logo

Durun Kemalistler, McKinsey de sizden!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Yeni ana gündem maddesi, McKinsey..

IMF’nin yerine McKinsey ile anlaşma yapılmış.

Durum aslında, daha betermiş..

McKinsey aşağı..

McKinsey yukarı..

Olmadı, bir daha aşağı.

Bir daha yukarı..

Bir Müslüman olarak..

Vatan konusunda, elin gavurlarına güvenmeyen yerli bir insan olarak..

McKinsey’e alkış tutacak halim yok..

“Ne güzel, McKinsey şimdi bizi kurtaracak” diyecek halim yok.

Gönlüm arzu ederdi ki.. Türkiye’nin idarecileri, Türkiye’nin çıkışı için.. Verimlilik için.. Tanıtım için.. Pratiklik için.. Aksamaları tespit için.. Kısacası Türkiye’nin şahlanması için McKinsey’den değil.

Onunla yarışacak derecede deneyimli ve başarılı yerli bir kuruluş ile yola çıksın..

Ama maalesef..

Kumaş bu.. Elbise bu..

Bu sebeple..

Yerli bir kuruluşu değil de..

Yabancı bir kuruluşu tercih etmenin arasındaki farkların ve tehlikenin takipçisi olacağız..

Sadece bir raporlama faaliyeti olarak görünen çalışmanın, değişik boyutlara kaymaması için uyanık olacağız.

Gördüğümüz yanlışları da, hatırlatacağız..

Hatırlatmalıyız da..

McKinsey ile Türkiye devletinin yaptığı anlaşmaya, bir Müslüman olarak benim bakış açım bu…

İktidarda dindar insanlar da olsa..

Şu veya bu sebeple, riskli bir karar almışlar ise..

Kararı görmezden gelecek değiliz..

“Çok güzel yaptılar” diyecek halde değiliz..

Ama bir de McKinsey ile raporlama anlaşması yapılmasını, büyük bir fırsat olarak görüp..

Günde 30 defa McKinsey’i tekrarlayanlar var..

Özellikle de..

Muhalefet grubu..

Özellikle de, kemalistler..

Bizim, McKinsey ile yapılan anlaşmaya itiraz hakkımız var da..

Onların olacağını hiç sanmıyorum.

Niye?

Çünkü McKinsey ile Türkiye’nin tanışması, AK Parti iktidarında olmuş değil..

McKinsey, o eleştirileri yapanların iktidarında, Türkiye’ye gelmiş..

Kimse, “McKinsey” deyip, Kemal Derviş’i öne çıkaracağımı sanmasın..

Bire bir McKinsey, Türkiye’ye, AK Parti iktidarından çok önce, gelmiş..

Piyasaya yerleşmiş.

Somut bir örnek mi?

Demirbank’ından tutun, Garanti Bankası’na kadar..

Hatta..

“Bunlar özel şirketler” derseniz..

TMSF’ye kadar..

McKinsey ile çalışılmış.. (DSP’li Zekeriya Temizel ve sonradan CHP’li olan Sümer Oral’ın bakanlıkları döneminde..)

Yararlanılmış(!)..

Ama daha önemlisi..

Arşivde kısa bir tarama yaptığınızda, karşınıza çıkan bir bilgi.

Kemalistlerin de çok hoşuna gidecek türden..

Bugün için değil tabii..

Dünkü tarihte..

AK Parti iktidarındaki Türkiye’nin, McKinsey ile henüz anlaşma yapmadığı tarihte..

Bakın McKinsey Kemalistlerle nasıl buluşmuş..

Kemalistleri nasıl gururlandırmış..

22 Temmuz 2003 tarihli Milliyet gazetesinden aktarıyorum..

“İtalya’ya Atatürk gerekiyor!”

Kim diyor bunu?

Gazeteden okuyalım:

“Uluslararası yatırım danışmanlık firması McKinsey’in sorumlusu Osculati, ‘Bize bir Atatürk gerekiyor. Ama çevrede böyle birisini görmüyorum’ dedi..”

Vay canına sayın seyirciler..

Elin gavuru bile, Atatürk’ün kıymetini biliyor da..

İtalya’ya Atatürk’ün gelmesi gerektiğini görmüş, bunu söylüyor da..

Bizim içimizdekiler hâlâ, Abdülaziz kurmuş diye, Sayıştay’ın onlarca odasından birisine de olsa.. Abdülaziz’in resmini asmaktan geri durmuyor(!)..

Bizdeki Atatürk bilmezler böyle işte..

Atatürk’ün kıymetini bilmezler..

Ama pardon..

Biz bu konuya nereden gelmiştik?

McKinsey’in, IMF ile eşdeğer bir kuruluş olduğu..

Türkiye’nin McKinsey ile anlaşma yaparak, bağımsızlığımızı tehlikeye attığına yönelik Kemalistlerin propagandasından gelmiştik..

Tüh ki ne tüh..

Oldu mu ya şimdi..

Ne gereği vardı, McKinsey’in İtalya sorumlusunun, Atatürk’ü övmesinin?..

Ne yapacağız şimdi?..

Tüh.. Tüh..

Milliyet’teki haberin devamında..

McKinsey merkezli haberde şöyle deniliyor:

“Dünyaca ünlü uluslararası yatırım danışmanlık firması McKinsey’in İtalya sorumlusu Gianemilio Osculati, ‘İtalya’yı daha batılı yapmak için bir Atatürk’e ihtiyaç olduğunu’ söyledi.”

Aaa..

Gerçekten mi?

İtalya yeterince batılı olmamış.. Atatürk’e mi ihtiyaç duyuyormuş?..

Tamam işte..

Bunu anlayan, dört dörtlük Kemalisttir..

Türkiye’ye de, böyle Kemalistler gerekiyor işte..

Değil mi, ulusalcı abiler?..

Kemalist aydınlar?..

Bugünlerde milli damarları kabaran solaklar?..

Ne oldu?

Ters köşe mi oldunuz?

Durun, daha ne ters köşelere yatacaksınız..

Haber devam ediyor:

“İtalya’nın sol görüşlü La Repubblica gazetesinde yer alan demecinde Osculati, ülkede biçimsel olarak her şeyin yerinde gibi göründüğünü, ancak gerçekte tüm Batı dünyasının kabul ettiği kuralların dışında olunduğunu belirtti. Osculati, ‘Bu nedenle bizi büyük endüstri ülkelerinin düzeyine götürme kapasitesine sahip bir Atatürk gerekiyor. Ama çevrede böyle birini görmüyorum’ dedi.”

Tamam işte..

Kemalistlerin arayıp da bulamadıkları mantıktaki bir denetim şirketi..

Türkiye ile anlaşma yapmış..

Hem de Atatürkçülerin iktidarda olmadığı ileri sürülen bir dönemde..

Türkiye’nin önünü açacak(!) raporlar için..

Kökten Atatürkçü bir kuruluş bulunmuş..

Ne güzel!

Böyle bir gelişmeden dolayı..

Kemalistlerin bayram etmesi gerekir..

Böyle bir firma, Türkiye’yi içine düştüğü noktadan çıkartır, tepelere götürür, değil mi?

Tabii ki Atatürk’ün önderliğinde..

Ne oldu, Kemalistler?..

Sevinmediniz mi, bu bilgiye?..

Üzüldünüz mü?

“McKinsey’in temsilcisi, keşke Atatürk’ten bahsetmeseydi” mi diyorsunuz?

Eeee?

Üç günlük dünya bu..

Atatürk’ten övgü ile bahseder, sevinirsiniz..

Gün gelir, “Niye bahsetti ki, tüm algı operasyonumuzu yerle bir etti” diye, dövünürsünüz..

Üç kuruşluk dünya bu..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
448 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...