logo

Bir başka açıdan yeni yıl


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Dünya, baş döndürücü bir hızla dönüyor. Tuhaf bir dönüş bu. Yuvarlanır gibi. Çünkü dönerken mesafe kat ediyor. Bazı ilim adamları dünyanın dönerken ses çıkardığını da söylüyor. O ses herhalde atmosferin hudutları içinde işitiliyordur. Çünkü hava olmayınca işitemiyoruz.

Atmosferin dışındaki, uzay boşluğundaki ses var da biz mi işitmiyoruz, kulaklarımız boşluktaki titreşimleri algılamaya müsait olmadığı için?

Yoksa ses hiç mi oluşmuyor?

Bilmiyorum ki.

NASA’nın astronotları dünyanın dönerken çıkardığı sesi kaydetmişler. Esrarengiz, hele uzaya çıkarken işittiğinizi düşünürseniz korkunç bir ses. Bir fırtınanın çıkardığı sese benziyor.

Dünya güneşin etrafında yuvarlanıyor.

Dünyanın bizim bulunduğumuz tarafı güneşin karşısına denk geldiği zaman gündüz oluyor.

Bizim bulunduğumuz yüz güneşin olmadığı tarafa, uzayın derinliklerine dönünce de gece.

Ay da hem dünyanın etrafında dönüyor, hem kendi ekseni etrafında.

Biz ayın sürekli aynı tarafını görüyoruz.

Neden mi?

Çünkü ay, dünyanın kütle çekim kuvveti sebebiyle, dünyadan uzatılmış hayali bir kazığın etrafında dönüyormuş gibi dönüyor.

Bize dönük yüzünü dünyadan kurtaramıyor.

Güneş de dönüyor. Hem kendi etrafında, hem de içinde bulunduğumuz ve Samanyolu diye adlandırdığımız galaksinin merkezinin etrafında dönüyor.

(Yasin suresinde güneşin kendisine takdir edilmiş bir yörüngede aktığı yazıyor.)

Bilim adamlarının dediklerine göre güneş 5 milyar yaşında. Ve bulunduğu yörüngede şimdiye kadar 20 tur atabilmiş.

Güneş saatte 8 milyon kilometre hızla hareket ediyormuş. Galaksinin merkezi etrafındaki turunu 230 milyon yılda tamamlıyormuş.

Allahım, bu nasıl büyüklük!

Dünya güneşe göre çok yavaş. Kendi ekseni etrafında saatte 1600 kilometre hızla dönüyor. Yörüngesinde ise saatte 108 bin kilometre.

Şu birkaç paragraftır anlattıklarım, kainatın hayal edemeyeceğimiz kadar küçük bir kısmı.

Okyanusta bir damla desem abartmış olurum.

Okyanusa nispetle damla, evrene nispetle bizim galaksimizden çok daha büyüktür.

Yeni Yılı düşünürken saptım bu uzay yollarına.

Ay dönüyor, güneş dönüyor, dünya dönüyor.

Bunlardan gece, gündüz, ay, yıl oluşuyor.

Biz bu dönüşlere göre zamanı hesap etmeye çalışıyoruz.

Yeni yıl da bizim zamanı hesap edişimizle ilgili.

Bu dönüşlerin biraz dışına çıktığımızda zamanla ilgili hesap kitap yapacak bir şey kalmıyor.

Abdülkerim Süruş’un bir kitabı vardı. Evrenin Yatışmaz Yapısı. (İnsan Yayınları.)

Oradan aklımda kalan bir cümle. ‘Zaman hareketin çocuğudur.’

Eğer bu doğruysa -ki bana makul görünüyor- kainatın bu hareketliliğinden ‘zaman’ diye bir şey hasıl oluyor.

Biz insanlar da, aklımız erdiğince, işaretler bularak, tabir caizse kerteriz noktaları belirleyerek zamanı ölçmeye çalışıyoruz.

Vakti zamanında bir molla, ilminin çok olduğunu düşünüyor, sık sık, şunu okudum, bunu okudum, şunu bilirim, bunu bilirim diye öğünüyormuş.

Bir ümmi adam, “Hocaefendi” demiş, “Allah’ın ilmi ile, tüm insanların ilmini kıyaslayabilir misiniz? Büyüklük bakımından.”

Molla, büyük bir kağıt bulmuş.

Kağıdın ortasına kalemiyle küçük bir nokta koymuş.

Demiş ki “Kıyas olmaz ama, Allah’ın ilminin bu büyük kağıdın tamamını ihata ettiğini farz edersek, bütün insanların alimlerin tamamının ilmi bu kağıdın ortasındaki şu gördüğün nokta kadardır.”

“Hocaefendi” demiş bizim adam (adam da hemen ‘bizim’ oldu!) “Şu noktanın içinde bana kendi ilminizi gösterebilir misiniz?”

Şu kainatın içinde bizim günlerimiz, yıllarımız, asırlarımız, ne kadar küçük bir yer işgal ediyor? Gösterebilir miyiz?

Gösteremeyiz.

Fakat şu küçük dünyamızda şişinir dururuz.

Kırmızı çizgilerimiz, mavi çizgilerimiz, yeşil çizgilerimiz…

Kibrimiz, isyanımız… Çeşit çeşit numaralarımız, üçkağıtlarımız…

Kudretimiz, azametimiz, küçük dağları yaratmalarımız…

Cinayetlerimiz, acımasızlıklarımız…

Bizim kibrimiz, servetimiz, hırsımız, zenginliğimiz, şiddetimiz, ne kadar yer işgal ediyor acaba şu alemde?

Aslında hiç. Hem hiç, hem çirkin.

Oysa sevgi, merhamet, şefkat, adalet, iyilik, çok küçük görünseler bile yerle gök arasını dolduracak kadar büyük, muhteşemdirler.

Küçücük iyilikler bile…

Bu yazıyı yeni bir yılın gelmesinin önemsiz olduğunu anlatmak için yazmadım.

Biz insanlar için önemlidir.

Dilerim, herkesin yeni yılı ve nasipse daha sonraki yılları muhteşem şeylerle dolu geçsin.

Sevgiyle, merhametle, adaletle, iyilikle, şefkatle…

(KARAR)

Etiketler: » » » » » » » » » »
Share
448 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...