logo

07 Aralık 2019

Başkanlık sisteminin tutmayan tahminleri


Mustafa Karaalioğlu
m.karaalioglu@gmail.com

Yerel seçimin hemen ardından başkanlık sisteminin gözden geçirilmesi cılız seslerle de olsa konuşulmuştu. Revizyon değilse bile aksayan yönlerin düzeltilmesi gibi bir girişimin gerekliliği dile getirilmişti. Tahmin edildiği gibi o girişim başlamadan bitti ve tahmin edileceği gibi bütün o söylentiler aslında yerel seçim şokuna karşı bir yatıştırma maksadı taşıyordu. Dahası, AK Parti’nin yerel seçimde büyük belediyeleri neden kaybettiğine dair anlama çabaları da kısa ve hararetli bir tartışmanın ardından unutulup gitti.

Başkanlık sisteminin aksamasıyla yerel seçim sonuçlarının yakın ilişkisi var elbette ama sistemin yetersizliği birkaç belediyeyi hangi partinin kazandığından çok daha önemlidir.

***

Anayasa değişikliği oylamaya giderken de görülen eksiklikler ve apaçık problemler sistemin ikinci yılı sürerken daha bariz şekilde yaşanmaktadır. Cumhurbaşkanı’nın daha çok yetkiyle donatılmasını, Cumhurbaşkanlığı dışındaki kurumların önemsizleştirilmesi olarak anlayan ve tatbik eden bir sistemin problem yaşamaması da zaten imkansızdır. Sistem, en baştan iktidarı koalisyona mecbur bırakarak bir yandan AK Parti’yi kendi prensipleri ve felsefesinden uzaklaştırırken öte yandan koalisyon karşıtı blokla aradaki mesafeyi tamamen açtı. Zaten büyümekte olan kutuplaşma artık temel siyasi veri haline geldi. Yerel seçimde muhalefetin başarısı bir açıdan bu sayede oldu. Bu da yeni sistemin iktidar için asla öngörülemeyen bir sonucudur.

Başkanlık sisteminin AK Parti açısından öngörülemeyen veya bu çapta gelişmesi beklenmeyen asıl önemli sonucu parti içindeki ayrışmanın yeni partileşmelere doğru gelişmesidir. Başkanlık sistemi olmasaydı bu gelişme yaşanır mıydı bilemiyoruz ama dramatik olan şudur: İktidarda kalabilmek için gereken yüzde 50+1’i ancak MHP ile tamamlayabileceği gerçeğiyle yüzleştikten sonra, şimdi de içinden çıkacak iki yeni partinin açacağı gedikle mücadele edecektir.

Yeni partilerin kaç puan alabileceğine dair tahminleri bir yana bırakalım. Tabelalar asılıp tartıya çıktıklarında, atmosfer şekillenir ve güvenilir anketlerden anlayacağımızı anlarız. Asıl mesele AK Parti’den kaç puanlık kayıp olacağından ziyade iktidarın söylem tekelinin karşı karşıya bulunduğu tehdit olacaktır. Bugüne kadar ekonomi, dış politika ve hukuk başta olmak üzere güçlü ve neredeyse tek taraflı bir hikayeye sahip olan Erdoğan ve AK Parti yeni partilerle birlikte bu avantajını kaybedecektir. Sistemin bariz aksaklıklarıyla birlikte çözüm önerileri ve yeni perspektifler denkleme girecektir. Basit ifadeyle yeni ve farklı sesler çoğalacaktır.

Bu da başkanlık sisteminin tahmin edilemeyen bir sonucu olmalı. Partilerin önemsizleşeceği, zayıflayacağı iddia edilmişti ama tam tersi oldu. İYİ Parti’nin ardından şimdi iki yeni parti daha denkleme dahil oluyor. Oysa, tahmin edilen ve yeni sistem önerilirken seçmene söylenen aksiydi. Esasen eski sistemde sınırlı etkiye sahip CHP’nin ittifak modeli sayesinde yerel iktidarı kazanacak kadar belirleyici hale gelmesi de başkanlık modelinin bir başka tahmin edilemeyen sonucudur.

Hatalı bir sistem, şimdi siyasi dinamiklerle onarılmaya çalışılacak. Görünen o ki bu uzun ve zor bir yol olacak.

(KARAR)

Etiketler:
Share
693 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...