logo

Önce işten atıp, sonra “CV’ni bırak, bakalım” deme utanmazlığı!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

Seçilmeden önce, Ahmet Taşgetiren’leri kafa kola almak için, “Herkesi kucaklayacağız” dedi..

Ahmet Abi de saf bir gazeteci.. Nereden bilsin, adamın işbaşına gelir gelmez, Aziz Mahmud Hüdai Vakfı ile belediyenin ilişkisini kesip, “Başörtülülere burs vermiyoruz” açıklaması yapan Çağdaş Eğitim Vakfı’na alan açacağını..

Seçimden önce.. Sadece belediye hizmetlerinde atılımlar değil.. Bir de merkezi yönetimin yapması gereken, “işsizliğe çare üretme” konusunda da vaadlerde bulunan Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun alkışladığı konuşmasında, harfi harfine şunu söylüyordu:

“İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nde çalışan tüm emekçi kardeşlerimi sesleniyorum, hiç kimsenin işine ve emeğine dokunmayacağız.”

Not aldık mı?

“İnanmasak da, kaydedelim” dedik mi?

Dedik..

Şimdi 85 bin çalışanın nerede ise 3000’ini işten atmış..

Medya A.Ş.’nin nerede ise % 30’unu işten çıkartmış.

İSPARK’ın % 10’unu işten çıkartmış..

Diğer iştiraklerde daha düşük oranda olmakla birlikte, toplamda 3000 kişi işten çıkarılmış..

Basın Sözcüsü sıfatlı yalancı (Habertürk’te yalancılığa başlamış olan Murat Ongun) bakın ne diyor:

“İBB’deki iş akdi fesihleri ile ilgili bir kısım medyada kamuoyunu yanıltıcı bilgiler yer almaktadır. Kurumumuzdan 1244 kişinin ilişiği kesilmiş olup, bu kişiler 2 seçim arası ya da seçimden hemen önce yapılan alımlardır.

2500 civarı yapılan toplam alımdan, şehit ve gazi yakınları, engelli çalışanlar, vefat eden personelimiz yerine alınan 1. derece yakınları, devam eden projelerde görevi olan çalışanlarımız işlerine devam etmektedir.”

Yalancı Ongun..

2 seçim arasında işe alınan var ise..

Mevsimlik işçi vesair..

Hemen atın..

Hiç kimsenin gözünün yaşına da bakmayın..

Tantana eden var ise..

“İstanbul’un 25 ilçesinin belediyesi AK Parti’de.. Gidin orada çalışın” deyin..

Size destek vermeyen ahlaksızdır..

Ama..

Yıllardır Büyükşehir’de çalışan işçilerin işine son veriyor..

Ve ardından da..

Sanki bir tane bile, yıllardır çalışan işçinin işine son verilmemiş de..

Sadece ve sadece.. Yenilenen seçim döneminde işe başlatılanların işine son verilmiş gibi bir algı oluşturuyorsan..

Yalancısın, sahtekarsın..

Somut isim istiyorsan..

Kimseyi tanımam ama..

Medyadan ismini bildiğim Murat Kazanasmaz’ı sana hatırlatacağım..

İşine son verdiniz mi?

Verdiniz.

İki seçim arasında mı işe girmişti?

Hayır..

2005 yılından bu yana aynı yerde çalışıyor muydu?

Çalışıyordu…

İşten atarken, bir de böbürlendiniz mi?

“Belediye önünde, Ekrem İmamoğlu’nu eleştirmişti” diye medyada yalan haber yaptırdınız mı?

Yaptırdınız..

Oysa Murat Kazanasmaz’ı, işten çıkartmaya gerekçe olarak gösterdiğiniz o bildiride ne deniyordu?

“İstanbullulara hizmet etmek vaadiyle yola çıkanları, iftira, karalama, çarpıtma ve yalanları terk ederek, hizmet belediyeciliğinin kurumsallaştığı İBB’yi yıpratmaktan, İstanbulluya hizmet eden binlerce İBB emekçisini iftiralarla toplum nezdinde küçük düşürmekten vazgeçmeye davet ediyoruz.”

Bu sözlerin neresinde, Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi bir eleştiri var?

Belediye emekçileri, “Bizi israfçı gösteriyorsunuz. Her ne kadar yönetimdekiler suçlansa da.. Biz de o israflara göz yuman emekçiler olarak kamuoyuna tanıtılıyoruz. Doğru konuşmuyorsunuz. Biz israfçı değiliz. İsraf yapılmasına müsaade etmeyiz” deniliyor..

Bu sözler sebebi ile, Murat Kazanasmaz’ın işine son veriliyor..

Ama sözcü Ongun, “İşten çıkarılanların hepsi, son altı ay içinde işe alınanlar” diyor..

Bir de utanmadan, şehit ve gazi yakınlarını da kendi açıklamalarına istismar malzemesi olarak kullanıyor, “Onları atmadık” diyor..

Onları da atsaydınız bari..

Hatta..

“Yakınlarını kasten teröre kurban verdiler.. Ardından da şehit yakını kontenjanından, kadrolaştılar” deseydiniz bari..

Bu kadar mı düştünüz?

Bu kadar mı ilkesizleştiniz?

Bu kadar mı utanmazsınız?

Ve dün akşam saatlerinde, Ekrem İmamoğlu konusunda yanılmadığımı gösteren bir gelişme yaşandı..

İşten atılan işçiler adına birkaç temsilci ile görüşen Ekrem İmamoğlu, müjdeyi verdi:

“İşinin ehli olduğunu düşünüyorsanız CV bırakın değerlendirelim.”

Çalışan işçiyi işten atın..

“Niye bizi işten attınız? Hani kimsenin ekmeği ile oynamayacaktınız” diye şikayetini bildiren..

Hatta işten atılmayı da bir bakıma kabullenip..

“Yeni işçi alacak olursanız, önceliği çıkarttıklarınıza verecek misiniz” diye söz isteyenlere..

Nezaket gösterip..

“Hani 150 bin kişiye ek istihdam sağlayacaktınız” diye hatırlatma da yapmayan işçi temsilcilerine..

İşçi değil de..

Sanki belediyeye genel sekreter alıyormuş gibi..

Belediyenin genel başkan yardımcısı söz konusu imiş gibi..

“Kimse böyle bir şey beklemesin.. İşinin ehli olduğunu düşünüyorsanız CV bırakın değerlendirelim” diyen bir “proje” adam ile karşı karşıyayız..

Düşünebiliyor musunuz?

Bırakın 150 bin yeni istihdamı..

Çalışan işçileri..

Üç-beş ay içinde işe alınanlar da değil..

Yıllardır aynı yerde çalışan işçileri işten atmış..

Onlara, “CV bırakın, bir değerlendirelim” diyor..

Hatta devamında, “CV bırakma” önerisini de, alay amaçlı söylediğini, “İmtihanları ne ise, onlara müracaat edersiniz; yazılı mı, sözlü mü..” diyerek hatırlatıyor..

Kimsenin avukatı değilim..

Ama..

Dünkü kadroları, “Hak, hukuk, israf, liyakat, kadrolaşma, böbürlenme” noktalarından eleştiren..

Kendilerini, CHP’li olmayan, “ehli vicdan” insanlar olarak gösterenlere sesleniyorum..

Yok mu bu soytarılığa söyleyecek iki çift sözünüz?

Yok mu, bu yalancılığa, sizin de alet olduğunuz bu sahtekarlığa itiraz edeceğiniz bir kelimecik yüreğiniz?

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
312 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...