logo

Fil, züccaciyeciye girdi: CHP, kadrolaşması işte, böyle olur!


Ali İhsan Karahasanoğlu
a.karahasanoglu@gmail.com

“Barışmaya, birbirimizi sevmeye geldik. Sevgi kazanacak, demiştim. Ne mutlu bana ki sevgi kazandı. Ben insanımı çok seviyorum. Kim olduğunun önemi yok, etnik kökeninin önemi yok, insan var. İnsana, inanca saygıyla, bu şehrin güzel çocukları için, gençleri için, vicdanı kadınları için, herkes için geldik” dedi..

“Bu şehirde demokrasiyi, adaleti inşa edeceğiz. Değerlere sahip çıkan, vatanının bütünlüğünü savunan, tam bağımsız diyen, fikri hür vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz. Söz veriyoruz ne aldatacağız ne de aldanacağız” dedi.

“Siyaseti ahlakla buluşturacağız. Çok güzel işler başaracağız” dedi..

“Liyakat” dedi..

“Kadrolaşma ile işimiz olmaz” dedi..

“İşini yapanlarla uğraşmam” dedi..

Ve dün itibari ile maskeler indi..

Boyalar döküldü..

Gerçek yüz ortaya çıktı..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonrasında, tabii ki, Ekrem İmamıoğlu’nun, eski genel sekreter ile yoluna devam etmesini bekleyemem..

En tabii hakkıdır, genel sekreteri değiştirmek. Değiştirdi.. Koç’un Yavuz Erkut’unu getirdi.

Üç tane yeni başkan danışmanı atamış: Murat Ongun, Ertan Yıldız, Yiğit Oğuz Duman. Hepsi kendi kafasından dindara mesafeli isimler.. Danışmanları da kendisinin belirlemesinde bence bir sorun yok..

Zaman zaman danışacak..

Kendi kafasından olmalı ki..

Beni yanlış yönlendirmişler demesin..

Geldik genel sekreter yardımcılarına..

Tam yedi tane genel sekreter yardımcısı atamış, Ekrem bey..

İsimler şöyle:

Şengül Altan Arslan, Yeşim Meltem Şişli, İbrahim Orhan Demir, Mehmet Çakılcıoğlu, Murat Kalkanlı, Murat Yazıcı, Turgut Tuncay Önbilgin.

Bir tane olsun, eski dönemin genel sekreter yardımcılarından isim var mı diye baktım.

Yok..

Bir tane bile yok.

Baştan aşağıya genel sekreter yardımcıları değişmiş..

Ulaşımdan sorumlu olan da değişmiş..

İmardan sorumlu olan da değişmiş. demek ki, Ekrem beye göre, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda çalışan genel sekreter yardımcılarından bir tanesinin bile liyakati yokmuş.

Eyvallah..

Not edip, geçelim..

Geldik BELBİM A.Ş’ye..

Genel müdür değiştirilmiş, Yücel Karadeniz getirilmiş..

Olabilir, bir tane genel müdür değişsin..

BELTUR A.Ş.’nin genel müdürü de değişmiş, Ömer Güçlü Şeneler getirilmiş..

Olsun, o da değişsin..

Medya A.Ş’nin başına İpek Elif Atayman getirilmiş. Hiç itiraz etmem, medya ile ilişkileri, kendisine yakın bir kişi yönetmesi gerekir, olsun.. Hatta olmalı diyebilirim..

Devamında, BİMTAŞ A.Ş genel müdürü de değişmiş, Nazım Akkoyunlu göreve getirilmiş.

O da olsun..

Ama.. Sıra ile ve hiçbir gerekçe sunulmaksızın..

Otomatiğe bağlayıp..

Seçim öncesinde verilen sözlerin hepsi çöpe atılıp..

Liyakat imiş, ehil imiş, yıllardır bu işi başarı ile yürütüyormuş demeden..

Hemen hemen bütün genel müdürleri değiştirirseniz..

“Boğaziçi Yönetim A.Ş.’ye Ethem Pişkin’i getirdim. İşte o kadar!” derseniz..

“Enerji A.Ş.’ye Aslan Değirmenci”yi getirdim, var mı itiraz eden” derseniz..

Bir yıldır, hemen her şeye % 15-20 oranında zam geldiği halde, damacana suya bir kuruş zam yapmayan ve şirketin ekonomisini başarı ile yürüten Hamidiye A.Ş’nin genel müdürüne “anca gidersin” deyip, yerine Sertaç Nişli’yi getirirseniz..

İSBAK A.Ş.’ye Bahaddin Yetkin’i getirip, “ne olmuş, eski genel müdürü koltuğunda mı tutacaktım” derseniz..

Hiçbir araştırma yapmadan, hiçbir inceleme yapmadan, “Benim kafamda İSFALT A.Ş. için Burak Sırali vardı, onu getirdim, gitti..” derseniz..

AK Parti’nin belediyeye kazandırdığı, İstanbul’u da mafyadan kurtardığı park sorunun kökten çözmenin adresi şirket olan İSPARK A.Ş.’nin başındaki kadroya dokunmayıp, “Bu eski İstanbul’da olmayan bir şirket.. AK Parti bu şirketi dizayn etmiş. Bu şirket, sembolik olarak eski genel müdürün yönetiminde kalsın..” diyeceğine..

“Var mı bana yan bakan.. İSPARK A.Ş’nin başına Murat Çakır’ı getirdim ülen” derseniz..

İSPER A.Ş.’nin başına Banu Saraçlar’ı, İstgüven’in başına Ahmet Can Buğday’ı, İsttelkom’un başına Nihat Narin’i, Şehir Hatları A.Ş’nin başına Sinem Dedetaş’ı, UGETAM’ın başına İbrahim Edin’i getirirseniz..

İstanbul’da çok önemli işlev yürüten İSTON A.Ş.’nin başına, kamuoyunun tanımadığı, Ziya Gökmen Togay’ı, İSTAÇ A.Ş.’nin başına Mustafa Canlı’yı getirirseniz..

Hele hele, onbinlerce İstanbulluyu ev sahibi yapan KİPTAŞ A.Ş.’nin başına, hemen hemen hiçbir tecrübesi olmayan Ali Kurt’u getirirseniz..

Kültür A.Ş.’nin başına Serdal Taşkın’ı, Spor A.Ş.’nin başına İzzet Renay Onur olmak üzere 30 genel müdürlükten şimdilik açıkladığınız 22 genel müdürden 20’sini değiştirirseniz..

İki tane eski genel müdürlerden İETT ile Halk Ekmek genel müdürleri ile çalışmaya devam edeceğinizi ilan ederseniz..

O iki genel müdür de, aslında seçim öncesinde, en çok şikayetçi olduğunuz iki konudaki şirketlerin genel müdürü ise..

Seçmeni kafakola aldığınız Akbil’in bağlantılı olduğu.. “Boşa para verildi” diye suçlama yaptığınız otobüslerin irtibatlı olduğu şirket olan İETT genel müdürü ile..

“Her eve bir ekmek” sözünüzün uygulayıcısı konumundaki Halk Ekmek’in genel müdürünü, eski kadrodan seçerseniz..

Kusura bakmayın.

Liyakate riayet etmemiş, kadrolaşmanın kralını yapmış, seçmeni de aldatmış olursunuz..

(YENİ AKİT)

Etiketler:
Share
360 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...