logo

06 Mart 2019

Bazı kavramlar yıpratılmaz


Kemal Öztürk
k.ozturk@gmail.com

İnsanın en büyük mucizesi akıl ve sözdür. Aklımızla anlarız, sözümüzle anlatırız. Sözlerimiz kelimelerden oluşur. Kelimelerimiz, kavramlarımız binlerce yıllık insanlık tarihimizden süzülerek gelir.

Bazı kavramlar var ki, diğerlerine oranla aklımıza, kalbimize ve ruhumuza daha çok tesir eder. Bazen her şeyi değiştirecek güçte olan bu kavramların kuvveti, sözün mucize olmasından gelir.

Bunlar özel kavramlardır ve özenle kullanılmalıdır. Ve bu kavramları asla hırpalamamalı, eskitmemeli ve amacı dışında kullanarak gücünü zayıflatmamalıyız.

Benim için özenle üzerinde durmamız gereken kavramların bir kısmı şunlardır:

VATAN

Uğruna can vereceğimiz bir kavramdır. Üzerinde yaşayan herkesin ortak malıdır. Hepimizin evidir, yurdudur, orak geleceğidir.

Vatan söz konusu olduğunda her şey teferruatta kalır. Vatan kelimesi bir sancak gibidir, ortaya atılmışsa muhakkak önemli bir şey var demektir.

MİLLET

Vatanını seven herkes bir millettir. Kan bağı olmadan kardeşliğin adıdır. Etnik, dini, mezhebi, fikri ayrım yapmaksızın vatanını seven herkes bir millettir ve dosttur.

Bu ülkeyi savunan, katma değer üreten ve ona hizmet eden herkes millet ortak paydasına buluşur.

BAYRAK

Vatanı, bağımsızlığı ve özgürlüğü sembolize eden ortak değere bayrak denir. Onun altında birleşir, onun önderliğinde yürürüz.

Bizim bayrağımız şehidin kanını, medeniyetin hilalini üzerinde taşır. Bu yüzden mübarektir.

Bayrak açıldığında geri kalan her sembol yere indirilir. Bayrak kimseye ait değildir, herkesindir.

DİN

İnsanın en kutsal değeridir. Bu ülkede yaşayan milletin ortak dini İslam’dır. Diğer dinler ise Müslümanların kurması altındadır, saygı gösterilir.

Din kimsenin ticari, siyasi, güç, makam, mevki aracı olamaz, sömürülemez.

BEKA

Bir ülkenin, bir devletin yaşamı, geleceği, varlığı beka kavramı ile anlatılır. Beka sorunu son iki yüz yıldır devam eder. İçinde bulunduğumuz coğrafya nedeniyle her zaman beka sorunu olacaktır.

Bir ülkede beka sorunu varsa, o ülkedeki her bireyin canını feda edeceği durumlara hazır olması gerekir. Bu yüzden beka kavramını her zaman, her yerde, her şey için kullanmak doğru değildir.

HAİN

En büyük suçlardan biri, ihanettir. Bunlar içinde affedilmeyecek olanı ise vatana ihanettir. Bu yüzden bir kişiye ‘hain’ dediğiniz zaman, onu çok büyük bir suçla itham etmiş olursunuz.

Herkese hain denilmez, her zaman hain kelimesi kullanılmaz, her olay ihanete, vatan hainliğine getirilmez.

Zira bu kavramı kullandığınızda ortada büyük suç var demektir. Suç yoksa ve bu kavramı kullanıyorsanız yanlış yoldasınız demektir.

DAVA

Manevi yönü yüksek bir kavramdır. Bizim davamız vatan, bayrak, ezan ve özgürlük üzerine kuruludur. Buna, milletin ortak davası denir.

Her şeye dava gözüyle bakılmaz, politize edilemez, tekelleştirilemez.

ADALET

Bizim medeniyetimiz adalet üzerine kuruludur. Bizde ‘devletin dini adalettir’ (Hz. Ali). Bizde ‘adalet mülkün (devletin) temelidir’ (Hz. Ömer).

Adaletin olmadığı yerde kaos başlar.

Gözümüz gibi korumamız gereken şeydir adalet. Hırpalanması halinde ne ciddi zararı verecek olan kavramdır.

AİLE

Bizim temel taşımız ailedir. Milletin yapı hücresidir. Eğer bir milleti çökermek istiyorsanız, önce onun temel hücresi aileyi bozarsınız.

Aile bizde kutsaldır. Her şeyin önünde gelir. Onu korumak ve güçlendirmek için bütün gücümüzü kullanmalıyız.

Bu kavramların haricinde de çok önemli kavramlarımız da vardır muhakkak.

Bunları kullanmadan önce düşünmeliyiz. Bunların yıpranmaması için azami dikkat göstermeliyiz.

Bütün önemli kavramlarımızı tüketmek üzereyiz.

Eğer bu kavramları yıpratırsak, tüketirsek, gücünü zayıflatırsak bir gün gerçekten ihtiyacımız olduğunda onun etkisini göremeyiz.

İşte o zaman başımız büyük dertte demektir.

(YENİ ŞAFAK)

Etiketler: » » » » » » »
Share
463 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...