logo

17 Ağustos 2019

Hindistan kendi ayağına sıkıyor


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan hükümeti tarafından özerkliği kaldırılarak dünya ile iletişimi kesilen Cammu-Keşmir (Keşmir bölgesinin 1947’den beri Hindistan işgali altında bulunan kısmı) ile ilgili bir sosyal medya mesajında “Dünya, Hindistan işgali altındaki Keşmir topraklarında Müslümanlara yönelik Srebrenitsa benzeri yeni bir katliam ve etnik temizliğe sessizce tanıklık mı edecek?” diye sordu.

İnşaallah durum o kadar vahim değildir.

Şimdilik öyle değilse de, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin temsil ettiği fanatik Hindu siyasetinin o derecede vahim bir duruma yol açması muhtemel.

***

İmran Han’ın mesajının ikinci kısmı:

“Uluslararası toplumu… gelişmelerin Müslüman dünyasında radikalleşme ve şiddet döngülerine yol açacak sert yankılar ve tepkiler doğuracağı konusunda uyarmak istiyorum.”

Yerinde bir uyarı; bilhassa Hindistan Müslümanları bağlamında.

Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 14’ünü, dünya Müslümanlarının yaklaşık yüzde 10’unu teşkil eden Hindistan Müslümanları -kaideyi bozmayan istisnalar hariç- bugüne kadar “radikallik”ten uzak durdular ve bu özellikleriyle akademik araştırma konusu bile oldular.

Yakında, onların nasıl radikalleştiğine dair araştırmalar okumak durumunda kalabiliriz; merkezinde Modi’nin Keşmir siyasetinin yer aldığı araştırmalar.

***

170 milyonu aşkın Müslüman’dan bahsediyoruz.

Bu kadar büyük bir Müslüman nüfusa sahip olan Hindistan’ı fanatik Hindu siyasetiyle yönetmek, sadece Müslümanları değil bütün Hindistan’ı tehlikeye atmaktır.

‘Süper güç’ adayı olan Hindistan’ın yöneticileri, iç çatışmalara ve Pakistan’la savaşa davetiye çıkararak kendi ayaklarına sıktıklarını, Hindistan’ın yükselişini kendi elleriyle tehlikeye attıklarını nasıl görmezler?

İrili ufaklı bazı rezervleri olmakla beraber ulusal birliğe mütemayil olduklarını on yıllardır ispat eden Hindistan Müslümanları ile safları sıklaştırmaya matuf siyasetler geliştirmek yerine bunun tam tersini yaparak ulusal birliği dinamitlemek hangi akla hizmettir?

***

İki ülke ile de iyi ilişkiler içinde olan Türkiye’nin Hindistan ve Pakistan arasında arabuluculuk yapabileceği söyleniyor.

Yapmalı.

Bu işe hiç vakit kaybetmeden başlamalı.

Hindistan Cammu-Keşmir’in Pakistan’a katılmasını asla kabul etmeyeceğine ve Pakistan Cammu-Keşmir’in Hindistan toprağı olarak kalmasını asla içine sindiremeyeceğine göre, masaya şu teklifi de getirmeli Türkiye:

Keşmir, tampon bölge işlevi görecek şekilde dizayn edilen, sadece Pakistan ve Hindistan’ın ikisinin de yer aldığı uluslararası kuruluşlara / girişimlere katılabilen, Hindu azınlığın hak ve hürriyetlerinin garanti altına alındığı müstakil ve fakat ordusuz bir devlet olsun.

(KARAR)

Etiketler:
Share
245 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...