logo

07 Şubat 2019

Çöken bina için, TMMOB ne diyor?


admin
yeryuzubasin@gmail.com

Dün Kartal’da, 5+3 katlı bir bina çöktü..

“Betonlaşıyoruz.. Betonlaşıyoruz” diyoruz ya..

“Her yer beton oldu. Ne bu ya?” diyoruz ya..

İnsanların daha müreffeh bir hayata hakkı olduğunu sürekli tekrarlıyoruz ya..

Ama sonunda gelip, takılıyoruz..

Korktuğumuz depremin olmasına bile gerek kalmadan..

Bir bina çöküyor..

Bina iskansız..

1992’de yapılmış..

5 kat olarak yapıldıktan sonra..

Büyük ihtimalle çevredeki imar değişikliği ile..

Daha fazla inşaat yapma imkanı ortaya çıktığı için.

Çevredeki binalarla aynı boya gelmek için..

Dışarda baktığınızda, farklı boyalarla yapıldığı için.

Şıppadanak anlaşılacak şekilde..

3 kat da sonradan ilave edilmiş..

Temelini atmışsın, 5 katlık bir bina için..

Sonradan daha fazla inşaat yapma imkanı ortaya çıkmış olsa bile..

Üzerine 3 kat daha çıkarken..

“Belediye nerede” mi diyelim?

“Mühendisler nerede” mi diyelim?

Hemen bakalım, her şeye “Olmaz”, her şeye “Hayır” diyen mimarlar mühendisler odası, dünkü çöken bina hakkında ne demiş diye.

Öyle ya..

Onların uzmanlık alanında olan bir konudan bahsediyoruz..

Bir inşaat..

Sonradan eklemeler var..

Ve ortaya çıkan görüntülere göre..

Yolda yürüyenlerin reflekslerinden takip ettiğimiz kadarı ile..

Bir saniyede..

Yıkılıveriyor..

İnsanlar yolda yürürken..

Arka plandaki binayı takip ediyorsunuz..

İnsanların refleksi..

Bir anda kaçışmaya başlamaları..

Binanın çöküşünden sonra..

Sık sık karşılaşıldığı üzere..

Binanın yan yatması..

Çatırdaması..

Çöküş öncesinde tek bir gösterge olmaksızın..

Bir saniyede iniveriyor..

Uzman odalardan bir bilgi edinebilir miyiz diye..

İnternet sitelerine giriyoruz.

tmmob.org’a bakıyoruz..

Ne görüyoruz?

Kış uykusunda olduklarını diyeceğim ama..

Hayır..

Kış uykusunda değiller..

Üzerlerine vazife olmayan konuları, çok güzel masaya yatırmışlar..

40 sayfalık raporu, dün yayınlamışlar..

Ne imiş, 40 sayfalık rapor?

“TMMOB yerel yönetimler seçim bildirgesi yayınlandı” başlığı ile verilmiş..

“31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek olan yerel yönetimler seçimine yönelik olarak birliğimizin görüş ve önerilerini içeren TMMOB Yerel Yönetimler Seçim Bildirgesi yayınlandı” ile devam etmişler..

Hani soracağım..

“Size ne kardeşim, yerel seçimlerden.. Size ne, yerel yönetimlerden.. Siz kendi işinize bakın. Siz üyeniz olan mühendisleri, düzgün işler yapmaları için disipline alın.. 5 kat için atılmış temelin üzerine, 3 kat ilave yapacak mühendisi anında kapının önüne koyun.. Meslekten ihraç mı edersiniz.. Mühendisliği yapamaz hale mi düşürürsünüz.. Ne yapılması gerekirse, onu yapın..”

Ama onların kafası, kendi meslek alanları ile ilgili işlerde çalışmaz.

Onların bütün dertleri, seçimlerde solcu adayların kazanması..

Bunun için neler yapılacağını belirlemek..

Solcu adayları ön plana çıkaracak organizasyonları hayata geçirmek..

Onun için de..

Belirttiğimiz raporda, bakın neler yazmışlar:

“Özellikle 16 yıllık iktidarında üretimden vazgeçerek ülke ekonomisini arazi rantı üzerinden temellendiren AKP..”

“Dakika bir, gol bir” diyorsunuz, değil mi?

Aynen öyle..

Ne demek, “16 yıllık iktidarında” ifadesi?

“Ben AK Parti düşmanıyım.. Türkiye’de, AK Parti iktidara gelene kadar, her şey güllük gülistanlık idi.. AK Parti iktidara geldi.. Her şey rezil oldu” demek değil de nedir?

Peki, dün yaşadığımız o elim olay ekseninde bu sözleri değerlendirirsek, bir haklılık payı var mı?

Yok..

Çöken binanın yapılış tarihi olarak 1992 yılı gösteriliyor..

Kim var, 1992’de, Kartal’da belediye başkanı olarak?

Mehmet Ali Büklü..

SHP’den seçimi kazanmış..

1980 öncesinde de, CHP’den başkanlık yapmış..

Binanın yapıma başlandığı 1992’de, henüz AK Parti yok..

AK Parti’nin öncesinde, Milli Görüş adaylarının henüz işbaşına geldiği bir tarihten de bahsetmiyoruz..

O halde?

TMMOB, niye, her şeyi 2002’ye bağlıyor?

O kadar militanlar ki..

O kadar gözleri kapalı saldırıyorlar ki..

Dün yayınladıkları raporun hemen devamında da, şu ifadelere yer vermişler:

“Kuvvetler ayrılığı ilkesinin terk edildiği, demokrasinin hiçe sayılarak iktidar erklerinin tamamının tek merkezde toplandığı, kendi söylemleriyle ‘bir anonim şirket gibi’ yönetilen ülkede sermaye ile devlet arasındaki ilişki arazi rantı üzerinden şekillenmektedir.”

Mimarlar, mühendisler odası ile, “kuvvetler ayrılığı”nın ne ilgisi var?

“İktidar erklerinin tek elde toplanması” ile ne ilgileri var?

Kendi meslekleri ile ilgilenmiyorlar..

Kendi odalarına bağlı mühendislerin projelendirdiği, hazırladığı, onay verdiği (iskansız da olsa.. Sonuçta bakkal Ahmet usulü inşaatın yapılmayacağını hepimiz biliyoruz.. Mutlaka, o inşaatın sağında, solunda, birden fazla mühendis, mutlaka bulunmuştur) bir bina yıkılıyor.. İnsanlar enkaz altında kalıyorlar..

Mimarlar mühendisler odası, “kuvvetler ayrılığı” ilkesi ile ilgili açıklamalar yaparak, arz-ı endam ediyor..

TMMOB’un raporunun diğer sayfalarında da, açık açık AK Parti düşmanlığı yapılıyor.

Bir meslek odasının tarafsızlığına yakışmayacak şekilde, önyargılı, düşmanca ifadeler kullanılıyor.

Dünkü çöken bina ve benzeri olumsuz olaylar için küçücük bir çözüm teklifi önermiyorlar..

“Merkezi idarenin sınırsız yetkisi, geçtiğimiz 5 yılda, mega projeler adı altında tüm kentlerde, kıyı, orman, mera, tarım alanı, su havzaları, mili park gibi fark gözetmeksizin tüm doğal alanların talanına yol açılmasıyla sonuçlanmıştır” diyorlar ama..

Dün karşılaştığımız somut örnekte..

Mega projelerle ilgili bir sıkıntı söz konusu değil…

Tam aksine..

1999 öncesinde yapılmış binaların kentsel dönüşüm ile sağlam binalara dönüştürülememesinin bir sonucunu yaşadık..

“Büyük müteahhit şirketlerine iş çıkartmak amacı ile binalar yıkılıp, büyük projelerle iktidara yakın işadamları zengin ediliyor” söyleminin faturasını, Kartal’da dün yaşadık..

Bu acı faturaya rağmen..

Mimarlar mühendisler odası, hâlâ siyaset peşinde..

Hâlâ, mesleklerini yapma yerine..

Siyasi parti gibi çalışıp, kendi ideolojilerini halka dikte ettirmeye çalışıyorlar..

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » » »
Share
540 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...