logo

24 Ocak 2019

Hakikate uyanmak


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

Bir gün hakikate uyanırsın…

O zaman anlarsın aslında uyuduğunu.

Baktığını ama görmediğini, asıl o zaman fark edersin.

Sesin varlığını bilip, duymadığını,

Sözü dinleyip, anlamadığını,

Asıl hakikate uyandığında idrak edersin.

Bir gün hakikate uyanırsın ve yaşamaya başladığını anlarsın.

Meğer uykuda nice zaman geçirdiğini ve neleri yitirdiğini,

Elinden kayıp giden zamanı ve geri dönmeyen anı,

Tükenen nefesi,

Bir gün hakikate uyandığında anlarsın.

Hakikat, sahip olduğun andır. Ne geçmiş ne gelecek değil.

Hakikat sahip olduğun nefestir. Ne tükettiklerin ne de tüketeceklerin değil.

Hakikat, sahip olduklarındır, olacakların değil.

Bir gün uyanırsın ve hakikatin, yaşadığın ‘an’ olduğunu anlarsın.

O zaman sahip olduklarının kıymetini bilirsin.

Hakikat, kendin olmaktır.

Kendin gibi yaşamaktır. Ne başkasının istediği ne başkasının sevdiği gibi değil.

Bir gün hakikate uyanırsın ve anlarsın ki hakikat kendinsin.

Tüm tutkuların, hırsların ve açlığın; prangalar gibi ayağına takıldığını, ancak uyandığında görürsün.

O an, bunca zamandır aslında bir esir olarak yaşadığını anlarsın.

Hakikat, senin göğe yükselmeni engelleyen tüm prangalardan kurtulmaktır.

Bir gün özgürlüğe uyanırsın ve hakikati keşfedersin.

Bir gün uyanırsın ve aşkın hakikatini anlarsın.

Aşkın hakikati kendisidir, maşuk değil.

Bunu ancak hakikate uyandığında, maşukun sana yabancılaştığını gördüğünde anlarsın.

Hakikat, gerçeği kabullenmektir. Gerçek ise olandır, olacak değil.

Bir gün hakikate uyanırsın ve kaderi kabullenmenin gerçek huzur olduğunu anlarsın.

Bir gün hakikate uyanırsın, denizler ortasında kaldığını görürsün.

Su derin, dalga hırçın, rüzgar kavi…

Geminin kaptanı sensen, limanı sen bulacaksın.

Bir gün uyanırsın, hakikatin sende gizli olduğunu anlarsın ve kılavuz aramazsın.

Hakikat, yaşamak istediğin gibi inanmak değildir.

Bir gün hakikate uyanırsın ve inandığın gibi yaşamaya başlarsın.

O zaman sahte yaşamlarda kaybettiğin günlere hayıflanırsın.

Hakikat, inandığın gibi yaşayabilmektir.

Her gün mutluluğun ne olduğunu sorarsın.

Bir gün hakikate uyanırsın ve mutluluğun sahip olduklarında gizli olduğunu anlarsın.

O zaman sahip olacakların için kaygılanmayı bırakırsın.

Bir gün hakikate uyanırsın. Gerçek gücünün sınırlarını anlarsın.

Hakikat, gücünün yettiği şeyleri değiştirebilmektir.

Bunu anladığında, değiştiremeyeceğin şeyler için gam çekmeyi bırakırsın.

Bir gün hakikate uyanırsın, vazgeçebilmenin ne denli büyük bir güç olduğunu anlarsın.

Her makamdan, maldan mülkten, serden yardan vazgeçebilmenin,

Sadece özgürlük değil, büyük bir güç olduğunu hakikate uyandığında anlarsın.

Bu dünya, bu yaşam geçiciyse eğer,

Tüm bunları ardında bırakıp göçeceksen,

Ve sadece kendi hakikatinle gideceksen bu hayattan

Bir gün hakikate uyandığında, bu geçici dünya için neleri feda ettiğine yanarsın

İstiyorsan, bir gün muhakkak hakikate uyanırsın…

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » »
Share
414 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...