logo

15 Ekim 2018

Çocuklar Hayatın İçinde Olsun!


Mustafa Tezcan
mtezcan@finalegitim.com.tr

Yarıyıl tatilinin ilk haftasıydı, işten eve dönerken çocuklar aradı.

Seslerinde farklı bir coşku vardı. ‘Baba gelirken sucuk, kaşar, yumurta ve ekmek alır mısın?’. Tamam deyip telefonu kapattım ama her zaman ki gibi evin normal bir ihtiyacı olmasına rağmen isteyişleri farklı idi. Normal zamanlarda kapı zili çalınca açmak için birbirine bakan bizimkiler beni kapıda karşılayıp poşetleri alıp mutfağa koştular. Hayırlısı bakalım dedim içimden, pek normal bir durum değil ama. Kapıyı kapatıp bir şeyler ile uğraşmaya koyuldular. İçerden gürültüler, patırtılar, gülüşme sesleri, bazen tartışmalar…

Ama keyifli bir şeyler yaptıkları ortada…

35-40 dakika sonra beni de mutfağa davet ettiler. Çok eğlendikleri her hallerinden belliydi. Bir şey başarmış olmanın verdiği coşku yüzlerinden okunuyordu. Mutfağa girip etrafa bakınca şok tabii ki. Savaş alanına dönmüş her yer. Tezgah, masa, halı batmış, tepki vermedim. Ne mi yapmışlar. Tost; sucuklu, yumurtalı, kaşarlı, baharatlı…

Sonra tostları yemeye başladık, fena değil, ilk denemeye göre gayet başarılı. Tostları yerken telefondan you tube’dan bir video izlettiler. Tostçu Erol’un atom tost yapımı. Hem yedik, hem izledik, hem de güldük…

Çocuklar için tatilin en verimli ve en eğlenceli günü olduğunu fark ettim. Çünkü yeni bir şeyler öğrenmişlerdi. Tamam ama bunda ne var ki her gün okul da tonlarca yeni şey öğreniyorlar. Ama uygulamıyorlar. Aslında kendileri yaparak öğrendiler ve eğlendiler. Eğlenme ve öğrenme beraber gezen iki arkadaş aslında, onları yalnız çok göremezsiniz aslında. Yapılan hatalarda öğrenmeyi pekiştiriyor. Yanlış yapmak öğrenmenin doğasında var. Aksi halde doğruyu bulmak nasıl olacak ki! Elbette deneyerek, yanlış yaparak.

Asistanı çok sayıda deneyin ardından istenen sonuca bir türlü ulaşamayıp cesaretini yitirerek Edison’a geldiğinde o asistanına şu karşılığı vermiş ‘Yeni bir pil bulmak için 50.000 deney yaptım. Bu 50.000 olasılığın işlememesi harika bir sonuç.’

Peki çocuklar basit bir tost yaparken bile bu kadar eğlenip ve öğrenirken okullar niçin öğrencilere cazip ve eğlenceli gelmiyor? Çünkü hayata dair uygulama yok ya da çok az. Öğrenci işin içine tam giremiyor. Resim, müzik ve beden eğitimi dersleri neden çok seviliyor. Öğrendiğini anında uygulama var, öğrenci ders yapmıyor, dersi yaşıyor. İşte tüm mesele bu.

Bırakın çocuklar evde bari kırsın, döksün, batırsın, kirletsin, kirlensin…

Çocuklarımız ve onların gelecekleri eşyalardan daha kıymetli. Nasıl olsa 10 yıl sonra eşyalar zaten değişecek ama çocuklarımızın geleceğini değiştirme zamanı bir daha olmayacak.

Bırakın oynasınlar, eğlensinler! Mutlaka öğrenirler merak etmeyin!

Kendilerini, çevrelerini, diğer canlıları keşfetme şansı verelim!

Yanlış yapma fırsatı verelim!

Sokağa çıksınlar, üşüsünler, hasta olsunlar!

Sanal alemden çıkaralım onları gerçek hayatın içinde olsunlar!

Etiketler: » » » »
Share
860 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...