logo

25 Ekim 2019

Harekâttan sonra


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Türkiye, PKK/PYD-YPG’li teröristlerle mücadelesinde birbirinden önemli mevziler kazandı; hem sahada hem masada.

Barış Pınarı Harekâtı’nda elde edilen başarılar ve o sayede ABD ve Rusya ile ayrı ayrı varılan güvenli bölge mutabakatı, Suriye’nin Türkiye sınırındaki 444 kilometrelik terör hattını güvenlik hattına dönüştürecek inşaallah.

Harika.

Peki PKK’yı lanetleme konusunda devletin gerisinde kalmayan ve PKK’lı teröristlerle mücadeleyi sonuna kadar destekleyen Kürtlerin bir kısmı niye mahzun?

Galiba, terörle mücadele çerçevesini aşan bazı söz ve davranışlar yüzünden.

***

Türkiye’nin PKK/PYD-YPG’li teröristlerle mücadelesinde ne kadar başarılı olduğunu anlatırken konuyu “Kürt devleti”nin -terör devleti değil “Kürt devleti”nin- kurulamayacağı sonucuna bağlayan televizyon yorumcuları var mesela.

Dahası, bağımsızlık referandumu sürecinde Irak Kürdistanı Bölge Yönetimi’ne karşı devletçe alınan olağanüstü sert tavrın acı hatırası var.

“Türkiye’nin esas derdi terör değil Kürtlerin uluslararası siyasi kazanımları” propagandasına tutulan ve “Öyle olmasaydı, PKK’ya tavır koyduğu ve Türkiye ile adeta stratejik ittifak kurduğu halde Barzani’yi de tehdit ederler miydi?” dedirten çanak var.

Afrin’de, Kürtlere “Bu işte bu!” dedirtecek bir düzenin kurulmamış olması, kurulmuşsa da o düzenin iyi tanıtılmamış olması meselesi var bir de.

Bu meselenin üstüne tuz biber eken “Suriye’deki Kürt illerine iki milyon mülteci yerleştirilerek oraların nüfus yapısı değiştirilmek isteniyor” algısı da var.

***

Önümüzdeki dönemde hükümetin en önemli gündem maddelerinden biri, Kürtlerin hatırı sayılır bir kısmının (içeride ve dışarıda) kafalarındaki soru işaretlerini gidererek onların güvenini kazanmak -veya tazelemek- olmalıdır.

(KARAR)

Etiketler:
Share
588 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...