logo

07 Haziran 2019

Gazze’de bayram sabahı


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Bayram nerede nasıl kutlanıyor bir bakayım diye sosyal medyada gezinirken, Gazzeli kardeşlerimizin paylaştığı sevinç fotoğrafları ve “İsrail’in saldırı ve baskılarına rağmen kutluyoruz: Bayram mübarek olsun” gibi mesajları ile mest oldum.

Bana Eylül 1993’teki bir Gazze seyahatimi ve o seyahatin etkisiyle yazdığım -1995’te Yeni Şafak’ta yayımlanan- bir bayram yazısını hatırlattı bu fotoğraflar ve mesajlar.

1967’den beri İsrail işgali altında olmasına ve pek çok şehit verdiği İntifada’dan daha yeni çıkmış olmasına rağmen yeisten eser yoktu Gazze’de; bilakis ümit telkin ediyordu Gazze, hem de coşkuyla.

Capcanlıydı, dipdiriydi.

İnsanların gözlerinin içi parlıyordu.

En derin manada sabrın / direnişin resmiydi bu.

19-06/06/ekran-resmi-2019-06-06-225956.png

Oraya giderken Gazzelilere acımaya şartlanmıştım, ama bu resmi görünce onlara gıpta ettim.

‘Ümmet bu haldeyken bayram mı kutlanır’ diyenlerden iken, söz konusu yazımda “Gazze’den feyz ile coşkuyla kutluyorum bayramınızı” dedim.

***

Eylül 1993… Gazze ve Eriha’nin ‘özerkliği’ için imzalanan anlaşmanın kutlandığı günler…

O günlere mahsus bir hal miydi o?

Hayır.

Seneler sonra iki kere daha gittim Gazze’ye.

Gazze bombardıman altındayken de gittim.

Dehşet vardı, acı vardı; ama dehşeti ve acıyı bastıran o en derin manadaki sabır / direniş de vardı.

***

Gazze’de bayramın her şeye rağmen bayram olduğunu gösteren fotoğraflar ve mesajlar da aynı sabrın / direnişin resmi.

Oturdum, “Gazze’den bayram sabahı” diye kısa bir şiir yazdım.

Şöyle:

Bir de baktım ki gülistan olmuş mahallemin enkazı
Üzerine doğan güneş bağrımdan çıktı üstelik
Hayal kursam bilirdim, bu başka bir şey
Cennetten bir neşeyle uyandım bu sabah

Etiketler:
Share
413 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...