logo

29 Mart 2019

Buteflika çöpe mi atılıyor?


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Cezayir’de, felçli olmasından ve muhtelif sağlık sorunlarından dolayı cumhurbaşkanlığı görevini yerine getirmekten zaten aciz olan Abdülaziz Buteflika’nın o makamda yer almasının sembolik anlamda olduğunu, gemiyi asıl cuntanın yürüttüğünü daha önce dile getirmiştik. Onun bu makama oturtulmasının amacı ise Cezayir’de askerî cuntanın değil sivil yönetimin hakim olduğu iddiasına gerekçe oluşturmaktan başka bir şey değil.

Cunta, Buteflika’nın fiili olarak görevini yerine getirme kudretine sahip olmasına ihtiyaç duymadığı için onun sağlık sorunlarına rağmen beşinci kez aday olmasını istedi. Çünkü kutlamalara bile katılmaktan aciz olan Buteflika’nın yerine bir fotoğrafı konuyor, böylece eksikliği giderilmiş oluyordu. Ülkenin yönetimiyle ilgili toplantılara katılmasına zaten ihtiyaç duyulmuyordu. Onun cumhurbaşkanlığı makamında yer almasının tek amacı askeri cuntaya perde olmasıydı.

Halkın tepkisi ve onun yeniden aday olmasına ısrarla karşı çıkması üzerine, tedavi ve kontrol için gittiği İsviçre’den dönmesinden sonra adaylığını çektiğini açıkladı. Onun böyle bir karar vermesinin gerçekte cuntanın geri adım atması anlamına geldiğini daha önce dile getirmiştik. Fakat Buteflika bir yandan da seçimi belirsiz bir tarihe erteleyerek kendi görev süresini uzattı.

Halk buna da karşı çıktı ve gösterilere devam etti. Tepkilerin yayılması üzerine cunta daha önce bazı Arap diktatörlerin saltanatı terk etmesine neden olan şartların oluşmasına zemin hazırlamamak için ortamı yumuşatmaya vesile olacak bir adım atma yoluna gitti.

Cezayir Savunma Bakanı Yardımcısı ve Genelkurmay Başkanı Ahmed Kayid Salih, halkın talebinin haklı olduğu yönünde açıklama yaparak, anayasanın 102. maddesi gereğince Buteflika’nın artık cumhurbaşkanlığı makamını boşaltması gerektiğini söyledi. Çünkü cunta artık Buteflika’nın fotoğraflarıyla işin yürütülemeyeceğini, vitrinde bir değişiklik yapılmasının zorunlu olduğunu anlamıştı.

Genelkurmay Başkanı, Buteflika’nın cumhurbaşkanlığı makamını boşaltmasından sonra Millet Meclisi Başkanı Abdülkadir bin Salih’in en az 45 gün süreyle geçici cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesi gerektiğini dile getirdi.

Genelkurmay Başkanının bu açıklamayı yapmasının üzerinden fazla zaman geçmeden, 27 Mart Çarşamba günü, Cezayir’de iktidarı elinde bulunduran Ulusal Kurtuluş Cephesi Partisi’nin Merkez Kurulu üyelerinden ve partinin ileri gelenlerinden oluşan yaklaşık yüz kişi onu destekleyen bir açıklama yaptı. İktidar partisinin ileri gelenleri Ahmed Kayid Salih’in teklifinin kabul edilmesinin ülkeyi bekleyen önemli tehlikelerin bertaraf edilmesini sağlayacağına dikkat çekti.

Buteflika’nın cumhurbaşkanlığı makamından çekilmesi için gerekçe gösterilen, 102. madde ise cumhurbaşkanının vefatı veya görevini yerine getiremeyecek hale gelmesi durumunda Millet Meclisi başkanının en fazla doksan günlüğüne geçici cumhurbaşkanı olarak tayin edilmesini ve bu süre içinde seçim yapılmasını istiyor.

Görüldüğü kadarıyla cunta, “mücahit lider, büyük lider” diye halka pazarlamaya çalıştığı Buteflika ile artık yola devam edemeyeceğini anladığı için onun görevini yerine getirmekten aciz olduğuna hükmetmiş ve emekli edilmesine karar vermiş durumda.

Fakat halkın istediği sadece Buteflika’nın kenara çekilmesi değil ülkedeki sistemin değişmesi. Ülkenin askeri cunta tarafından değil halkın özgür iradesiyle seçilecek sivil bir yönetim tarafından yönetilmesi. Cunta acaba buna fırsat verecek mi? Çünkü cunta, Cezayir halkına gerçek anlamda seçme hakkının verilmesi, seçimlerin dürüstçe yapılması durumunda halkın İslamî duyarlılığa sahip birilerini seçeceğinden şüphe etmez.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » »
Share
488 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...