logo

07 Temmuz 2019

Çelebi, ‘tabela’yla bizde mücadele


Akif Beki
a.beki@gmail.com

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu bile S-400 yaptırımları konusunda ‘iyimser’ değil ‘temkinli’ olduğunu söylüyor. “Trump dedi diye mutlaka öyle olacak değil” diyor. ‘Dikkat tehlike geçmedi’ diye uyarıyor, uçuk beklentilere ayar çekiyor.

Yaptırım risk ve tehdidi ortadan kalkmamış. Trump’ı peşin tezahüratla ödüllendirme ve başarımızdan dolayı kendimizi kutlama aceleciliğini durduruyor mu peki bu, hayır.

Tatlı sözlerle, küçük jestlerle mutlu olmak da bir başarı. Ama ya yanlış yönetilen beklentilerin ve erken sevinç gösterileriyle zafer tebrikatı kabullerinin yarın yaşatabileceği muhtemel hayal kırıklığı!…

Ağza çalınan bir parça ballı iltifatla avunurken konuştuğumuz olası çözüm formüllerine bakın…

S-400’ler gelecek ama barış zamanı alesta uyutulacak, savaş zamanı çalıştırılmak üzere konuşlandırılacak. Böylece hem Rus hem de Amerikan tarafını aynı anda tatmin edecek bir orta yol bulunacak!

Zevahiri kurtarmak yetecekse düğün bayram. Fakat ya herkesi memnun etmeye uğraşırken kimseyi memnun edememe ihtimali?

Yükselen ‘Suriyeli mülteci karşıtlığı’yla mücadele yöntemi çok mu farklı, hayır. Aynı mantık düzeneği devrede…

İçişleri Bakanlığı, Arapça tabelalara savaş açıyor. Valilik, talimat gereği İstanbul’da temizlik harekatı başlatıyor. Hedef, Arapça tabelalardaki yazının en az yüzde 75’lik kısmını Türkçeleştirmek.

Güya standartlara uygun hale getiriyorlar. Fakat asıl amaç, mülteci düşmanlığını yatıştırmak değil de tabela kirliliğine son vermek, kaosu bitirmek olsa şimdiye mi kalırdı? Yılların renk, biçim ve ebat karmaşası dururken şehrin vitrinine tertip ve düzen getirmeye Arapçadan mı başlanırdı?

Bayrampaşa, Zeytinburnu, Fatih’te pilot uygulamayla düğmeye basıldı. İstanbul’un tamamına yayılacak operasyon. Dükkan sahipleri, tabelalarını alfabe ölçülerine uydurmaya mecbur tutulacak.

Peki, Latin alfabesiyle yazılan İngilizce tabelalar da bu kapsamda mı, onlar da sorun oluşturuyor mu, bahsi geçmiyor.

Çok belli olmasın, Arapçaya özel garez gibi görünmesin, ayıp kaçmasın diye belki arada diğerlerine de dokunulacak…

Fakat ya kötü örnek alınır da Avrupa sokaklarını süsleyen Türkçe tabelalara karşı bir duyarlılığı tetiklerse? Burada tepkileri dindirelim diye sarıldığımız kestirme çözüm orada bizim lisanımıza karşı kullanılırsa… Kendi elimizle verdiğimiz bu silah bize doğru çevrildiğinde sessiz, tepkisiz karşılayabilecek miyiz?

Nefret söylemi ve yabancı düşmanlığıyla mücadele edilecek yerde, içimizdeki mülteci varlığının görünürlüğüyle mücadele seçiliyor.

Dilleri ve sembolleri göze batmaz, zahiren öne çıkmazsa aramızdaki mevcudiyetleri de unutulacak mı? Bağlı tahrik ve sosyal huzursuzluklar sona mı erecek? Şikayetçilerin rahatsızlıkları Arapça tabelalarla birlikte gözden kayıp mı olacak, provokatörler bu teselliyle yetinecek kadar kanaatkar mı sanki?

Şeklen göze sokmayarak, görünür hissettirmeyerek, sorunları halının altına süpürerek kışkırtmaların bertaraf edilmesi, hoşnutsuzlukların giderilmesi mümkünmüş gibi…

Boş kelam etmemiş Muallim Naci, şair rahmet istiyor burada yine. Çelebi, böyle göstermelik olur bizde de çözüm dediğin.

(KARAR)

Etiketler:
Share
340 Kez Görüntülendi.

Yorum yapabilmek için Giriş yapın.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER KÖŞE YAZILARI

  • İNZAL EDİLMİŞ ADIMIZI, ÜRETİLMİŞ “İSLÂMCI” KAVRAMI İLE DEĞİŞTİRMEK SAPMALARA KAYNAKLIK ETMİŞTİR

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Her din ya da ideoloji, kendini özgün taşıyıcı kavramlarıyla ifade eder, tanımlar ve mesajını insanlara ulaştırır. Temel tanımlayıcı kavramlar, nötr değildirler; zihnine girdikleri, kendilerini benimseyerek kullanan insanları, kendi arka planındaki din, düşünce, felsefe ve ideoloji istikametinde dönüştürürler. Bunlar, o din ya da ideolojinin, taşıyıcı, inşa edici ve dönüştürücü etkiye sahip olan inanç eksenli kavramlarıdır. Bir de taşıyıcı olmayan, yani dinî ve ideolojik boyutu belirleyici olmayan kavramlar vardır ki onları, her din ya da ideol...
  • ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir Kaynak: ‘Savaş ve Siyaset’, Aynı Hedef İçin, Farklı Silâhlarla Yapılan Eylemler Manzumesidir – SELAHADDİN E. ÇAKIRGİL

    02 Mart 2020 YAZARLAR

    Bu Pazar günü, birkaç noktaya değinelim: 1- Anamuhalefet’in lideri ve sözcülerinin, ‘Bizim askerimizin tırnağının ucundan kesip attığı bir parça bile bütün Suriye’den daha değerlidir.’ şeklindeki sözü çok matah bir şeymiş gibi geçen hafta boyunca sık sık dile getirmeleri sorgulanması ve utanılması gereken bir yaklaşımdır. KK ve adamları, yürekleri elveriyorsa, aynı sözü, Suriye için değil de, o ülkeye yarım asırdır zorla tahakküm ve zulmeden Baas Partisi, Esed Hanedanı ve Beşşâr Esed’in şahsı için söylesinler. Ama, dilleri varmaz ona bir olu...
  • Süleymani’nin öldürülmesine niye sevineyim?

    04 Ocak 2020 YAZARLAR

    İran’ın önemli generallerinden birisi, ABD füzeleri ile öldürüldü. Sevinmemiz gerektiğini söylüyor bazılarımız.. Gerekçeler önümüze koyuyorlar.. “Ortadoğu’da sürekli Şia mezhebinin yayılması için, haksız girişimlerde bulunup, örgütlenmeler yaptı.. Suriye’de binlerce Müslümanın ölümüne sebep oldu.. Yemen’den sorumlu.. Irak’tan sorumlu.. Kadınların ırzına geçilmesinden sorumlu.. Bebeklerin ölümünden sorumlu.. Esad’ın kimyasal silah kullanmasından sorumlu..” Devam ediyor, tutulan liste.. Devam ediyor, gerekçeler.. Ben ise şöyle bakıyor...
  • Tapu idaresi tepkide niye gecikti?

    03 Ocak 2020 YAZARLAR

    Haber yankı uyandırmış, konu nazik, konu netameli, ucu 'çılgın proje' hassasiyetlerine dokunuyor, kamuoyu zaten teyakkuzda, duyarlılık tavana vurmuş, üstüne belediyelerin tapu bilgilerini online sorgulama yetkisinin kaldırıldığı söyleniyor, Kanal İstanbul hattındaki arazileri toplayanların izi sürülemeyecek deniyor, yer yerinden oynuyor... Ne beklersiniz; tepkilerin hedefindeki Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün zaman kaybetmeden, sabah ilk iş duruma açıklık getirmesini. Peki onlar ne yapıyor? Haberi alan alıp satan sattıktan sonra, a...