logo

Kasmayın kendinizi, biat edin Reis’e!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

İki yıl önce de, Başkan Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyareti vardı..

Ziyaretin planlamasında, tek amaç Trump ile görüşme değildi…

Ama olsun..

O günlerde, CNN’den yeni ayrılmış olsa da..

“Susturuldu. Haksızlığa uğradı” mavalları ile reytingi pek bir yüksek olan Nevşin Mengü bacımız fırsatı kaçırmamıştı..

Sanki kapıda beklemiş ve dakika tutmuş gibi..

“O kadar büyütmeyin canım, altı üstü ayaküstü bir görüşme için ne kadar uğraş verdiniz” anlamında, “Girdisi çıktısı 23 dakika sürdü” diyerek, CHP milletvekilinin kızı olduğunu ispatlamıştı..

Bir başka ABD gezisinde..

Bu sefer ABD’nin Michael Rubin’i kafayı çıkarmış, alçaklığını yapmıştı..

Tayyip Erdoğan daha ABD’ye gitme hazırlığı yaparken..

Rubin kafayı çıkarmış, “ABD’ye geldiğinde tutuklanabilir” iddiasında bulunmuş, burdaki karanlık oda da (odatv.com), “Gidebilir, ama dönemeyebilir” diye sözde bir haberle karşımıza çıkmıştı..

Algı operasyonlarını görüyor musunuz?

Amerikanı da aynısını yapıyor..

Türk kimliğini taşıyanı da..

“Amerikalı adam, kendi başkanı Trump’ın elini güçlendirmek için, Başkan Erdoğan aleyhine iddialar üretiyor” deriz, bunu anlarız da..

Gazeteci geçinen Türklerin, kendi ülkelerinin başkanının itibarını sarsacak bu yalanlara prim vermesini anlayamıyoruz..

Bir seferinde, PKK’lılar, Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretinde, gösteri yapmışlardı..

Erdoğan’ın korumaları da..

Saldırganlığa varan o gösteriyi, güç kullanarak dağıtmak zorunda kalmışlardı..

Ardından, ABD’deki olay için, Erdoğan’ın korumalarına bir soruşturma açılınca..

ABD’deki FETÖ’cüler de.

Buradaki “FETÖ’ye yalakalık yapanlar” da.

Hep birlikte, koro halinde bağırmaya başladılar:

“Erdoğan, bundan sonra, ABD’ye gidemeyecek.. Erdoğan’ın korumalarının büyük çoğunluğu hakkında soruşturma açıldı. Erdoğan bu korumalarla giderse, korumalar tutuklanır. Başka korumalarla giderse, tecrübesizliklerinden güvenliği tehlike altına girer.”

Hani bunları tanımasak..

“Başkan Erdoğan’ı ne de severlermiş” diyeceğiz de..

Yapmak istediklerini ezbere biliyoruz.

Amaç, Erdoğan’ı çaresiz göstermek.

Hedef, Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak..

Arada, “Halkbank ile ilgili yaptırım kararı geldi, geliyor” palavraları mı dersiniz.. “Reza Zarrab konuştu, bir numarayı ifşa etti” ahlaksızca yalanları eşliğinde, Tayyip Erdoğan’a yönelik iftiralar mı dersiniz..

Erdoğan aslanlar gibi, hepsini yumruğu ile ezdi..

Şimdi geldik.

Son vukuata..

Son vukuatta ise..

Bir mektup skandalı yaşadık..

“O mektup var ya o mektup” diye başladılar söze..

“O mektuptaki hakaretler kabul edilemez. Kabul etmeyiz. O mektubu derhal..” diye devam ettiler..

“Durun, panik yapmayın. Hepsinin zamanı var. Her şeyin bir sırası var. Şimdi Barış Pınarı ile cevabı veriyoruz. Yarın da, mektubu dürer, yazanın eline veririz” dediysek de..

Çok kullanışlı bir malzeme bulmanın sarhoşluğu ile..

“Başkan, sessiz kalamazsın.. Reis, bu mektubun cevabını vermelisin” tahrikleri eşliğinde, bir baskı operasyonudur, tutturup götürdüler..

Ve..

Önceki akşam itibari ile..

Mektuba verilecek ikinci cevabın zamanı geldi..

Başkan Erdoğan, Trump’ı kastederek ve Trump’ın da yanında iken, “Mektubu kendisine takdim ettim” dedi..

Trump bu sözler üzerine, süt dökmüş kedi edası ile, tek kelime etmeden, cevabını aldı, yalayıp yuttu..

Arkasından bir de, “Harika başkanınız var” övgüleri ile, Türkiyelilere seslendi..

Ama bizim CHP’liler..

Kıskançlık yapmadan durabilirler mi?

Daha bir gün öncesine kadar..

“İstenmiyor, niye gidiyor ki, ABD’ye” diye algı oluşturmak isteyenler..

Tartışmalı mektubun kendisine iade edildiği hatırlatılmasına rağmen, Trump’un buna bir itirazda bulunamayışı..

Ardından da..

Başkan Erdoğan’a övgüler düzmesini canlı yayında izlememişler gibi..

“Ne demek takdim? Erdoğan o mektubu niye takdim ediyor ki? Takdim etmek demek, alttaki birisinin, üstteki kişiye sunmasıdır” kavgası çıkarttırlar..

Hani bir anlığına, “Acaba haklılar mı?” diye sorgulayacağım ama..

İddiaları, işin doğasına aykırı..

Üst, alta hakaret içerikli bir mektup yolladı ise..

Alt, üsttekine, o mektubu iade etti ise..

“Yakışıksız” diye de hatırlattı ise..

“Takdim” deseniz ne olur, “Verdi” deseniz ne olur?

Bal gibi de..

Trump’a, tükürdüğünü, yalatmış işte..

Buradan da kendilerine bir malzeme çıkartamayınca..

ABD’li bir senatörün, Başkan Erdoğan’ın karşısında ayak ayak üstüne atmasını gündeme getirip, “Erdoğan, ayak ayak üstüne atan senatörü öylece seyretti.. Küstah senatörün, Türkiye’ye karşı saygısızlığına, Erdoğan sessiz kaldı” ifadeleri ile, yeni bir dalga daha oluşturmaya çalıştılar..

Oysa..

Senatörün ayak ayak üstüne attığı ortamda, karşısında Erdoğan da vardı, o senatörün ülkesinin Başkanı Trump da.

Senatör, Erdoğan’a karşı o saygısızlığı yaptı da, Trump’a karşı yapmadı mı?

Eğer saygısızlık ise, ikisine karşı da saygısızlık.

Niye sadece Erdoğan’ı öne çıkarıp, sanki sadece Erdoğan’ın huzurunda o fiil yapılmış gibi göstermeye kalkıştılar?

Türkiye’den çok, ABD’ye hayranlar da, onun için.

Türkiye’nin büyüklüğünden, itibar görmesinden, huzursuz oluyorlar da onun için.

“Türkiye vatandaşıyız. Türkiye vatandaşı olmaktan gurur duyuyoruz. Başkanımız Erdoğan’dan gurur duyuyoruz” diyemiyorlar da, onun için..

Bitti mi hainlikleri?

Bitmedi..

Sosyal medyaya yoğun olarak, bir fotoğraf yaydılar..

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’na, daha üç gün önce yaptıkları ahlaksızca iftiraları unutmuşuz gibi..

Bu sefer de Çavuşoğlu’na sahip çıkıyor gibi, “Erdoğan’ın yanında, ayakta bekledi” suçlamasına imza attılar..

Fotoğrafın Trump’tan yana olan kısmını biraz genişletince gördük ki, ABD Dışişleri Bakanı Pompeo da, Trump’ın yanında, ayakta duruyor..

İflas.. İflas.. İflas..

Ne dedilerse, yalan çıktı.. Ne söyledilerse, iftira çıktı..

Ne iddia ettilerse, Amerikan sözcülüğüne soyunduklarının delili çıktı..

Ama sorarsanız..

“Atatürk’ün partisiyiz” diyorlar.

İlkokul bebelerine bile..

“Halkçılık” ilkesi üzerinden, Atatürk’e secde ettiriyorlar..

“Bağımsızlık” ilkesi üzerinden, Atatürk’e secde ettiriyorlar..

Sonra, “Nerede kalmıştık” deyip..

Yine Amerikancılık yapıyorlar..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
245 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...