logo

02 Ağustos 2019

Dört Porto Rikolu genç Müslüman olur ve…


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Daha evvel bu köşede tanıtmaya çalıştığım “bi’ dünya haber” adlı internet sitesinde (www.bidunyahaber.org) Hatice Betül Karagöz imzalı harika bir haber: Amerika Birleşik Devletleri’nde Latin Amerika kökenli Müslümanların sayısı hızla artıyor.

2009 senesinde ABD’deki Müslümanların sadece yüzde 1’i Latin Amerika kökenliyken, bu oran 2018’de yüzde 7’ye ulaşmış.

Latinler arasındaki ihtida rüzgârında, “İslam’ın bir kurum ya da din adamının müdahalesi olmadan, Tanrı ile kişisel ve doğrudan bir bağlantıya vurgu yapması” önemli bir etkenmiş.

Bir de Endülüs mirası…

***

2009-2018.

Arada sadece dokuz sene var.

Bu kadar kısa bir zaman zarfında yüzde 1’den yüzde 7’ye yükselişin hikâyesini teferruatıyla bilmek ve anlatmak isterdim.

O süreci değil, ama o sürecin öncesine -ABD’deki Latin Amerika kökenli Müslümanların yolunun başlangıcına- dair bir şeyler biliyorum ve anlatabilirim:

1970’li yılların başlarında Müslüman olan Porto Riko kökenli dört genç arkadaş, 1985’te New York’ta “Alianza Islamica” (İslam Birliği) diye bir dernek kurup Latin Amerika kökenli ABD’lilere örgütlü bir şekilde İslam’ı tebliğ etmeye başladı.

“Siyah Müslümanlar Hareketi”nden etkilenmişlerdi ve tıpkı “Nation of Islam” veya “American Muslim Mission” gibi onlar da tebliğ faaliyetlerini en çok cezaevlerinde yürütüyorlardı.

Latin mahallelerini uyuşturucu belasından kurtarmak için ‘kolluk kuvvetleri’ kurmaları da bu etkiden kaynaklanıyordu.

Bir benzerlik daha vardı onlarla Afro-Amerikalı Müslümanlar arasında: Afrika ile kurulan bağ.

Tabii ki “Alianza Islamica” daha ziyade Kuzey Afrika üzerinde duruyor ve Mağribli Müslümanların Endülüs’te yazdığı medeniyet destanına vurgu yapıyordu.

Amerika kıtasına gelen “İspanyollar”ın kahir ekseriyetinin baskılar yüzünden Hıristiyanlığı kabul etmiş gibi görünen Mağrib kökenli Endülüslü Müslümanlar olduğunu da vurgulayarak, muhataplarını asıllarına dönmeye çağırıyordu.

Bu maya tuttu ve “Alianza Islamica”dan sonra kurulan benzeri örgütlerin de gayretleriyle ABD’deki Latin Amerika kökenli Müslümanların sayısı 1990’lı yılların sonuna kadar 40 bini buldu.

***

Hatice Betül Karagöz’ün haberine dönecek olursak…

Haberde, İsa Parada isimli bir imamın, Latin Amerika kökenlilere İslam’ı tebliğ ederken İslam kültürünün onlara zannettikleri kadar yabancı olmadığını söylediğini okuyoruz.

Bu sözüne açıklık getirirken -mesela- şöyle diyormuş İsa Hoca:

“Kur’an-ı Kerim’in dili olan Arapçadan İspanyolcaya geçmiş 4000’e yakın kelime var.”

Yeri gelmişken: İspanyol dilindeki meşhur “Ole”nin (Hani “Olleeey” denir ya, o işte) bir rivayete göre lafzetullah kökenli olduğunu biliyor muydunuz?

(KARAR)

Etiketler:
Share
230 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...