logo

19 Ağustos 2019

Depremle Rus ruleti


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Rulet diye bir şey bilirdim. Parayı bir renge, bir rakama koyuyorsun, topu döndürüyorlar, top senin para koyduğun rakamda durursa kazanıyorsun.

Rus ruletini de duyuyordum. Bildiğimiz ruletin bir çeşididir zannediyordum.

Bir gün arkadaşlarla Ankara’da başrolünü Robert de Niro’nun oynadığı ‘Avcı’ filmine gittik. Vay be! 40 sene olmuş gideli!

Filmde Vietnamlılar Amerikalı esirleri kullanarak kumar oynuyorlardı.

Toplu bir tabanca. Topunda bir mermi var. Amerikalı esire tabancayı veriyorlar. Kumarbazlar o sırada bahis oynuyor. Kumarhanedeki fedailer Amerikalı esirleri “Mau! Mau!” diye bağırarak, tokatlaya tokatlaya tabancayı kafasına dayayıp tetiği çekmeye zorluyorlar. Tabancanın topundaki mermi yatağa denk gelir ve patlarsa, kumarbazların kimi kazanıyor kimi kaybediyor. Amerikalı esir de tabii ki beyni patlayıp ölüyor.

Meğer buymuş Rus ruleti! O filmde öğrenmiş oldum.

6 tane mermi yatağı, bir tane mermi.

Kafana dayayıp tetiği bir defa çekiyorsun.

Patlamadı diyelim.

İkinci çekişinde patlama ihtimali artıyor.

Belki üçüncüde patlayacak, belki dördüncüde.

6 defa çekersen mutlaka patlayacak.

Geçen Cumartesi Türkiye’nin önde gelen jeologlarından Prof. Dr. Cenk Yaltırak Süleymaniye’deki Antik Kafe’de Büyük Marmara Depremi’yle ilgili çalışmalarının geldiği noktayla ilgili sunum yaparken işte bu Rus ruleti geldi aklıma.

Marmara’da 10. Yüzyıldan bugüne kadar vaki olmuş depremlerin verilerini, büyüklüğünü, nerelerde yıkıma yol açtığını, hangi yıllarda ve hangi periyotla gerçekleştiğini tespit edebildikleri kadar etmişler.

Bunlara Marmara’daki fayların yapısıyla ve fayın etrafındaki yerleşim yerlerinin zemin özellikleriyle ilgili verileri ilave etmişler.

Bunların toplamından bir sonuç çıkarmışlar.

Ben, ara sıra söylediğim gibi, çok teknik, çok ilmi ifade etmeyi beceremem.

Her işin bir erbabı var, ehli var.

Oraya bir muhabir kardeşimle beraber gittim. O kaydetti, bugün yarın Karar’da ayrıntılarını Cenk Hoca’nın cümlelerini de içerecek şekilde okuyabilirsiniz.

Ben bugün için anladığımı söyleyeyim.

Cenk Hoca’nın gösterdiği haritaya göre, Yalova önlerinden Tekirdağ açıklarına kadar, uzun süredir hareketsiz duran bir fay var.

‘İstanbul depremi’ dediğimiz aslında Kuzey Marmara Depremi olarak adlandırılması daha münasip olan depremi bu fay üretecek.

Tarihi verilere göre, Marmara’da 17 Ağustos depremine benzer büyüklükte bir deprem olduktan sonra yaklaşık 20 yıl içinde daha büyük ikinci bir deprem oluyor.

20 yıl dedim ama bu süre 15-16 yıl da olabilir biraz daha fazla da olabilir.

Bir çok ilim adamının tahmin ettiği gibi, bu deprem 7,4 büyüklüğünde olmayacak, daha büyük olacak.

7,5, 7,6, 7,7, 7,8… Hepsi mümkün ve muhtemel.

17 Ağustos’taki gibi 45 saniye sürmeyecek.

Cenk Hoca 2,5 dakikaya kadar uzayabileceğini söylüyor.

Korkunç.

Çünkü süre uzadıkça depremin yıkma etkisi katlanarak artıyor.

Yıkımın nerelerde daha çok nerelerde daha az olacağını haritayı da açık maviden kırmızıya doğru renklendirerek anlatmışlar.

Hafazanallah!

Dahası var.

Vakit daralmış.

Bu deprem, tarihi verilerin gösterdiğine göre, bugünden itibaren 2026’ya kadar gerçekleşecek.

Kaç yıl kalmış değil… Belki Allah göstermesin bugün olacak, belki seneye… Ama en geç 2026’ya kadar.

17 Ağustos depremi 20 yıl önce oldu.

O günden beri büyük bir deprem bekliyoruz.

Bana Rus Ruletini düşündüren de bu.

O günden beri, biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları ve Türkiye Cumhuriyeti idarecileri, depremle Rus ruleti oynuyoruz.

20 senedir patlamadı tabanca.

Hala tabancayı kafamıza dayayıp tetik çekiyoruz.

Bir şey yapabilir miydik 20 yıldır?

Çok şey yapabilirdik.

Ama çok az yaptık.

Hatta bazen yapmamız gerekenin tersini yaptık.

Bugün bile, bir şey yapabilir miyiz?

Prof. Dr. Cenk Yaltırak onları da anlattı.

Evet, hem bireyler olarak, hem de devlet olarak, felaketin etkisini azaltacak çok şey yapabiliriz.

Fakat biz, maalesef, kupon arazileri binalarla doldurmada, deprem toplanma alanlarına AVM inşa etmenin yöntemlerini bulmada daha mahiriz.

(KARAR)

Etiketler:
Share
402 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...