logo

27 Kasım 2019

Abdullah Gül’den Şehir Üniversitesi telefonu


Mehmet Ocaktan
m.ocaktan@gmail.com

Son günlerde Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden biri olan Şehir Üniversitesi’nin yaşadığı sıkıntıların, akademi dünyasında ve özellikle de muhafazakâr camiada derin bir üzüntü kaynağı oluşturduğunu hepimiz biliyoruz.

Türkiye’nin fikri ve bilimsel alanda en temel meselelerinden birinin hiç kuşkusuz eğitimde kalitenin artması olduğu muhakkak. Zira eğitimde dünya ile yarışabilecek standartlara ulaşmadan, bilimsel anlamda akademik çalışmaların sayısını artırmadan bir ülkenin ekonomik kalkınmasını sağlamak da, demokrasisinin kalitesini yükseltmek de mümkün değildir.

Hal böyleyken, eğitim kalitesi bakımından belli standartları yakalamış bulunan Şehir Üniversitesi’nin yaşadığı sıkıntıları izah etmek ne yazık ki mümkün değildir. Oysa iktidarların asıl görevi kalitenin daha da arttırılması için öncülük etmektir, sorunlar konusunda çözümler üretmektir.

Epey bir süredir Şehir Üniversitesi konusunda yazılanları, yapılan açıklamaları dikkatle izliyorum. Bu konuda ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’ndan Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’na ve Ahmet Davutoğlu’na kadar pek çok isim açıklamalar yaptı, değerlendirmelerde bulundu.

Bu süreçte 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün suskun kalması dikkat çekiciydi. Zira biliyorum ki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu Şehir Üniversitesi’nin açılışını birlikte yapmışlardı. Dolayısıyla Gül’ün suskun kalması düşünülemezdi.

İşte bu yüzden Sayın Gül’ü arayıp bu konudaki görüşünü sordum. Bilindiği gibi Abdullah Gül belli hassasiyetleri olan birisidir, bu tür açıklamaların üniversiteye zarar verebileceğinden ve de yapılan açıklamanın kişisel PR olarak anlaşılmasından endişe eder.

Sorum üzerine Abdullah Gül, Şehir Üniversitesi konusunda derin üzüntü duyduğunu, geçen perşembe günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı telefonla arayarak meseleyi ayrıntılı olarak konuştuğunu söyledi. Gül’ün açıklaması şöyle: “Perşembe günü cumhurbaşkanını telefonla aradım, Şehir Üniversitesi’ni birlikte açtık, sıkıntıları malum bu konuda müdahil olursanız, bir çözüm yolu bulabilirsiniz dedim. Umarım bir yol bulunur ve bu güzide üniversitemiz kaliteli eğitimde yoluna devam eder.”

Bu konudaki ayrıntılar bende kalmak kaydıyla meselenin özeti budur.

Umarım, üniversitenin öğrencilerinden öğretim üyelerine kadar herkesin endişe içinde olduğu, toplumun hassasiyet gösterdiği bu konuda ortak akıl devreye girer ve vicdanları rahatlatacak bir çözüm bulunur.

Eminim ki, üniversitelerin kalitesinin artmasının Türkiye’nin kalkınmasında hayati bir öneme sahip olduğuna inanan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da hakkaniyetli çözüm konusunda üzerine düşeni yapacaktır.

(KARAR)

Etiketler:
Share
443 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...