logo

20 Aralık 2018

Beşir ile Beşşar’ın buluşması


Ahmet Varol
a.varol@gmail.com

Sudan Cumhurbaşkanı Ömer Hasan El-Beşir, 16 Aralık Pazar günü, Suriye’deki vampir diktatör Beşşar Esed’le ve ekibiyle görüşmek amacıyla bu ülkenin başkenti Şam’a bir ziyarette bulundu. Hakkında önceden bilgi verilmemesi sebebiyle ani ve aynı zamanda çok hızlı bir ziyaret oldu. Sadece birkaç saat sürdü. Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir gündüz ziyaretini ve görüşmelerini tamamlayarak akşam ülkesine geri döndü. Ziyaretinde Rus uçağını kullanması da göze takılan bir ayrıntıydı.

Beşir’in Şam’a ziyaret düzenleyen ekibinde dış işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Usame Faysal ile Cumhurbaşkanlığı Bakanı Fadl Abdullah Fadl da yer aldı. Ayrıca Şam’da yapılan heyetler arası görüşmelere Sudan’ın Suriye’deki büyükelçisi de katıldı. Suriye’de sekiz yıla yakın bir süredir devam eden halk ayaklanması ve çatışmalar sebebiyle birçok ülkenin Şam’daki büyükelçiliğini kapattığını ancak Sudan’ın kapatmadığını, diplomatik ilişkilerini sürdürdüğünü de bu arada belirtmiş olalım.

Sudan Cumhurbaşkanı Ömer El-Beşir aynı zamanda Suriye’de dikta rejimine karşı halk ayaklanmasının başladığı 15 Mart 2011 tarihinden bu yana bu ülkeye ziyaret gerçekleştiren ilk Arap lider oldu.

Kısa süren ziyaret esnasında Sudan ve Suriye heyetleri arasında basına kapalı görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerde neler konuşulduğunu bilmiyoruz. Ancak Beşir’in ve beraberindekilerin açıklamalarından bazı notları müteakip yazımızda tahlil etmeye çalışacağız.

Suriye’deki diktatör Beşşar Esed tabii ki kendi açısından büyük önem taşıyan böyle bir ziyarete teşekkür etti ve minnet duygularını dile getirdi.

Ziyaret tabii ki Sudan’daki siyasi çevrelerde de önemli tartışmalara ve eleştirilere konu oldu. Sudan hükümetinin bazı ileri gelenleri ziyaretin Suriye’deki meselenin çözümü için arabuluculuk amacı taşıdığını ileri sürdüler. Bu iddia tamamen tutarsız ve saçmaydı. Çünkü şu aşamada Suriye’de siyasi bir çözüm bulunması için bazı çalışmalar zaten yürütülmektedir ve Sudan’ın girişiminden herhangi bir şey çıkması ihtimalinin bulunmadığını herkes tahmin edebilir. Ayrıca arabuluculuk katil diktatörün konumunu daha da güçlendirme anlamı taşıyan, onu “meşru yönetim” olarak muhatap aldığını ortaya koyan ve sadece bir tarafa yönelik ziyaretle değil her iki tarafla birden irtibat kurma yoluyla mümkün olabilir. Bu da bir tarafı ziyaret ederek değil iki tarafı davet ederek gerçekleştirilirse belki bir anlam ifade edebilir.

Sudan yönetiminin ileri gelenleri ayrıca ziyaretin Arap dünyasında yeniden safların birleştirilmesine öncülük etme gibi bir amacının olduğunu dile getirdiler ki bir katil diktatörün konumunun güçlendirilmesi ve onun halkına yönelik zulmünün onaylanması sonucuna götürecek şekilde safların birleştirilmesinin Arap dünyasına herhangi bir faydası da olmayacaktır.

Ziyaretle ilgili ülke dışından yapılan yorumlarda ise bunda dış etkenlerin önemli rol oynadığı dile getirildi. Bu yorumlara göre Suudi Arabistan ve onunla ittifak halindeki Körfez ülkelerinin Sudan’ı ihmal etmeleri ve ona ekonomik desteği, yardımı kesmeleri Sudan’ın sıkışmasına neden oldu. Hartum yönetimi, ABD’nin Sudan’ı terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarması ve ona yönelik ambargoya son vermesi için yaptığı girişimlerden de bir sonuç elde edemedi. Bunun üzerine kendisine yeni bir kapı arayarak Rusya ve İran’la ilişkilerini güçlendirmek amacıyla Suriye üzerinden bir atak yapma ihtiyacı duydu. Bunu bir sebep olarak görmemiz mümkündür. Ama ülkesinde bir milyon insanın canına kıymış bir canavarın yanında durmayı haklı çıkaracak mazeret ve gerekçe olarak görülmesi mümkün değildir.

Dediğimiz gibi ziyaret esnasında yapılan bazı açıklamaların bir tahlilini yapmamız ve bu ziyaretin Sudan’a yansımasının ne şekilde olacağı konusundaki kanaatimizi dile getirmemiz için bu konuya devam etmemiz gerekiyor.

(YENİ AKİT)

Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
527 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...