logo

04 Haziran 2019

Bayramda mü’min yüreği


Ahmet Taşgetiren
a.tasgetiren@gmail.com

Yüreğimizin bir parçası çocuklarımıza verilmeli, bir parçası yetimlere, öksüzlere, sokaklarda yaşayanlara… Mazlumlara… Gönlü yıkıklara… Gurabaya… Fukaraya… Bin parçaya bölünmeli yüreğimiz ve her parçası bir yaraya merhem olmalı bugün…

Bugün bayram; yüreklerin buluşma günü. Bir yüreğimiz olmalı, anne-babalarımızın yüreği ile buluşacak. Bir sıla-i rahim sıcaklığında… Ellerinden öperken Rabb’’in rahmet iklimini iliklerimizde hissedercesine…

Bir yüreğimiz olmalı, fukara evlerine ulaşacak… Ekonomi alanındaki bütün zafer çığlıklarına rağmen, bu bayram sabahına delik ayakkabılarla giren çocukların yürek burukluğunu paylaşmak için… İşsiz babaların ezikliğini, bir türlü ucu ucuna getiremeyen annelerin yıkıklığını… Dile kolay, bu ülkede milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığını resmî istatistikler söylüyor… Ne yapar bayram günü bu insanlar, ne yer ne içerler, nasıl sevinir, nasıl gülerler? Nasıl bayram yaparlar? Yüreğimizin bir parçası onlarla kalmalı, “aç sabahlayan” komşu evde bayram yaşamalı, fakirliğin azabından bir yudum emmek için…

Bir yüreğimiz olmalı, dünyanın her yerindeki sığınmacı kamplarında yaşanan iklimi duyumsayacak… Kaybedilenlerin acısını, yaşayanların ıstırabını… Bir çocuk gülümsemesine ortak olabilmek için, kimsesiz kalmış bir annenin yalnızlığını birkaç saniye azaltmak için… Yüreğimiz bir tebessüm olmalı, bir kutu şekere dönüşmeli, bir küçük mendile sarılmalı, bir oyuncakla bütünleşmeli, bir dua haline gelmeli uzaktan da olsa, bir şefkat sağanağı haline gelmeli yüreğimiz. Ama mutlaka bir parçası orada, çadırlarda, tek odalı prefabrik sığınaklarda kalmalı…

Bir yüreğimiz olmalı, mazlum İslam yurtlarındaki kardeşlerimizi hissedecek.

Bir yüreğimiz olmalı, dünyanın her yerinde inançlarından dolayı zindana atılmış mü’minleri içinde saklayacak, dualarda yad edecek.

Bir yüreğimiz kabristanlara uğramalı… Sıla-i rahmin bir başka boyutunda… Geçen günlere, aylara yıllara rağmen, sıcak sımsıcak muhabbet halinde hatıralaşan canları, cananları konuk etmeli bir yüreğimiz… Onlara ulaşma duygusunu yaşamalı, onlara selam taşımalı, onlara rahmet duaları göndermeli…

Bir yüreğimiz yüreği avucunun içinde yaşayıp, utanmadan insanlar arasında dolaşmaya cesaret edebilenleri selamlamalı…

Yüreğimizin bir parçası çocuklarımıza verilmeli, bir parçası yetimlere, öksüzlere, sokaklarda yaşayanlara… Mazlumlara… Gönlü yıkıklara… Gurabaya… Fukaraya…

Bin parçaya bölünmeli yüreğimiz ve her parçası bir yaraya merhem olmalı…

Bayram sevinçlerin büyütüldüğü bir iklimdir… O, Müslüman yüreğine has paylaşma duygusuyla sevinçleri büyütmek için, hüzünleri azaltmak için yüreğimiz bin parçaya bölünmeli bu bayram günü…

Ey kalblere hükmeden Rabb’’im, kalbimize Senin sevginden bir cömertlik ver, bir büyüklük lutfet… Lutfet ki, dünyanın tüm sevinçlerini ve tüm hüzünlerini paylaşmaya koşabilsin…

Okuyucularımın bayramını tebrik ediyor, Rabbimizin, gönüllerimize, yuvalarımıza, yurtlarımıza bereketler yağdırmasını niyaz ediyorum.

Not: Bu bayram yazısı, 8 ocak 2000 tarihinde Yeni Şafak’ta yayınlanan “Bugün Bayram, yüreğiniz kaç parça” başlıklı yazımızın kısaltılmış halidir.

(KARAR)

Etiketler:
Share
479 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...