logo

ABD tehdit ediyor, ABD karşıtları(!) seviniyor!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Yıllardır “ABD karşıtı” olarak kendilerini tanıtanlara bakınız.

1960’lı yıllarda, “Go home” pankartı açmakla övünenlere bakınız..

Her cümlenin başına, “ABD emperyalizmine karşı çıkan bir vatanperver olarak..” ifadesini koyanlara bakınız..

“Bırakın şu ‘Bir gece, ansızın gelebiliriz’i.. Gelin artık” dediler..

Hüsn-ü zan yaptık, “ABD emperyalizmine karşılar ya.. Tayyip Erdoğan’a destek veriyorlar herhalde” dedik..

“Beklediğimiz ‘gece’, aylardır bir türlü gelmedi, yoksa hiç gelmeyecek mi?” diye alay ettiler..

“Tayyip Erdoğan’ı teşvik ediyorlar, ‘Arkandayız’ demek istiyorlar” dedik, kötüye yormadık..

Ama artık, sona gelindi..

Operasyonun takviminin uzadığının farkındayım..

Gecikildiğini biliyorum..

Ama Tayyip Erdoğan’ın da gücü, bu kadarına yetiyor..

Keşke, anamuhalefette, “Afrin’e girersek çıkamayız” demeyen bir parti olsa idi de..

1.5 yıl önce girdiğimiz Afrin’de, çok daha fazlalarını yapabileceğinden emin olduğumuz bir CHP liderini tanıyor olsaydık da..

“Erdoğan da bu işi çok uzattı” diye eleştirseydik..

“Tayyip Erdoğan’dan daha hızlı bu işleri kotaracaklar var” deseydik..

Keşke..

Ülkücü geçinen İyi Parti, Türkiye’nin Suriye’deki tüm operasyonlarını engellemeye çalışan HDP ile İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de aynı adaylara oy vermeseydi de..

“AK Parti’den daha hızlı, daha kararlı hareket edecek siyasi partiler var” diyebilseydik..

İyi Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, “ ‘Biz YPG’yi iki defa vurduk’ diyor. ‘Fırat’ın diğer yakasına geçerse vururuz’ diyorlar. Yok Fırat’ın diğer yakasına geçemezmiş.” diye parmak sallayan HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’a özgürlük istemeseydi de..

“AK Parti’den daha sert yol haritası çizen partilerimiz var. Bizim Tayyip Erdoğan’ımız var ama.. Onun yanı sıra, bir de vatanperverliğini tartışamayacağımız İyi Parti var” diyebilseydik.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Bak YPG Fırat’ın ötesine geçecek ve sen de suyun bu tarafından mal mal bakacaksın” diyen Selahattin Demirtaş’a “Ne suç işlemiş ki, cezaevinde” diye sormasaydı da..

Biz de.. “Tayyip Erdoğan iyi de.. Bir de bizim Milli Görüşçü Temel Abi’miz var” diyebilseydik..

Bu ülkenin ekmeğini yiyen, hâlâ da yemeye devam eden ulusalcı generallerimiz.. Ülkeleri lehine açıklamalar yapabilseydi de..

“Güvenli bölge planı, Türkiye’nin değil, aslında ABD’nin planıdır. Kimse Türkiye’nin planı hayata geçiyor diye sevinmesin” ahlaksızca söylemleri ile, Türkiye’nin ABD’ye kabul ettirdiği yol haritalarını itibarsızlaştırmaya çalışmasalardı da..

Türkiye, ABD’ye yol haritası kabul ettirirken, bu sonuçtan bile ABD lehine propaganda aracı çıkartmasaydı da..

Biz de, “Böyle emekli generalleri olan bir ülkenin sırtı, yere gelmez. Bugün Tayyip Erdoğan olur, yarın bir başkası olur. Yeter ki bu generallerimiz, emeklisi ile dahi başımızda olsun” diyebilseydik..

Ama..

Emekli askeri bürokratlarımız da..

Ülke yönetimini sahiplenmek isteyen siyasetçilerimiz de..

Hepsi önümüzde duruyor işte..

Emperyalizm karşıtlarından başlayın.

Milliyetçi-ülkücü geçinenlerine kadar..

Kemalistlerine kadar..

“Atatürk’ün, emperyalistlere karşı verdiği büyük mücadelenin bugünkü temsilcileriyiz” diyenine kadar..

Bakın, görün..

Kimin, kimle iş tuttuğunu görün..

Sonra Tayyip Erdoğan’ın, “Fırat’ın doğusuna girmemiz, an meselesi” açıklamalarına “Bizi çok beklettin be hacı” itirazlarına hak vermeye vicdanınız elveriyorsa, “Beklettin” deyin..

Neyse ki..

Bunların hepsi artık mazide kaldı..

Türkiye’nin kararlılığı karşısında..

ABD açıklamasını yaptı..

“Biz tartışmalı bölgelerden çekiliyoruz., ne haliniz varsa görün” demeye getirdi..

Sorun çözüldü mü?

Sorun bitti mi?

Hayır..

Bekliyorum ki, İyi Parti’den başlayıp, CHP’den çıkacak şekilde, tüm partilerin “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşunu, AK Parti’nin tavizsiz dik duruşunu tebrik ediyoruz. Geç de olsa, ABD’nin riyakar tavrının sonlanması, Türkiye için büyük gurur kaynağı olmuştur. Bu gururu paylaşıyoruz, tebriklerimizi sunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın arkasındayız” desinler..

Var mı böyle bir açıklama?

Yok..

Genel başkanlar düzeyinde çıt yok..

İkinci, üçüncü adamlar, ahlaksızca fitne peşindeler..

Kimisi, “ABD’nin kararı, Türkiye ile gizli bir protokol yaptıklarının delilidir” diyor..

Kimisi, “ABD çekilme kararını, ne karşılığında vermiştir” diyor..

Hani bunlara, anladıkları dilden, argo cevap vermek lazım ama..

Terbiyemiz müsaade etmiyor..

Dinimiz müsaade etmiyor..

İşe bakın..

ABD’yi bile karıştıracak şekilde, adamları köşeye sıkıştırmışız..

Sabretmesini bilmişiz..

Hem emperyalist devletin egemenlerine karşı..

Hem de kendi içimizdeki “Ne oldu, ne oldu? Hani ansızın giriyordunuz? Ne oldu? Giremediniz!” diyenlere karşı da sabrı elden bırakmamışız..

Sonunda, ABD ikna olmuş..

“Dünyaya rezil oluyoruz.. Tamam, bedava TIR’lar dolusu silahlar verdik. Adamların kendi akrabalarına (Türkmenlere) yolladıkları ilaçları bile, ‘Silah yolluyorlar’ diye kendi jandarmalarına, kendi emniyet mensuplarına, kendi savcı ve hakimlerine yakalattırdık.. Ama kendimiz teröristlere bedava silah veriyoruz, kimsenin çıtı çıkmıyor.. Çıkmıyor da.. Herkesi de uyandırmanın alemi yok. Bu kadar rezalet yeter” demiş..

“İkna olmuş” gibi yapıp, çekilme kararı almış..

Bu sefer de..

Dünü kadar “Hangi girecektiniz, niye giremiyorsunuz” diyenler..

“Gizli protokol yapıldı” ile karşımıza çıkıyorlar..

Rezalete tüy dikiyorlar..

Ve son sürpriz, dün akşam saatlerinde, yine Trump’dan geliyor..

Aylardır söylediğimiz gerçekleri tekrar ediyor, yine tehdit ediyor, ve “Ekonominizi mahvederim” diyor..

Daha önemlisi, “Daha önce de mahvetmiştim” diyor..

Ve böylece, Hacivat-Karagöz oyuncusu çok bilmiş ekonomistlerin hepsi toz oluyorlar. Muhalefet partilerinin tüm söylemleri iflas etmiş oluyor.

Ekonomi kötü imiş, üretim yok imiş, hepsinin palavra olduğu ortaya çıkıyor..

Demek ki, dünya devi, içimizdeki hainlerle birlik olup, ekonomimizi mahvetmek istemiş.

Ama biz, şöyle bir yalpalasak da..

Bugün itibari ile ayakta durmayı bilmişiz..

Dün akşam itibari ile, döviz yine yalpalamaya başlatıldı..

Ve gözümüz, emperyalizm karşıtlarına çevrildi..

Bakalım, sömürücülerle mi ittifak yapacaklar, Anadolu ile mi?

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
426 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...