logo

13 Temmuz 2019

TRT Marş olsa yapmaz bunu


Akif Beki
a.beki@gmail.com

epkiler, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geri adım attırdı. Yenikapı Mitingi’ne ‘şov’ diyerek katılmayan Sıla’nın 16 Temmuz’daki İzmir konseri programdan çıkarıldı.

Kapanmadı ama konu. ‘İçinde Sıla yoksa müzikli eğlenceli 15 Temmuz zafer kutlamalarını onaylıyoruz, bizden yana okeydir, hakkımız helal sanılmasın’ diye sürdü tepkiler.

Bakan Ersoy’un ‘duyarlıyız’ diyerek dikkate aldığı ‘milletimizin hassasiyetleri’ Sıla rahatsızlığından ibaret değilmiş, bu vesileyle hatırlatıldı.

‘Çalgılı çengili’ şeklinde tabir edilen kutlamalara karşı da ciddi bir hassasiyet gösteriliyor. Şarkılar türküler söyleyerek kutlama havasına sokmayı, 15 Temmuz şehitlerinin hatırasına saygısızlık addedenler çoğunlukta.

İzlediğim kadarıyla anma etkinlikleri planlanırken bu rahatsızlık dikkate alınıyor, gereken özen gösteriliyor aslında. Yine de neden uzatıldı, anlamakta zorlanıyordum.

Ne akşam ki TRT Müzik’i açtım, bir uğultu tufanı halinde bağırış çağırış dönen sloganlı marşlı klipleri gördüm, o zaman anladım.

Çoğu kulak tırmalayıcı kaba vaveyla, beylik nakarat. Hiçbir müzikal zevk, hiçbir sanatsal tını, hiçbir estetik incelik taşımıyor. Profesyonellikten ve etkileyicilikten dağlar kadar uzak bir kuru gürültü. Nerede kaldı ruha dokunmak, coşkuyu tetiklemek, duyguları harekete geçirmek…

15 Temmuz direniş ruhunu, ruhsuz tamtamların canlı tutacağına inanılıyorsa yandı gülüm keten helva.

Toplumu büyük anma gününe hazırlamak üzere coşku verdiklerini düşünüyorlar ama var olan coşkuyu da söndürür bu abartılı baygın ve yavan gümbürtüler. Fark eden, uyaran da mı çıkmaz!

Başka mecralar hadi neyse de, TRT Müzik yahu burası. Hedef kitle, müzik dinleyicisi. Marş döndürülecekse bile Ahmet Kaya’ya aşina bir kulak zevkine hitap edildiği de mi bilinmez?

Hani ayrılıkların içinden geçen yanık kurşun kokuları, hani şehre bombalar yağarken sevdiceğini bırakıp savunmaya koşan kahramanlar, hani gidenlerin ardından yapayalnızlığa sarılıp müjganla ağlaşmalar, hani anneye şikayet edilen dik ve belalı baş, hani gözü karalığa yakılan ağıt… Var mı buna yakın bir tat yayınlananlar arasında?

Notalar sert ve asi, sözler barut fıçısı gibi patlamaya hazır, ses yine tok ve bıçkın olabilir. Ama askeri marşı bile sevda türküsü zenginliğinde dokunaklı bir besteyle gümbür gümbür okumadıktan sonra dalgalanır mı dinleyenler?

Elekten nasıl geçti, hiç mi kalite filtresi devreye girmedi TRT’nin, o da ayrı dram. Dedim ya, TRT Marş olsa yapmazdı TRT Müzik’in yaptığını.

(KARAR)

Etiketler:
Share
224 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...