logo

27 Temmuz 2019

Harlem hatıraları


Hakan Albayrak
h.albayrak@gmail.com

Gezi notlarımı paylaşmaya niye devam etmediğimi soran okurlar var.

Başım gözüm üstüne.

2012’de ABD’nin New York şehrine gitmiştim; o seyahatten birkaç hatıra paylaşayım.

***

Günlerden Cuma.

Harlem semtinde Malcolm X’in kurduğu Tevhid Mescidi varmış; New York Türk eşrafından bir ahbabımla beraber Cuma namazını orada kılalım dedik.

Harlem’in ortasında, ana yolun kenarına park etmiş bir kamyonun kasasında kocaman “Türkiye Türklerindir” yazdığını görünce şaşırdım, gözlerime inanamadım.

Arabayla gidiyorduk, direksiyonda ahbabım vardı, şu kamyonun arkasında duralım dedim, durduk.

Arabadan inip kamyon kasasına iyice yaklaştım, hakikaten de “Türkiye Türklerindir” yazıyordu.

MHP de yazıyordu.

Kamyonun içinde de etrafında da kimse yoktu.

Olsaydı, “Burada ‘Harlem Afro-Amerikalılarındır’ sloganını tercih etseniz, parti ismi olarak da Nefsi Müdafaa İçin Kara Panter Partisi yazsanız daha münasip olmaz mı?” diye soracaktım.

Tekrar arabaya binip mescide gittik.

Cemaatte bizden başka 8-10 mü’min vardı.

Bizden başka beyaz tenli yoktu.

Hepsi Afro-Amerikalıydı.

Gene de kimse “Bu acayip adamlar kim ola?” demedi, dönüp bakmadı bize.

Hutbenin mevzuu, New York Polisi’nin beşikten mezara bütün Müslümanları casuslar vasıtasıyla takip etmesi, ilkokullara ve dahî mektebe gidemeyecek kadar minik bebelerin kaldığı yuvalara bile casus yerleştirmesi, casusluğu maalesef İslam cemiyetinden seçilen kimselerin yapmasıydı.

Gayri ihtiyarı sağıma soluma baktım, herhalde bu mescitte de bir casus vardır diye.

Namazdan sonra cemaat arasında mukavvadan bir kutu gezdirdiler para toplamak için.

Kutu en son bize geldi.

Hepi topu 5 dolar filan toplanmıştı ve banknotlar çamur gibi öyle kirli ve buruşuktu ki temas etmeyi insanın midesi kaldırmazdı.

Ahbabım zengin olduğu için “Çok koy” dedim, gıcır gıcır bir 100’lük banknot koydu kutuya; Allah bereket versin.

***

Ertesi gün Tevhid Mescidi’ne gene gittim.

Bu sefer tek başımaydım.

Akşam namazını orada kılmaya niyetlenmiştim, lakin kapısı kilitliydi.

Sonradan öğrendim ki sadece Cuma günleri açılırmış.

Caddenin karşısında başka bir mescit gördüm.

Oraya gittim.

Senegallilerin mescidiymiş.

Kalabalık -en az 50 kişilik- bir cemaat, lisanını bilmediğim halde pek hoş sohbet olduğunu hemen anladığım bir hocaefendinin etrafında toplanmış, onu pür dikkat dinliyor ve kimi zaman neşeyle gülüyor kimi zaman da birbirine bakarak “Vay canına” manasına geldiğini zannettiğim kısa şeyler söylüyorlardı.

Ortalıkta şen şakrak oynayıp koşuşturan bir sürü çocuk vardı, onlardan birine yaklaşıp “Vudu?” (abdest) dedim.

Önüme düşüp beni alt kattaki abdesthaneye götürdü.

Bu hizmetinin karşılığında cebimden çıkarıp uzattığım 50 sente bir müddet şaşkın şaşkın baktıktan sonra da parayı almadan gitti.

Gıyabında gözlerinden öptüm.

(KARAR)

Etiketler:
Share
293 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...