logo

10 Ekim 2019

CHP tezkereye destek vermese miydi?


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Kılıçdaroğlu nasıl olur da “Askerimizin burnunun kanamaması için tezkereye içimiz yana yana evet diyeceğiz” dermiş…

İYİ Parti ve CHP, hem Suriye politikasına muhalefet edip hem de sınır ötesi operasyona nasıl destek verirlermiş…

Böyle muhalefet partisi mi olunurmuş…

Bütün o zehir zemberek eleştirilerini yutup iktidarın arkasında hizalanmak değil miymiş şimdi bu…

Biri onlara iktidarı değiştirmeye talip olduklarını hatırlatsaymış, ne yaptıklarını bilmiyorlarmış…

Tam bir noktaya getirmişken biriktirdikleri muhalefet enerjisini havaya savurarak yine boşa harcıyorlarmış…

İşlerinin taze kan sağlayarak iktidarı ciro etmek olmadığını unutuyorlarmış, onca emek bir çırpıda ziyan mı edilirmiş..

İlk kritik sınavda yalpalayarak bir çuval inciri batırıp berbat etmişler yine…

Gelgitleri bıktırmış artık, umutsuz vakaymış, adam olmazmış bu kafa…

Teraneler, ne feci savrulduklarından başlayıp beceriksizliklerinden, iktidarın dümen suyuna girdiklerinden çıkıyor.

Oysa…

Irak ve Suriye’ye sınır ötesi operasyon tezkeresinin bir yıl daha uzatılmasına verdikleri desteğin Suriye politikasını onayladıkları anlamına gelmediğini, bir bir anlattılar Meclis’te.

Açın bir daha okuyun, CHP adına Engin Özkoç’la İYİ Parti adına Aytun Çıray demedik laf bırakmıyor.

Suçları, toptancı ve indirgemeci yaklaşmamak mı?

Terörle mücadelenin içeride popülizme alet edilmesine rezervlerini koyuyorlar mı, koyuyorlar.

Hamaset edebiyatını terk etme uyarısı yapıyorlar mı, yapıyorlar.

Siyaseten kullanılmasına çekincelerini sıralıyorlar mı, sıralıyorlar.

“Bütünlüğünü savunduğumuz komşu toprakları niye biz koruyoruz, rejimleriyle konuşalım da sınırlarını kendi orduları beklesin, gerekirse kontrolü geri almalarına yardım edelim” diyorlar mı, diyorlar.

Ne yapsalardı, ne deselerdi daha?

Dünyanın bile tanımazdan gelemediği meşru müdafaa hakkını kendi ülkelerine çok mu görselerdi?

Ne öneriyor peki tezkerenin onaylanmamasını savunanlar?

Türkiye’nin bir terörle mücadele gerçeği yokmuş gibi, at gözlüğüyle muhalefet yapılmasını mı?

PKK ve IŞİD kaynaklı güvenlik sorunlarımızı hiçe sayarak, sınır güvenliğimize bir tehdit oluşturmuyorlarmış gibi takılmayı mı?

Savaş çığırtkanlıklarına tersinden bir muhalif hamasetle karşı çıkılmasını mı istiyorlar?

Bir istismarı, başka bir istismara başvurarak bastırmayı mı?

İktidar neye doğru diyorsa kafadan yanlış demeyi mi? Neyi kullanıyorsa zıddını ona karşı kullanmayı, her meseleyi siyasi çıkara tahvil etmeyi mi?

İktidar göstermiyor diye partiler üstü hiçbir duyarlılık göstermemeyi mi?

Bunu denemedi sanki hiç muhalefet, kazandırmadığını görmedi, öyle mi?

Muhalefet, kaybettiren söylemlerinden ders çıkardı, elini değiştirdi ve daha iyi sonuçlar almaya başladı. Ama belli ki medyatik akıldaneleri hala kavrayabilmiş değil bunu.

Entelijansiyası, önden gideceğine muhalefet partilerinin gerisinden geliyor. Ne talihsizlik!

Milli Saraylardan Hamidiye açıklaması

Üstümde kalmasın, Milli Saraylar İdaresinden aradılar.

İBB’yi İmamoğlu kazandı diye Hamidiye Su almayı kesenler vardı. Boykotçular arasında en çok Kültür Bakanlığıyla Milli Sarayları yadırgadığımı şöyle yazmıştım:

“Abdülhamid, şahsi mülkü Hereke Fabrikası’na, İstanbul’dan torpilli turlar bile düzenletirmiş. Hayrat çeşmelerine, sebilhanelerine de öyle düşkündü.

Kültür Bakanlığıyla Milli Saraylar, Hamidiye Su’yu boykot ediyor şimdi.

Ecdat yadigarına, Hünkar’ın mirasına sahip çıkmak bu mu!..”

Arayan yetkili, Hamidiye Su’yu sadece ticari işletmelerinde ve rekabetçi fiyat alamadıkları için bıraktıklarını söyledi.

Fakat personelleri için yılda bin 200 damacana, binlerce şişe Hamidiye Su almaya devam ediyorlarmış.

Topkapı Sarayı için daha yeni, seçimlerden sonra yani, yarım litreliklerden üç aylık satın alma sözleşmesi imzalamışlar.

Eleştirimi düzeltiyor, duyarlılıklarına teşekkür edererek bilginize sunuyorum.

(KARAR)

Etiketler:
Share
362 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...