logo

Babacan’a “bu çocuk da kim” diyenler, şimdi bayram ediyorsa!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Ali Babacan, dün itibari ile AK Parti’den istifasını vermiş..

Hatta istifayı duyurduğu bildiride, AK Parti’nin kurucu üyesi olduğunu hatırlatmış..

Kurucu üye olduğunu hatırlatmış ama..

Kurucu üyelerin o tarihde neler çektiğini es geçmiş.

Biz hatırlatalım.

AK Parti’nin kurucu üyeleri arasında, başörtülü olan hanımlar vardı..

Onların kurucu üyelikten çıkarılması için Yargıtay Başsavcılığı acilen bir hazırlık yapıp, ihtar göndermişti..

Onlar ihtar diyorlar..

Ben tehdit diyorum: “Partinizi hemen şimdi, kapatırız ha!”

Neyse ki, Anayasa Mahkemesi, bu tehdidi olumlu karara bağlamadı.

Ama biz notumuzu kaydedelim..

O tarihte başörtülü kurucuların ihraç edilmesini isteyen Sabih Kanadoğlu başta olmak üzere, tüm istemezükçü kesim, düne kadar Ali Babacan’ın istifasını dört gözle bekliyordu..

O istifayı kalben destekliyordu.

Şimdi o istifa gerçekleşti..

Bu andan sonra Babacan’ın atacağı yeni adımı da, aynı istemezükçü kesim, yine en içten duygularla destekliyorlar..

Niçin?

Nihai amaç belli.. Dün, Tayyip Erdoğan’ı başbakan yaptırmamaktı..

Bugün de Cumhurbaşkanı koltuğunda oturmasını engellemek..

**

Devam ediyoruz, Ali Babacan’ın istifa dilekçesinden alıntıya..

“13 yıl Bakanlar Kurulu üyesi oldum.. Büyük başarılara katkı vermekten onur duydum” diyor, sayın Babacan..

O 13 yıl boyunca da. Özellikle ilk yıllarında..

Ali Babacan’ın bakan yapılmasına karşı çıkanlar..

“Kim bu çocuk” diye kendisini tahkir edenler..

“Ülkenin ekonomisi, bu çocuğa mı emanet ediliyor” diyenler..

“Liyakat esası bitti. Sadece eşinin başındaki örtü sebebi ile birisi ekonominin başına getirildi. Ülkeye yazık ediliyor” diyenler..

1960’lı yıllardaki Hatice Babacan’ın başörtülü olarak İlahiyat Fakültesi’ne gitmesinin engellenmesindeki olayları hatırlatıp, “Halası da İlahiyat’ı karıştırmıştı. Tek özelliği eşinin ve halasının başörtülü olması. Ekonomik hiçbir tecrübesi yok. Devlette hiçbir hizmeti yok. Tepeden bakan yapıldı..” diyenler..

Şimdi pek bir memnun..

Ali Babacan’ın istifası sebebi ile havalara zıplıyorlar..

“İstifa ile yetinme, yeni gemilere bin.. Yeni binalar inşa et.. Sana ihtiyacımız var” diyorlar..

Siz anlıyorsunuz onları..

Onların derdi, Tayyip Erdoğan’a, onun hareketine zarar vereceği için Ali Babacan’ı, 17 yıl sonra, el üstünde tutuyorlar..

**

Yine, Babacan’ın istifa metninden aktarmaya devam edelim..

“Görevde olduğum dönemlerde partinin kuruluş ilke ve değerlerini hem ülkemizde hem de dünyada inanarak savundum. (..) mücadelenin bizzat içinde olmak benim için şeref oldu..”

Doğrusunu söylemek gerekirse, ben bugüne kadar Ali Babacan’ın ağzından.. Benim için AK Parti’yi Ak Parti yapan kuruluş değerleri ile ilgili pek bir şey duymadım. Ben Babacan’ın kendisini, AK Parti’ye sempati ile bakmama sebeb olan gerçek kurucu değerlerine verdiği destek ile değil, ekonomik konulardaki çalışmaları tanıdım..

Oysa, ekonomik konularda, birçok partinin, benzer söylemleri zaten var, kimisi teorik olarak, kimisi pratik olarak..

Bunların benim nezdimde hiçbir kıymeti dün de yoktu. Bugün de yok.

Onlar bir şekilde çözülür..

Dini özgürlüğün olmadığı, çocuğunu Kur’an kursuna, İmam Hatipe gönderme hakkının olmadığı bir ülkede, siz milli geliri 5 bin dolardan 10 bin dolara çıkarsanız ne olur, 100 bin dolar yapsanız ne olur..

Dolayısı ile.. Her ne kadar sayın Babacan, “Büyük mücadelenin içinde olmak benim için şerefti” dese de.. Bence o, “büyük mücadele”nin içinde değildi..

O, ekonomik konulara yoğunlaşmış, bir başka siyasi parti çatısı altında da yapabileceği ekonomik çalışmaları, AK Parti çatısı altında yapmıştı..

Hepsi o kadar.

Bunun da, “büyük mücadele” ile bizim nezdimizde AK Parti’yi Ak Parti yapan değerlerle bir ilgisi yoktu..

Babacan, istifa kararı ile birlikte, kendi tanımlaması ile “büyük mücadele”de kendisine çelme takmak isteyenleri sevindirdi..

Eğer yeni bir parti kurma adımını atacak olursa..

“Büyük mücadele” sırasında, dün, kendisini bir bardak suda boğmak isteyenleri de bayram ettirmiş olacak.

**

Devam ediyor Babacan: “Son yıllarda ise, pek çok alanda yapılan uygulamalar ile inandığım ilke, değer ve fikirler arasında derin farklılıklar oluştu.. Aklen ve kalben bir ayrışma yaşadım”

Bu noktada, Babacan’ın şuna bakması gerekir..

Aklen ve kalben ayrışma yaşadıkları belli de..

Buluşma yaşadıkları kimler?

Onlar, daha dün, Babacan ile aklen ve kalben ayrışma içinde değiller miydi?

Dün beraber olduklarıyla ayrışma yaşarken, daha önce zaten ayrıştıklarıyla buluşuyorsa..

Burda bir sorun yok mu?

Bir oyun yok mu.

Bir tezgah yok mu?

**

Açıklamanın devamında, şu süslü ifadeler var..

“Yeni sınamalarla karşı karşıya kalmamız.. Dünyanın hızla değişmesi.. Dinamik yeni nesillerin olması..” Bunlar güzel sözler..

Güzel sözler de..

Sayın Babacan’ın niçin istifa ettiğini açıklayan sözler değil..

Babacan’ın, kendisinin kuyusunu kazmaya çalışanlarla birlikte hareket etmesinin izahını yapan açıklamalar değil..

Babacan çıkıp açıklamalı..

Niçin istifa ediyor..

Niçin, kendisini bakan yapanları terk ediyor..

Niçin, kendisinin dün bakan olmasını istemeyenleri sevindiriyor..

Söylesin, biz de alkışlayalım kendisini..

“Yepyeni analizler.. Yeniden düşünülmüş stratejiler.. Planlar.. Programlar..

Bunların hepsi maval, sayın Babacan..

Eğer samimi isen..

Stratejini, planını, programını açıkla, istifanı değil..

“Ben ve pek çok arkadaşım” derken..

O arkadaşların kimler, onu açıkla!

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
343 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...