Son Dakika
Sudan’da kitlesel eylemleri organize eden Özgürlük ve Değişim İlanı Güçleri 18 Nisan Perşembe akşamı ordunun genel komutanlık karargâhı önünde “milyonluk” gösteri düzenledi. Göstericiler yine askeriyenin bir an önce devreden çıkması, yönetimin sivillere devredilmesi, askeriye ve emniyet teşkilatının savunma ve güvenlik görevini yerine getirmekle kalması taleplerini tekrar etti. Kitlesel eylemleri organize eden mekanizma, bu gösterinin meydanları dolduran kalabalıkların askere taleplerini kabul ettirme gücüne sahip olduğunu bir kez ortaya koyduğunu dile getirdi.
Özgürlük ve Değişim İlanı Güçleri, Askeri Konsey’e taleplerini sundu. Geçiş dönemi için sivil yönetimin insiyatifinde olan ama askerlerin de temsil edildiği bir Başkanlık Konseyi oluşturulmasını, geçiş sürecinin dört yıl olmasını, 17 bakanın yer alacağı ve sivillerin oluşturacağı bir geçiş hükümeti kurulmasını ve üyelerinin en az yüzde kırkı kadınlardan olacak 120 üyeli bir yasama meclisi oluşturulmasını istiyor.
Darbeciler ise sivil bir hükümet oluşturulmasına razı olmakla birlikte başkanlık konseyinin üyelerinin askerlerden oluşmasını dolayısıyla en üst kademedeki kontrol organının kendilerinde olmasını ve geçiş sürecinin de sadece iki yıldan ibaret olmasını istiyor. Darbeci kadro iktidarı paylaşmak ama kontrol mekanizmasını da elinde tutmak için zorluyor. Siyasi muhalefet yani kitlesel eylemleri organize eden mekanizma ise yönetimin tamamen kendisine devredilmesini, askerin sadece temsil düzeyinde yer almasını, savunma ve güvenlik görevini yerine getirmesini, siyasi yapılanmaya ve sistemin yeniden şekillendirilmesine karışmamasını istiyor.
Arap dünyasındaki dikta rejimleri heyetler göndererek gösterileri organize eden komite ile Askeri Konsey arasında bir uzlaşma sağlanması için çalışmalar yürütmeye başladı. Dikta rejimlerinin bu şekilde burunlarını sokmak istemelerinin asıl amacı Sudan’da ihtilafın çözülmesini ve işlerin rayına oturtulmasını sağlamak değil ülkenin geleceğine el koymak, oluşturulacak yönetimin iplerini kendi ellerine almaktır.
Durumun farkında olan eylemciler gösterilerinde Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’ın Sudan’daki gelişmelere müdahalesini reddeden pankartlar taşıdılar. “Mısır vasıtasıyla Suudi Arabistan ve BAE’nin müdahalesine hayır; Suudi Arabistan yardımına hayır; BAE yardımına hayır” yazılı pankart olaylarla ilgili görüntülerde özellikle öne çıkarıldı. Ancak sadece darbecilerin değil yönetimi ele almak isteyen sivil organizasyonun da bu ülkelere eli mahkûm olacağını, dolayısıyla bu ülkelerden gelecek yardımları reddedemeyeceğini, bu ülkelerin de yardımları sadece siyasi gidişatı ve yapılanmayı rehin almak amacıyla yapacaklarını tahmin etmek zor değildir. Arap dünyasındaki dikta rejimleri darbecilerle, kitlesel eylemleri organize eden ekip arasında bir uzlaşma sağlaması durumunda ülkenin geleceğine iki kanaldan el koyacağını, iktidarı paylaşan iki kolu birden kendine mahkûm edebileceğini düşünüyor.
Her ne kadar eylemciler, Arap dünyasındaki dikta rejimlerinin karışmasını ve yardımlarını reddettiklerini ifade eden pankartlar taşısalar da onları organize edenler kendilerinin yönetimi devralmaları durumunda bu rejimlerle uzlaşma ve işbirliği içine girmeden önlerinde duran yığınlarca problemle uğraşmalarının mümkün olamayacağını çok iyi biliyorlar.
O yüzden darbe, yönetimin ele geçirilmesi konusunda ahlakî ve meşru bir temele dayanmadığı gibi Sudan’daki darbe aynı zamanda ülkenin geleceğinin Arap dünyasındaki zulüm rejimleri tarafından rehin alınmasına imkan veren tehlikeli bir girişim olmuştur. Bu, darbeyi bu rejimlerin yönlendirdiği anlamına gelmez. Ama darbeciler, kendilerini kuşatan şartlar sebebiyle bu rejimlerin kucağına oturmuşlardır.
(YENİ AKİT)
Etiketler: Ahmet VarolYorum yapabilmek için Giriş yapın.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI
02 Mart 2020 YAZARLAR
02 Mart 2020 YAZARLAR
04 Ocak 2020 YAZARLAR
03 Ocak 2020 YAZARLAR