logo

15 Eylül 2019

Biraz Rilke, biraz Sabri Baba


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Prag, Viyana, Petersburg, Berlin, Paris, İsviçre, Kuzey Afrika… Ve 19. Yüzyıl.

Keşke içlerinde biraz da İstanbul olsaydı.

Bir filozof için, bir sosyolog için harika şehirler.

Ya şair için? Rilke gibi bir şair için?

Dünya, yaşadığı şehirlerin sokaklarına, çarşılarına, binalarının duvarlarına aval bakan insanlarla dolu.

Fakat Rilke, gözleri herkesin göremediği kadar derini görebilen, katılığı aşabilen, varlığı okuyabilen hassas bir ruh.

“Kör et gözlerimi, yine de görebilirim seni

Kapat kulaklarımı duyabilirim seni

Ayaklarım olmadan da gelebilirim sana

Çağırabilirim seni ağzım olmadan da

Koparsan da kollarımı tutarım seni

Yüreğimle, ellerimle olduğu gibi

Kapatsan da yüreğimi, beynim çarpacak

Ve beynime salsan da alevler

Kanımın her damlasında taşırım seni”

Bu şiiri yazabilecek bir ruh.

Şiir, doğduğu dilde güzeldir. Başka dile çevrildiğinde, onu başka dilde tarif etmiş olursun. Daha doğrusu, çeviriyi okuduğunda, lezzetin kendisini değil, tarifesini tatmış olursun.

Eğer çeviren şiiri korumayı başaracak kadar mahirse, o şiir başka dilde yazılmış bir nazire gibidir.

Bu yüzden, işin gücün olmayacak, Rilke’yi okumak için Almanca öğreneceksin. Ya da Hafız’ı okumak için Farsça.

Bizden geçti artık. Biz, tarifelerle ve nazirelerle idare edeceğiz.

“Kim ağlarsa şimdi dünyada bir yerde/Nedensiz ağlarsa dünyada/Bana ağlar/Kim gülerse şimdi bir yerde geceleyin/Nedensiz gülerse geceleyin/Bana güler”

Bu mısraların Almancası’nda her halde burada işitemediğimiz bir müzik vardır.

Rilke iyi güzel de, nereden icap etti diyebilirsiniz.

Eski bir dosttan.

Geçenlerde Ankara’da Fatih Kitabevi’nde sağa sola bakınırken rahmetli Sabri Tandoğan’ın bir kitabını gördüm.

Denge’den çıkmış. Şiir kitabı. Adı ‘Bekleyiş.’

Bilmiyordum Sabri Abi’nin şair olduğunu.

O, Zafer Çarşısındaki Akabe ya da Fatih Kitabevine geldiği zaman saatlerce oturan, Recep Yumuk’la, Fatih Yurdakul’la, oraların müdavimi arkadaşlarla sohbet eden, gönül ehli, güzel bir adamdı.

Kocaman bir gövdesi vardı ama yüzünde, bakışlarında, konuşmasında ‘haddeden geçmiş nezaket yal ü bal olmuş sana’ mısraına yakışan bir zarafet görürdünüz.

Solcu, Kemalist falan olmamasına rağmen Danıştay üyesiydi. O zaman böyle insanlara rastlamak neredeyse imkansızdı.

Bir fötr şapkası vardı.

Herhalde o fötr şapka bir sınavdı.

Onu ‘herhangi bir foterli adam’ zannedenlerin kaybettiği bir sınav.

Bir anısı var hatırımda. Cemal Tural Genel Kurmay Sabri Bey’in evine misafirliğe gelmiş. Hani bir ara Genel Kurmay Başkanı olan…

Kapıda, içeri girecek.

Ayakkabılarıyla.

Sabri Bey koca gövdesiyle durdurmuş Cemal Tural’ı.

“Paşam, lütfen ayakkabılarınızı çıkarın.”

Yani Sabri Tandoğan, evine ayakkabıyla girilmeyen bir adamdı.

“Yağmur kokan bir sabah vaktinde/Bilir misin nedir etrafa yayılan/Göğe doğru yükselen/Güneşle ısınan topraktan

“Şu huzur getiren serinlik/Şu etrafa yayılan toprak kokusu

Bilir misin nedendir/Dudaklarında beliren o gülümsemeler/Ki çocuk bakışları kadar masum ve temiz/İnsanın kalbini huzurla dolduran

“İnan bana/Bütün bu yağmur sonu duyguları/Aşkın güzelliğiyledir

Bu mısralar Sabri Tandoğan’ın.

Sabri Tandoğan’ın Rilke’yi yüz yirmi defa okuduğu söylenir.

Rilke’yi bu kadar çok okuması bu mısralara etki etmiş olabilir mi?

Olabilir.

Benim girizgahı Rilke’yle yapmamın sebebi de bu… Sabri Tandoğan’ın Rilke sevgisi. Zannediyorum Rilke’yle ilgili bir kitabı da var.

“Sevgiler sonsuzluk kadar uzak/Sevgiler yalnızlık kadar yakın/Sevgiler, sevgiler cümle sevgiler/Beni kuşatın.”

Evet, Tam Sabri Tandoğan duyarlılığı.

Şu da ‘Bekleyiş’ şiirinden.

“Yari bekliyorsun değil mi/Nasıl da gülüyor yüzün yine/Gökyüzü biraz daha mavi/Çevren biraz daha yeşil olur/Değil mi yar gelince.”

Sabri Tandoğan’ın… Ya da kendi derviş muhitinin tercih ettiği tabirle Sabri Baba’nın ruh dünyasına yaklaşmak isteyenler, onun Gönül Sohbetleri adıyla yayımladığı kitaplarını okuyabilirler.

Tarihine baktım, Ağustos’un 17’sinde vefat etmiş. 4 sene önce.

Öyle insanlar gittikçe, zarafetin dünyadan çekildiği hissine kapılıyorum.

Allah Rahmet eylesin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
348 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...