logo

15 Mayıs 2019

Eskiler annelerinden hayır dua alırdı yeniler annelerine hediye alıyor


Fatma Barbarosoğlu
f.barbarosoglu@gmail.com

I-

Eskiler anne duası almaya çalışırdı. Yeniler çocuklarının onayını almak için seferber. Hem çocuklarının onayını istiyorlar hem de onlardan gelecek en pahalı hediyeyi.

Anneliğin fıtratı almaya değil vermeye dönüktür oysa. Anne olmanın değişmeyecek iki vasfı vardır, şefkat ve cömertlik.

Anneler vermeye değil de almaya talip olunca herkes herkesin anneliğini test ediyor her vesile ile.

Küresel ekonomi “annelik değerini” mart sonunda sürüme soktu, bir kaç hafta daha devam eder, pazartesi itibariyle e postama “babalar günü hediyesi için” en çarpıcı listeler düşmeye başladı bile.

Her özel gün, ekonominin çarkına hızlandırıcı bir darbe anladık da, yerli yersiz her kurumun anneler gününü kutlamasını anlamakta hala güçlük çekiyorum. Özellikle eğitim kurumlarının duyarsızlığı beni ziyadesiyle düşündürüyor. Okullarda, yuvalarda, Kur’an Kurslarında anneler günü kutlamasını anlayamıyorum.

Evladı olanlara her gün anneler günü zaten. Ne ki, evladı olmayanları ya da annesi olmayanları “anneler günü vesilesiyle” incitmez isek içimize sinmiyor ne anneliğimiz ne çocukluğumuz.

Dünyada milyonlarca yetim çocuk, milyonlarca çocuğunu kaybetmiş anne var.

Bir şükür bahsi olarak mı ilerliyor anneler günü? Benim annem var annesi olmayanlara aksın yüreğim diye mi kutluyoruz günü? Benim çocuğum var hiç çocuk sahibi olmayanlar için, çocuğunu kaybedenler için empati damarım coştu mu diye kendimizi sorgularken mi buluyoruz? HAYIR! Gözümüz “anneler günü hediyesi”, anneler günü indirimi takip ediyor.

Anne şefkatinin yerini bir kariyer planlaması olarak “annelik” alınca anneler de çocuklar da mevsim sonu indirimli ürünlere dönüşüyor.

II-

Bâyezîd-i Bestamî Hazretleri çok genç yaşta manevi mertebeye ulaşmış bir veli idi. Onun bu mertebeye nasıl ulaştığını soranlara anne duası ile diye cevap verirdi. Annesi, Hazrete ne vesile ile nasıl dua etmişti?

“Annem yaşlı ve hasta idi. Bir gece benden su istedi. Hemen yataktan kalktım anneme su getirmek için dışarı çıktım. Kaplarda hiç su kalmamıştı. Bakır tasla dışarı çıktım su bulmaya gittim. Döndüğümde annem uyumuştu. Uyanınca tekrar su ister diye başucunda bekledim. Bir müddet sonra annem su istedi. Anneme suyu derhal verdim. Suyu verirken soğuktan dolayı elimin derisi bakır tasa yapışmıştı. Annem elimin haline üzülüp ağlayarak dua etti:

“Ya Rab, sen bu fedakar oğlumu görüyorsun, ne söyleyeyim Ya Rabbi. Ne söyleyeyim, ne söyleyeyim diye üç defa seslendikten sonra, Allah’ım onu aziz eyle deyip elini yüzüne sürdü. O geceden itibaren bende bazı değişiklikler olduğunu fark etmeye başladım. Cenabı Allah annemin duası hürmetine bu mertebeyi bana layık gördü.”(Büyük Dini Hikayeler s.403-404 )

III-

Yılda bir defa en pahalı hediyeyi alsak ne olacak versek ne olacak! Hiç. Aslolan nezaket ve letafet ile incitmeden ve incinmeden anne ve evlat olabilmek.

Dünyadaki bütün canlıları evlat, bütün canlıları anne bilmedikten sonra hiçbir değerimiz yok.

Her birimiz merhametimiz ve şefkatimiz kadar insanız. Evlatlarımız için, annelerimiz için istediğimiz güzellikleri, dünyanın bütün evlatları bütün anneleri için istemedikten sonra hiç birimizin payına iyilik ve güzellik düşmeyecek.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler:
Share
284 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...