logo

15 Ekim 2018

Eren Bülbül, Somalı yetimlere sığınak oldu


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Siyad Barre diktatörlüğünün 1991’deki yıkılışı, Somali için parlak bir devrin başlangıcı olabilirdi; ama kabile asabiyeti ve bunu besleyen emperyalist fitneler yüzünden o diktatörlüğü mumla aratacak kadar karanlık bir devrin başlangıcı oldu.

Aynı dinin mensupları ve aynı halkın çocukları olan, şive farkı bile olmaksızın aynı dili konuşan x ve y kabilelerinin mensupları, birbirini yabancı bir galaksiden gelmiş korkunç düşmanlar olarak görüp hunharca katletmeye başladı.

Yetmedi, aynı kabilenin farklı aşiretleri de birbirine girdi.

Ülke, suni sınırlarla bölündü.

Bölünmüş toprakların bir kısmındaki nimetlerden öbür kısımları faydalanamadığı için de büyük felaketler yaşandı; kuraklığın vurduğu bölgelerde hayvanlar telef oldu, insanlar açlıktan ve susuzluktan topluca can verdi.

Üstüne bir de ABD işgali geldi; gene ölüm, ölüm, ölüm…

20 sene boyunca ölüm, ölüm, ölüm…

2000’li yılların başları itibarı ile kurulan “İslam Mahkemeleri Birliği” tünelin ucunda bir ışık gösterdi, ama bu sefer de Etiyopya ordusu saldırdı Somali’ye; gene ölüm, ölüm, ölüm…

Nihayet başkent Mogadişu’da iyi kötü bir hükümet kuruldu, ama bu sefer de “İslam Mahkemeleri Birliği” kökenli tedhişçiler çoluk çocuk ayırmadan insanların kanını -güya İslam adına!- dökmeye başladılar; gene ölüm, ölüm, ölüm…

***

Son zamanlarda Somali hükümeti Türkiye’nin olağanüstü desteğiyle sahici bir otorite haline geldi ve ülkenin hatırı sayılır bir kısmında asayişi sağladı.

Terörist saldırılar maalesef devam etse de kitlesel ölümler sona erdi, çok şükür.

Ama katliamlardan geriye kalan sayısız yetimin hâl-i perişanı devam ediyor.

Somali hükümeti ve sivil toplumu henüz onların tümünün ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda değil.

Bu hususta da Türkiye’ye ihtiyaç var.

Ve Türkiye bu hususta da yardım elini uzatıyor.

En son, Adem Özköse liderliğindeki “Sabah Namazı Devrimi” hareketi ile İHH İnsani Yardım Vakfı ve Trabzon İHH işbirliği ile, Mogadişu’da kız çocukları için bir yetimhane inşa edildi.

Geçen hafta hizmete açılan yetimhane, Trabzon’un Maçka ilçesinde terör örgütü PKK’nın bir saldırısında şehit düşen 15 yaşındaki Eren Bülbül’ün ismini taşıyor.

24 kız çocuğunun barınacağı “Eren Bülbül Kız Yetimhanesi”nin açılışı münasebetiyle düzenlenen törende konuşan yazar ve iyilik eylemcisi Adem Özköse dedi ki:

“Gençlerle bir hayal kurduk. Yetimhane maliyeti çok ciddi bir meblağdı bizim için. Çünkü, birçoğu üniversiteli ve liseli olan arkadaşla yola çıktık. Fakat şunu öğrendik: Yolun sonucu, yola çıkarkenki niyetinize göre şekilleniyor. Yola çıktığınızda mutlaka yoldaşlarınız sizi buluyor. Bizim de öyle oldu. Allah razı olsun biz yola çıktıktan kısa bir süre sonra Trabzonlular, Trabzon İHH aracılığıyla bu projeye sahip çıktılar. Kısa bir zaman içerisinde bu projenin parası toplandı… Ülkemiz için, dinimiz için şehit düşen bütün kardeşlerimiz katillerinden çok daha fazla yaşayacaklar. Trabzon Maçkalı Eren Bülbül’ün ismi Somali’de ve dünyanın dört bir yanında inşaallah kıyamete kadar yaşayacak.”

***

“Eren Bülbül Kız Yetimhanesi”, altı binadan oluşan ve tamamı bittiğinde 120 yetime hizmet verecek olan bir sitenin parçası.

“Şehitler Kompleksi” diye anılan bu sitede inşası devam eden yetimhanelerden biri, şehit kaymakam Muhammet Fatih Safitürk’ün adını taşıyacak.

Sakarya İHH’nın önayak olduğu “Şehit Muhammet Safitürk Yetimhanesi” projesini desteklemek isteyen hayırseverler, SMS yoluyla bağışta bulunabilirler; SAFITURK yazıp 3072’ye göndererek 5 TL veya 4072’ye göndererek 19 TL.

Allah kabul etsin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
535 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...