logo

27 Şubat 2019

HDP’liyle AK Partilinin oyu bir olur mu!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan artık güveninin kalmadığını söyledi ya, medyadaki destek taburları taarruza geçti, anketçilere veryansın ateş püskürüyorlar. Sanki sonucu anketler belirliyor…

Oysa HDP’li seçmenin olası tercihlerine de güvenmiyor iktidar.

Cumhurbaşkanı, “Kayyum atanan yerleri geri alacağız diyorlar. Benim vatandaşım bunları geri almana fırsat veriyorsa, belediyelerin imkanlarını Kandil’e gönderecek veya teröre kullanacak olursanız, hiç beklemeden yine kayyumları atarız” uyarısı yapmadı mı?

İçişleri Bakanı Soylu, HDP’yi legal bir parti olarak görmediğini açıklamadı mı, aksini savunarak yanılan partililerine ihtar çekmedi mi?

Ankara adayı Özhaseki, Mansur Yavaş’la polemiğinde, ‘talip değiliz’ diyerek HDP oylarını istemediğini bildirmedi mi?

Fakat moral bozucu anketler kadar üstünde durulmadı.

HDP’li seçmenin sandığa inancını yitirmesi, anketlere inancın kaybedilmesi kadar önemsenmiş görünmüyor iktidar cephesinde.

Demokratik katılım yolları yüzlerine kapatılıyor diye legal yöntemlere küserlerse küssünler mi? Tercihlerine saygı duyulmuyor, oyları baştan geçersiz sayılıyor diye siyasetten umutlarını keserlerse kessinler mi?

Oylarını değiştirmezlerse Kandil’e kadar yolları var, halleri neyse görsünler mi?

O seçmeni itmemek, dışlamamak, terör örgütünün istismarına terk etmemek, bilakis meşru siyasete çekerek kazanmaya çalışmak, milli güvenlik siyasetiydi aynı zamanda…

Seçimi kazanmak için vaz mı geçildi şimdi? Beka sorunu yaşarken doğru mu o seçmeni gözden çıkarmak? Aidiyet bunalımına girip sandıkla bağını koparırsa o vatandaşları Kandil’e kaybetmiş olmaz mıyız?

Terör şeflerinin istediği tam da bu değil mi, onları niye sevindiriyoruz diye sorgulanmıyor, tartışılmıyor bile.

Anket sahtekarlıkları kadar cana tak etmiyor, umursanmıyor bu tehlike.

Madem tercihleri ‘sakıncalı’, madem ‘yanlış’ta ısrar ediyorlar…

‘Hani herkesin oyu birdi, hani eşit haklara sahip makbul vatandaştı 81 milyonun her ferdi, hani her siyasi tercihin başımızın üstüne yeri vardı, nedir bu ayrımcılık’ duygusuna savrulurlarsa savrulsunlar mı?

Velev ki… ‘Bölücü’ propagandaya ‘ayrıştırıcı’ bir kampanya diliyle karşılık vermek yangını körüklesin, varsın söndürmeye hizmet etmesin, yine de mi? Ne uğruna?

“Türkiye kazanacaksa kaybetmeye hazır”dı AK Parti. Ne ki bu son söylem o duruşa uymuyor.

Milliyetçi oyları konsolide etmeye yarayabilir belki, en azından ürkütmez, kaçırtmaz. Fakat değer mi düşülen tezada; Türkiye’ye ne kazandırır, birlik ve beraberliğimize ne kaybettirir?

Dün bu zaviyeden bakanlar, bugün anket savaşlarına ayırdıkları zaman ve enerjinin binde birini memleketin en hayati meselesine harcamıyor.

HDP yasal değilse neden seçime sokuluyor? Pusulaya amblemi basılıp seçmenin önüne meşru bir seçenek olarak niye konuyor? Hakkınız, isterseniz özgür iradenizle mührü oraya da vurabilirsiniz diye sunulan seçenek, ne demeye fiilen yasaklanıyor? Serbest değilse, bu suça imkan tanınarak niye oy verdiriliyor?

Bir kısım seçmene, beğendiremezlerse oylarının çöpe gideceği mesajı peşinen duyuruluyor.

Çelişki yaman ama kafa yoran nerede! Anket havanında su döverken ıskaladığımız şeye bakın.

(KARAR)

Etiketler: » » » » »
Share
478 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...