak.

Muhtarları siyasi partiler aday göstermiyor. Onun dışındakiler siyasetin alanında. Şu sıralar adaylar seçilmek için boy gösteriyor.

Bir zamanlar arapça farsça terkipleri türkçeleştirme modası vardı. Bu modaya göre “hakk-ı hıyar” oluyor, “hıyar hakkı”!

Ya hakk-ı hıyarımızdır diye düşünüp taşınıp, ölçüp biçip seçeceğiz, ya da hıyar Hakkılar olacağız!

(KARAR)

Etiketler: » » » » »
Share
410 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...