logo

Gönül meselesi


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Gönül’ kelimesi Türkçe’nin kuvvetli, çok çağrışımlı, kullanım alanı çok geniş kelimelerinden biridir.

Lügatlarda tatminkar bir tarifini bulamazsınız ‘gönül’ün.

İçimizde bir şeydir o. Bizim fiziki varlığımızdan çok daha derin ve çok daha ihatalı bir şey.

Var olduğundan eminiz.

Fakat tarif edemiyoruz.

Bir ara Türkçe’nin en usta, dile en vakıf ediplerinden Refik Halit Karay’ın ‘gönül’ kelimesiyle yapılan terkipleri, deyimleri, bunlar arasındaki çok ince anlam değişmelerini anlattığı bir makalesini okumuştum.

Şimdi kitap elimin altında olsa da bir kaç cümlesini iktibas etsem.

Yok. Sabah evde aradım bulamadım.

‘Gönül almak’ mesela. Ne kadar güzel bir deyim. Telaffuzu bile insana iyi geliyor.

‘Gönül vermek’ onun zıddı değil. Ama şüphesiz güzel bir hali güzelce ifade ediyor.

‘Gönül yapmak’ da güzel.

‘Gönlü akmak’ yani bir şeye kalben meyletmek.

‘Gönülsüz.’

‘İsteksiz’den daha derin ve dramatik bir insan hali.

‘Gönüllü.’

Bir şeye meyli olan.

Bazıları ‘bedava çalışmaya hazır olan’ anlamına kullanıyor ve kelime yavaş yavaş ‘bazıları’nın istediği tarafa doğru kayıyor.

‘Gönlü zengin.’

Herhalde zenginliğin en ‘insani’ olanı.

‘Gönül koymak.’

‘İçerlemek’ anlamına kullanılıyor ama tam olarak aynı şey değil. Biraz daha içli.

‘Gönül bırakmak’ da ona yakın.

‘Gönül kırmak.’

Hele hele ‘gönül yıkmak.’

***

Bizim oraların türkülerinde bile var. Rahmetli Koryenalı Hüseyin Köse söylerdi.

“Çıkamaduğun daği çıkı(p) seyran eyleme

Yapamaduğun gönli yıkı(p) viran eyleme”

Yunus Emre daha güzelini söylemiş.

“Bir gönülü yıktın ise, bu kıldığın namaz değil

Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil.”

‘Gönül işi.’

Bir anlamı, sevdalıkla ilgili. Öteki anlamı da içinde menfaat olmayan iş.

AK Parti bu sonuncusunu seçimde slogan olarak kullanıyor.

‘Belediye işi, gönül işi.’

Bu cümlenin gerçeği yansıttığına da rastladım yansıtmadığına da… İkisinin de örnekleri var. Ama ben şu anda işin orasında değilim.

Dikkatleri ‘gönül’ kelimesiyle, insanların oy kullanma, seçime katılma eğilimleri arasındaki irtibata çekmek istiyorum.

Bir çok kimse, yazar, çizer, yorumcu, siyasetçi, özellikle AK Parti seçmeninin seçime yeterince motive olup olmadığını konuşuyor.

En azından bu seçmenlerden bir kısmının…

Ne boyuttadır bilemem. Ben de rastlıyorum. Benim rastladıklarım Türkiye geneline teşmil edilebilir mi? Emin değilim.

***

Motivasyon eksikliğinin seçim sonuçlarına etki edeceğini de söylüyorlar.

Ama motivasyon eksikliğinin muhtemel sebeplerine pek değinmiyorlar.

‘Gönül’ kelimesinden türemiş bazı deyimlerin bu konuda biraz açıklayıcı olabileceğini düşünüyorum.

Bu insanlardan bazılarının ‘gönlü kırılmış’ olabilir mi?

Çok hoyrat, çok nobran bir piyasa var.

Troller, trolümsüler, bazı siyasetçiler, lafın nereye gideceğini fazla düşünmeden sağa sola yenilir yutulur olmayan suçlamalar yöneltiyor.

İnsanlar kesiliyor, biçiliyor, itiliyor…

Bu tavırlar bazı insanların ‘gönlünü yıkmış’ olabilir mi?

Veya, şu seçim sath-ı mailinde, yıllardır AK Partiye oy vermekte olan Kürt seçmenin ‘gönlünü almaya,’ ‘gönlünü yapmaya’ yönelik bir çaba var mı?

Belki de gerek yoktur bu çabaya. Ama, gerek olup olmadığı hiç olmazsa tartışılmış mıdır?

Geçenlerde Ankara’da bir eylemci kadının (fikri, zikri, eylemi, menşei ne olursa olsun) maruz kaldığı muamele hakkında sadra şifa bir açıklama yapılması bir yana, muameleyi mazur gösterecek sözler söylenmesine ‘gönül bırakanlar’ olmuş mudur?

Böyle şeylerin önemli olup olmadığına dair bir tartışmaya rastlamadım.

Bu arada, Cumhur İttifakı’nın İstanbul adayı Binali Yıldırım’ın seçime ağırlığını koyacağına dair birkaç cümle sarf etmiştim.

Tahmin ettiğim gibi olmadı.

Sanki biraz ‘gönülsüz.’

Tecrübeli siyasetçi, bir bildiği vardır mutlaka…

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » » »
Share
618 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...