logo

10 Eylül 2019

El Kaide sevici olmasın bu AB!


Akif Beki
a.beki@gmail.com

‘Ebucehil karpuzu’ meyvesine neden ‘acı hıyar’ da dendiğini, ilk o zaman anlamıştım. 2015 senesiydi. ABD’li senatör Lindsey Graham, el-Kaide ve el-Nusra’nın başındaki ‘el’i örnek göstererek ‘el’ ile başlayan her şeyin kötü haber olduğunu yumurtlamıştı.

Arap medyası, uzun süre eğlendi bu hezeyanla. Ama buruk, acı bir gülümse bıraktı yüzlerde.

Belirlilik takısı ‘el’, terör ve kötü haber sembolü olup çıkıvermişti bir anda. Yerlere yatarak nasıl kafa bulmasınlar?

Küsuratsız mantıkla çalışır böyle toptancı kafalar; yarım ve çeyrek gibi kesirli, ara değerleri tanıyamaz, algılayamaz. Dili, takısıyla ya tam iyidir ya da kökten kötü, ya dosttur ya düşman, ya senden yanadır ya sana karşı.

Bu kafanın imal ettiği keskin önyargılara ve vaaz ettiği kesin inançlara da toptancı zevzekliği diyebiliriz.

Hurafecilik, tutuculuk her toplumda, her görüş ve ideolojiden fanatik taraftar toplayabiliyor. Ebussuut Efendi’nin dar kafalı bağnaz torunları yalnızca Ortadoğu’da yaşamıyor, toprağından suyundan diyerek coğrafyamıza haksızlık etmeyelim.

Araplar, bu ayran budalasına Amerika Birleşik Devletleri’nin de Arapçasının aynı takıyla başladığını, İngilizcedeki ‘the’ gibi olduğunu, bunun terörle ilişkilendirilemeyeceğini, gramerle ilgili olduğunu dilbilgisi kurallarıyla anlatmaya çalıştılar.

Latin alfabesiyle Arapça yazılış ve söylenişine buyurun, ABD’nin açılımında hem de üç kez geçiyor: Al-Wilayat al-Muttahidah al-Amrikiyah…

Ama sabah akşam heceletsen ne, semboller ve sloganlarla konuşup anlaşan bir toptancılık duvarına çarpıp geri dönüyor.

Lüzumsuz teferruatla kafasının şişirilmesini istemeyen, ‘El Kaide Arap değil mi, Arapça da eşittir terör dili oluyor, o kadar basit işte, ne uzatıyorsunuz’ diye kestirip atan basmakalıpçı allamelere laf mı geçer!

Dün AB Türkiye Delegasyonu’nu topa tutuyorlardı.

Yeni eğitim öğretim yılının açışıyla ilgili kutlama mesajını, Arapça olarak da yayınlamış…

Sen misin Sevr’i hortlatan, sen misin resmi dilimizin Türkçe olduğunu bilmezmiş gibi cühela ayaklarına yatıp bizi Araplaştırma projesini sinsice yürüten, küresel efendilerin emperyalist planlarından habersiz mi sanırsın sen bizim külyutmazları, verdiler veriştirdiler.

Neye uğradığını şaşırmaz mı delegasyon, Twitter’dan dil döktü ama kime, ne anlatacaksın!

Yok, Türkiye’deki Mülteciler için Mali Yardım Programı hakkındaki bilgilendirme amaçlı sosyal medya mesajlarında son 3 yıldır Arapçayı da kullanıyorlarmış, yoksa genel iletişim dilleri Türkçe ve İngilizceymiş…Yok bilmem, Türkiye’de yaşayan Suriyelilere yönelik bu paylaşımlarının amacı, mülteciler için eğitim ve sağlık gibi alanlarda yürütülen ortak projeler hakkında, kendi dillerinde bilgi vermekmiş…

Kim takar, dinleyen nerede!

Linguistik kuruntu kaşınmış bir kere, alfabe takıntısı kalkmış şaha, anlı şanlı bilgiçliğimiz önyargı şehvetiyle ayartılmış, durulur mu!

Elif’i görse mertek zannedecek, merteğin de sırık olduğunu bilmeyecek bir çokbilmişlik düzeyinden ahkam kesenlerin malumatfuruşluğuna maruz kaldılar.

Sıra dayağından geçmek, el-Kaide’ye destek ve terör propagandasıyla suçlanmak da vardı. TT tahtasına kaldırıldıklarına şükretsinler. Başmuallimlik taslayan Twitter sınıf hocalarının hışmı, bununla kalsın.

(KARAR)

Etiketler:
Share
339 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...