logo

26 Kasım 2018

Aday adayının penaltı anındaki endişesi


Yusuf Ziya Cömert
y.comert@gmail.com

Belediye seçimleri, havaya erken girdiğim kadar varmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan adayları açıklarken merak, heyecan ve endişe, insanların yüzlerinden, gözlerinden okunabilecek kadar barizdi.

Merakı, heyecanı anladık da endişe neden olabilir?

Aday adayının, bilhassa kendisini favori gören aday adaylarının ‘penaltı anındaki endişesi.’

Bu lafı Peter Handke’nin ‘Kalecinin Penaltı Anındaki Endişesi’ romanından uyarladığımı söylemem gerekir.

Aday gösterilecek miyim, gösterilmeyecek miyim?

Tatmadığım bir endişe, ama aday adayının iç dünyasındaki gerilimi tahmin edebiliyorum.

Sade aday adayında mıdır endişe? Hayır. Etrafındaki bütün adamlarda.

‘Müstakbel başkan’ın müstakbel çalışmalarında hizmete talip olması muhtemel yakın çevrede.

Ayrıca, karşısındaki adamlarda.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 40 ilin adayını açıkladı.

50 ilin adayını açıklayacak deniliyordu. Neden 40’a düştü? Bu da bir endişe kaynağı.

Acaba bizim ili İstanbul, Ankara ve İzmir’e karşılık olarak MHP’ye mi verdiler?

Zor soru.

Ama saçma bir soru değil.

MHP lideri Bahçeli’nin önerisiydi, yerelde Cumhur İttifakı.

Sonra bozuldu.

Bozulacağını tahmin etmiyordum. Bozulmasına şaştığımı da yazmıştım.

Düzelmesi, bilhassa İstanbul ve Ankara’da ittifakın lehinedir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hissettiği lüzum üzerine yeniden tesis edildi ittifak.

Yani, dönüş yapan, ittifakın yeniden tesisine ihtiyaç hisseden AK Parti oldu.

Böyle bir şey, ikili ilişkilerde avantaj sağlar.

Bu vakada kime avantaj sağlamış olabilir?

Doğal olarak MHP’ye.

MHP, İstanbul, Ankara ve İzmir’de aday göstermekten sarf-ı nazar etti.

Devlet Bey ‘ön şartsız’ diyor ama, ittifakın hukuku, ‘ön şart’ olmasa bile bir ‘mütekabiliyet’ gerektirir.

Balıkesir’de bir endişe var. ‘Penaltı anındaki endişe’nin aynısı… Kulağıma kadar geliyor. Manisa’dan bahsediliyor. Adana’dan, Mersin’den bahsediliyor. Belki Kars, Ardahan…

Yoksa Trabzon da mı?

Yok canım, o kadar da değildir.

İstanbul ve Ankara’nın açıklanmaması da siyaset piyasasında istifhamlara sebep oldu.

İstanbul’da, Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın aday gösterileceğine kesin gözüyle bakılıyordu.

Açıklanmadı.

Piyasa, ‘Binali Bey’in şartları varmış’ söylentileriyle çalkalandı.

Bu ‘şartlar’ ilçe belediyeleriyle ilgiliymiş.

Rivayete göre, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın İstanbul’un ilçelerindeki ve teşkilattaki inisiyatifine yönelikmiş Binali Bey’in ‘şart’ları.

Temayül yoklamasında İstanbul, Ankara ve İzmir teşkilatlarından ‘iyi puan’ aldığı söylenen Süleyman Soylu’nun adı telaffuz edilmeye başlandı ‘fısıltı gazetesi’nde.

Malum, gazetelerde şiddetli bir alaka erozyonu var. Bu yüzden ‘fısıltı gazetesi’nin tirajı sürekli yükseliyor.

‘Fısıltı gazetesi’nin sorumlu müdürü, ilan sorunu yok.

Yanıltma ihtimali öteki gazeteler kadar.

Ama ‘fısıltı’ öteki gazetelere göre daha serbest.

Millet, belki serbestliğinden dolayı alaka gösteriyor.

Binali Bey’in ‘şart’ları varsa, Süleyman Bey’in de şartları olabilir. Öyle değil mi?

Neyse, bunlar henüz rivayet.

Ben, bu rivayetlere ‘kaynağından’ muttali olmadım. Etraftan işittim.

Artık önümüzdeki günlerde anlarız, doğru mu yanlış mı olduğunu.

Açıklanan adaylar arasında tanıdığım, bildiğim güzel isimler var. Muvaffak olurlar inşallah.

Bilmediklerimi zaten bilmiyorum.

Memleket için hayırlı olsun.

(KARAR)

Etiketler:
Share
407 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...